SAĞLIK

“Ülkemizde her yıl 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor, 125 kişiyi kaybediyoruz”

Abone Ol

Doktor Öğretim Üyesi Emrah Aksakal, kalp ve damar hastalıkları, kalp ve dolaşım sisteminin herhangi bir hastalığını kapsayan geniş bir grubu temsil eden terim olduğunu belirterek, “Kalp ve damar hastalıkları, insanlarda en sık görülen ve en çok ölüme sebep olan hastalıklardır. Bu nedenle ülkemizde ve tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Kalbi besleyen damarlar olan koroner damarlarda, zaman içinde oluşan yağ plaklarına bağlı tıkanmalar sonucunda, tüm dünyada yaklaşık 17.3 milyon ölüm gerçekleşmekte; ülkemizde ise her yıl yaklaşık 300 bin insan kalp krizi geçirmekte ve yaklaşık 125 bin kişi bu hastalığın getirdiği problemler nedeniyle hayatını kaybetmektedir.” şeklinde konuştu.

“Yaşam tarzı önemli bir etken”

Kalp ve damar hastalıklarının temel belirtilerinin göğüs ağrısı, nefes darlığı, bayılma ve çarpıntı olduğunu ifade eden Aksakal, “Tıkalı olan damarın beslediği organla ilgili belirtiler, örneğin bacak damar tıkanıklığında bacakta ağrı, soğuma, uyuşukluk ve güçsüzlük olur. Kalp hastalıklarını tetikleyen birçok etken vardır. Özellikle kişilerin yaşam tarzı kalp hastalıklarının gelişiminde önemli rol oynar. Dünya Sağlık Örgütü, uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirmektedir.” dedi.

“Değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri”

Kalp ve damar hastalıklarında değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörlerinin olduğunu hatırlatan Doktor Emrah Aksakal, şöyle devam etti “Yaş, cinsiyet ve genetik özellikler gibi risk faktörleri değiştirilemeyen risk faktörleri olarak değerlendirilmektedir. İleri yaş, erkek cinsiyet ve ailede erken yaşta kalp ve damar hastalığı öyküsü olması kişide hastalığın gelişme riskini artırır. Cinsiyet konusunu biraz daha açmak gerekirse, kadınlarda kalp ve damar hastalıkları yaklaşık 10 yıl daha geç ortaya çıkmaktadır. Ancak özellikle 70 yaş sonrası kadın hastalarda kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm sıklığının daha fazla olduğu bilinir. Değiştirilebilir risk faktörleri ise hipertansiyon (yüksek tansiyon), diyabet (şeker hastalığı), obezite, yüksek kan yağları, sağlıksız beslenme, tütün kullanımı, hareketsiz yaşam, hava kirliliği ve stres gibi çok sık olarak rastlanan durumlardır. Kalp ve damar hastalıklarının en büyük sebeplerinden olan bu risk faktörleri asıl odaklanmamız gereken noktalardır. Risk faktörüm var, ne yapmalıyım? Risk faktörlerinden herhangi birini taşıyan kişilerin en azından senelik olarak bir kalp muayenesi yaptırmaları gerekmektedir. Herhangi bir hastalığı veya herhangi bir şikâyeti olmayan 40 yaş üstü erkeklerin ve 50 yaş üstü kadınların da kalp ve damar hastalıkları açısından tarama yaptırmaları gerekmektedir.

“Sağlıklı beslenme çok önemli”

Kalp ve damar hastalıkları noktasındaki korunma yollarını da anlatan Aksakal, Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Halk Sağlığı Bülteni" nin 9’uncu sayısında konu ile ilgili kaleme aldığı yazıda “Kalp ve damar sağlığı, bu hastalığa yol açan nedenleri ortadan kaldırmakla, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve kalp dostu beslenme ile mümkündür. Genellikle hipertansiyon, diyabet, obezite, kan yağlarındaki yükseklik, tütün kullanımı gibi faktörler kalp rahatsızlıklarını etkilemektedir. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme gibi basit aktivite ve yaşam tarzı değişiklikleriyle hem bu hastalıklar engellenebilmekte hem de kalp ve damar hastalıklarının önüne geçilebilmektedir. Sağlıklı beslenmeye önem gösterin. Kardiyovasküler riskinizi öğrenenin, kilo durumunuzu ve obez olup olmadığınızı öğrenin. Kan basıncınızı ölçtürün. Kan şekerinizi öğrenin. Kan yağlarınızı öğrenin. Alkol tüketmeyin. Stresten uzak kalın. Hekiminizin verdiği sağlıklı yaşam önerilerine uyun ve kontrollerinize gitmeyi unutmayın.” diye konuştu.

İHA