Pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve deprem faciası ile sarsılan turizm sektörünün 2 milyon yatağı 15 milyar dolar borçla çevirmeye çalıştığını belirten Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, konaklama sektöründe faaliyet gösteren pek çok yatırımcısının aynı zamanda başka sektörlerde de faaliyet gösterdiği için kendini devam ettirebildiğini ifade etti. Bu süreçte en fazla seyahat acentelerinin zedelendiğini ifade eden Narin “Satış yapamadıkları ve ellerinde teminat verecekleri bir şey olmadığı için büyük zorluklar çektiler. Yine de bu süreci çok iyi yönettiklerini düşünüyorum.” dedi.
Krizlerin yaşandığı süreçte turizm sektörünün insan kaynağını kaybettiğine dikkat çeken Oya Narin, “2022 yılında beklemediğimiz şekilde iyi ve karlı bir sezon geçirdik. Ancak 2023 yılında ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Yüksek gelir görünse de, yüksek enflasyonun getirdiği yük kapımızda duruyor.” diye konuştu.
Turizm sektörü ile kamunun geçmişten beri istişare ve eş güdüm içinde hareket ettiğini, ancak son dönemde bu durumun değiştiğini kaydeden TTYD Başkanı “Turizm yönetiminde, 2614 sayılı teşvik kanunu kanununda Turizm Bakanlığı ile her zaman komisyonlarda yakın ve iç içe, çalışarak, istişare ederek bugüne kadar geldik. Fakat son dönemde her nedense bu konuda bir kopukluk yaşanıyor. Türkiye’nin temel taşıyıcı kolunu olan turizmde TGA ve konaklama vergisi kararının herkesle görüş alışverişinde bulunularak alınması gerekirdi. Bu tip şeyler önümüzdeki dönemde birlikte karar alınarak hayata geçirilmelidir. Turizm Antalya’dan ibaret değil. Kararların Antalya’da alınması, Turizm İstişare Kurulunun çalıştırılmaması, başkanların bir araya gelmek için birilerinden izin almak zorunda kalması gibi hepimizi şaşırtan süreçler yaşadık. Türkiye’de Antalya gibi bir İstanbul’un, bir Muğla’nın olduğunun görülmesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
Önümüzdeki yıl Türkiye turizmi için bir acil eylem planı yapılması gerektiğini savunan Oya Narin, “60 milyar dolar turizm geliri hedefimiz var. 2030 yılına kadar 100 milyar 2033 yılına kadar 110 milyar dolar hedefliyoruz. Kişi başına gelirin 1300 dolara çıkarılmasını öngörüyoruz. Mevcut yatak kapasitemizde ilave yüzde 25 eklenmiş olacak. 90'lı yıllarda yapılan yatakların yenilenmesi gerekiyor. 100 gülük program yapılarak sektörün hukuksal alt yapısın yeniden ele alınması, 500 günlük süreçte de turizmde dönüşüm programının başlaması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
EMİTT Turizm Fuarı kapsamında düzenlenen ‘Başkanlar Oturumu’ paneline katılan TÜROFED Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı Türkiye turizminin krizlerle sınanarak bugüne geldiğini ifade etti.
Türk turizminin 2015 yılından itibaren Rus jeti krizi, Thomas Cook’un iflası, pandemi, Rusya-Ukrayna savaşı ve deprem felaketiyle sınandığını belirten Erkan Yağcı “Türkiye’de turizm 2-3 yılda bir kriz yaşıyor. Böyle bir ortamda turizmi diri ve canlı tutmak kolay değil. Turizmcilerin olaylara bakışı sektöre göre değişiyor ancak ortak noktamız turizm ve bu işin hakkıyla yapılması.” diye konuştu.
Turizmin bir değerler zinciri olduğuna işaret eden Yağcı “Turist hava yolu ile şehre gelir transferle oteline götürülür, tatilini yapar ve sonra tekrar transferle havalimanına getirilir. Buradaki zincirlerden birinin aksaması işin kalitesini bozar.” dedi.
Son dönemde dünyada meydana gelen değişimlere dikkat çeken Erkan Yağcı “Dünya eski dünya değil. Pandemiden sonra başka bir dünya var artık. Önümüzde hangi krizler olacağını bilemiyoruz. Şubat ayında rezervasyonların nasıl durma noktasına geldiğini hep beraber gördük. Şubat ayındaki depremden dolayı nisan ve mayıs aylarında İstanbul’da da bir daralma olduğunu görüyoruz. Turizm en ufak krizden etkilenen bir sektör. Bu nedenle turizmin ortak akılla yönetilmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Herkesin kendi işinde başarılı olması gerekiyor ki toplamda yaptığımız iş başarılı olsun.” diye konuştu.
Turizmin geliştirtilmesi için ulaşılabilirlik, vize kolaylığı ve yeni vergi konmamasının önemli olduğunu söyleyen Yağcı “İspanya ve Fransa 90 milyon rakamına ulaşmışken, bu kadar yatağı olan Türkiye için 90 milyon ziyaretçi sayısı abartılı bir hedef değil. Ancak buna uygun bir vizyonunuzun olması lazım. Diğer turizm alanlarını geliştirmek, ürün çeşitliliği yaratmak ve turizmi ülke geneline yaymak lazım. Ve en önemlisi, tıpkı 2008-2013 döneminde olduğu gibi, 5 yıllık krizsiz bir süreç gerekiyor. Bazen hedef koymak güzel ama gerçekçi olmak lazım. Türkiye 6 yıl krizsiz yaşarsa bu rakamlara çok rahat ulaşabiliriz.” şeklinde konuştu.
Turizmde sorunların olduğunun altını çizen Yağcı, “Ama bunların hiçbiri ortak akılla, bir masa etrafında çözülemeyecek sorunlar değil.” dedi.