Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin’in, İstanbul Ticaret Odası Oteller Meslek Komitesi’nin düzenlediği ‘Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Faaliyetleri ve Tanıtımı’ konulu toplantıda konuştu.
Turizmde tanıtımım ülkenin doğal, tarihi, kültürel, deniz, güneş gibi turistik değerler hakkında olumlu imaj yaratma faaliyeti olarak değerlendiklerini belirten Eresin, konu ile ilgili şunları söyledi:
“Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ve turizm açısından büyük bir potansiyele sahip ülkeler için dünya turizmi içerisinde önemli bir yer edinmek öncelikli hedeflerimiz arasında. Bu amaçla, Türkiye'nin sahip olduğu tüm değerleri gereği gibi tanıtmak ve yurtdışında olumlu bir imaj yaratarak, gelen turist sayısı ile turizm gelirlerini arttırabilmek için özel sektör ve kamu sektörü tarafından çeşitli çalışmalar yapılıyor.”
Tanıtım için analiz yapılması gerektiğini ifade eden Eresin, “Tanıtımın nasıl yapılacağı belirlenirken, hedef kitlenin her türlü inanışları, gelenek ve görenekleri, görüş ve anlayışları, zevkleri, kültür seviyeleri ve sosyal durumları dikkate alınmalı ve hazırlıklar buna göre yapılmalı. Bununla birlikte, ülkenin dünyadaki imajının ne olduğu, neden böyle bir imaja sahip olduğu, öncelikle nelerin düzeltilmesi gerektiği, hangi imajların silinip, hangilerinin güçlendirilmesi gerektiği gibi sorularla mevcut durumun analizi yapılmalı. Çünkü mevcut durumun tespit edilmesi tanıtımının başarısı ve sonuçlan açısından önemli” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yoğun rekabet ortamında beklediği performansı alabilmesi için iyi bir imaj yaratması gerektiğini ifade eden Eresin, “Günümüzde uluslararası turizm alanında yaşanan yoğun rekabet ortamında Türkiye'nin dış aktif turizmden beklediği verimi alabilmesi ve sahip olduğu büyük potansiyeli değerlendirerek ülkeye olan talebi artırabilmesi için öncelikle tanıtım ve imaj yaratma konularına önem vermesi gerekmektedir. Bu alanda TGA’nın detaylı ve özenli çalışmalarını hepimiz yakından takip ediyoruz. Birazdan da TGA yetkilileri tanıtım faaliyetleri hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirecekler” şeklinde konuştu.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından düzenlenen TIF2024’te “Yerelden Küresele: Türk Turizm Markalarının Beklentileri” isimli panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü The Marmara Hotels CEO’su Naci Başerdem’in yaptığı panele, Paloma Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ece Tonbul, NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Özak Global Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık ve Martı Hotels & Marinas Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Narin konuşmacı olarak katıldı.
Panelde konuşan Paloma Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ece Tonbul’un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"İyi bir mentorum var. Tek yaptığı ve en iyi yaptığı bir iş olan turizm yapan aile geçmişinden geliyoruz. Sorumluluğu devraldığımda çok şanslıydım. Öğrendiklerimi ve bildiklerimi şirketimi yeni dünya düzenine hazırlama misyonum vardı. 45 senelik bir geçmişten bahsediyoruz. Büyüme sürecimizin bugün geldiği noktada önümüzdeki yol haritamız markalaşmak ve kurumsallaşmaktı. Üzerine de bulunmadığımız farklı ilaveleri yaparak bir yol haritası çizdik. Her şey dahilde daha casual bir misafir segmentine hitap ederken daha sessiz lüks markalar gelişmek üzerine kurduğumuz bir marka Club Marvy. Önemli ve kalabalık bir ekip olarak çalıştık. Yeni dünya düzenini doğru okuyarak temsil etmek istediği ulaşılabilir ve sessiz lüks konseptinin içine girdik 5 senelik genç bir marka olmasına rağmen en büyük hedefimiz, hızlı büyüme potansiyeli gösteren bu markayı yurt dışına götürmek. Club Marvy’nin ismi konulmadan bütün planlama yurt dışında olacak şekilde yapılmıştı. Pandemi ve krizler nedeniyle bunu ertelemek zorunda kaldık. Önümüzdeki yıldan itibaren Club Marvy’yi yurt dışına taşımak için çalışmalara başlayacağız.
Değerlerimiz özümsemiş, kalitesi iyi oluşturmuş, kendini bilen ve yenileyen bir normun içinde marka olmak istiyoruz. Sürdürülebilirlik kelimesi sakızlaştı, uzayan bir kelime oldu. Sürdürülebilirliği ‘mış’ gibi yaparak değil gerçek bir sorumluluk içerisinde yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilir turizm geleneğinin en iyi oyuncularından bir tanesi olmaya devam edeceğiz. Gastronomi bizim için en başından itibaren önemli bir konu oldu. Biz neyi nasıl yiyorsak onu önceliklendirerek bir kurgulama yaptık.
Kendimizi geliştirme alışkanlığımız bazen kendi kendimize motivasyonumuzu aşağı çekmemize sebep oluyor ama her şey dahil ve resort sistemi ile tüm handikaplara rağmen dünyadaki örneklerinin en iyilerinden birini ortaya koyuyoruz. Tabi ki geliştirilecek, üzerine konulacak, çok daha nitelikli hale getirilecek ancak yeni devreye sokulan büyük yatırımlar var. Suudi Arabistan’dan hepimiz ‘Bu deneyimi ve işletmek yeteneğini burada bizimle uygulayın’ teklif alıyoruz ABD ve Çin bizden uzak pazarlar hala. 2-6 saat uzaklıktaki pazarlara baktığımız zaman bu konseptin azalmasından çok daha aranan olacağı kesin.
Konfor alanımızı seven bir yapıya sahibiz. Bizi buraya getiren bizi ileriye götürmeyecek. En iyi bildiğimiz işleri daha ileriye taşımak zorundayız. 10 bin yatağın üzerindeki potansiyelimiz riski dağıtmakta ve işi başka türlü yönetmeye zorunlu kılıyor. Sektörün doğru ve iyi yaptığı işleri globalleştirmemiz gerek.