KÜLTÜR SANAT

Usta sanatçı Yılmaz Gruda'ya veda: Ona bizler son aylarında çok kötü şeyler yaşattık!

Abone Ol

Oyuncu, yönetmen, çevirmen, oyun yazarı ve şair Yılmaz Gruda için Şehir Tiyatroları Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde veda töreni düzenlendi. 

Çok sayıda sanatçı ve yakınının katıldığı törende konuşan Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Gruda’nın Şehir Tiyatrolarında oynayan “Kuğunun Seçkisi” oyunun hatırlatarak, “Bu sıradanlığın içinde çok özel bir renkti Yılmaz Bey. Hayata iştahla sarılıp, peşinden koşan birisi olarak gördüm onu. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

"BURADA BAŞHOCA YATIYOR"

Şehir Tiyatroları Genel Müdürü İlyas Ceran, “Işık olan, kelebekleri kendine çeken insanlardandı. Türkiye tiyatrosunun önemli bir belleğini kaybettik. Başımız sağ olsun” dedi.

Şehir Tiyatroları oyuncusu Bengi Avşar da Gruda’yı temsilen sahneye yanan bir mum bıraktı. Gruda’nın oğlu Elgin Gruda ise, “Burada benim için bir başhoca yatıyor. Sanat adına, hayat adına çok fazla şey öğrendim. Onu seviyorum, hepimizi nasıl sevdiğini biliyorum” diye konuştu.

"KAN BULMAK İÇİN YALVARDIM, KİMSELER DÖNMEDİ"

Oyuncu Tuna Arman da, “Tüm ünlülere, devlet büyüklerine kan aramak için yalvardım, kan bulmak için yalvardım. Kimse geri dönmedi. Bir vatandaş gece 1-2 gibi yetişerek kan verdi, o şekilde kurtuldu. Ona bizler son aylarında çok kötü şeyler yaşattık. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

Şehir Tiyatroları oyuncularından Uğurtan Atakan da Gruda’nın Türkiye’de sanatta bir doktrin oluşturduğunu söyleyerek, “Sahneden uzak kalmak bir sanatçı için çok kötü bir darbe. Sizi unutmayacağız. Önünüzde saygıyla bir kez daha eğiliyorum” diye konuştu.

Tören sonunda, gelenler sahnede tek tek Gruda’yı selamladı. Alkışlar eşliğinde Musahipzade Celal Sahnesi'nden uğurlanan Gruda'nın cenazesi, cenaze namazının kılınması için Şakirin Camii'ne götürüldü.

Gruda'nın cenazesi Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek.

YILMAZ GRUDA KİMDİR?

Ahmet Yılmaz Gruda, 14 Temmuz 1930'da İstanbul'da dünyaya geldi.

Ankara Ticaret Lisesi'ndeki eğitim sürecini yarıda bırakarak devlet memuru olan Yılmaz Gruda'nın yazdığı şiirler, 1950'li yıllarda, çeşitli dergilerde yayımlanmaya başladı. 1956'da girdiği Cep Tiyatrosu'nda başlayan oyunculuk serüveni, Ankara Devlet Tiyatrosu'na ait Küçük Tiyatro'da devam etti.

Ankara Meydan Sahnesi ve Nisa Serezli topluluklarında görev yaptı. Bir dönem sahnelerden uzaklaşarak asıl mesleği olan memurluk hayatına dönüp muhasebecilik yaptı. Muammer Karaca Tiyatrosu'nu yönetti.