Bel ve boyun ağrılarının yüzde 95’inin mekanik kökenli olduğunu belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Candan Hundemir, bel ve boyun fıtıkları hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Hundemir, “Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda felç olmayla ilgili geriye dönüşü olmayan bir yola girmemek için erken ve hızlı karar almak gerekiyor” dedi.

Tempolu yaşam, saatler boyu masa başında çalışma, yanlış duruş alışkanlıkları gibi faktörler, bel ve boyun ağrılarını tetikleyerek günlük yaşamı olumsuz etkileyebilirken, fıtık gibi problemlere de yol açabiliyor. Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Candan Hundemir, bel ve boyun ağrılarının yüzde 95’inin mekanik kökenli olduğunu belirterek” Bel ve boyun ağrıları kasların, bağların veya eklemlerin zorlanmasıyla yaşanıyor. Bunun temelinde genellikle ciddi bir sorun yatmamakla birlikte istirahat, ilaç veya fizik tedavi gibi cerrahi dışı yöntemlere iyi yanıt verebiliyor. Ancak, cerrahi olmayan bu yöntemler sırasında, aslında var olan sağlık sorunları gözden kaçabiliyor. Bunların başında da bel ve boyun fıtıkları geliyor” diye konuştu.

“YAŞLA BİRLİKTE KIKIRDAKLAR DA SUYUNU KAYBEDİYOR”

Opr. Dr. Candan Hundemir yaş faktörüne de değindi. Hundemir, “Bel ve boyun fıtıkları, omurlar arasında bulunan kıkırdakımsı yapıların hasar görmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Bu yapılar, omurgaya gelen fazla yükü emerek dengeliyor. Aşırı yüklenme ise bu yapıların bozulmasına, yıpranmasına ve aşınmasına yol açıyor. Yaşla birlikte kıkırdaklar suyunu kaybederken, onları bir arada tutan zarın yırtılmasına neden olabiliyor. Bu durum, kıkırdakların bulunduğu yerden omurilik ve sinirlerin geçtiği kanala doğru taşmasını, yani fıtıklaşmasını ve bu yapıların itilmesini tetikliyor” dedi.

“ŞİDDETLİ VE SÜREKLİ AĞRILARDA DOKTORA BAŞVURMALARI GEREKİYOR”

Hundemir, bel ve boyun fıtıklarının belirtilerini şu şekilde açıkladı:

“Belirtiler arasında bel veya boyunda şiddetli ağrı, bacaklarda veya kollarda uyuşma ve karıncalanmanın yanı sıra güçsüzlük, hareket kısıtlılığı ve reflekslerde azalma bulunuyor. Bu belirtiler, fıtığın omurilik veya sinir köklerine baskı yapmasıyla gerçekleşiyor ve hastanın günlük yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Böylesi bir aşamada hastaların mutlaka bir cerraha danışması gerekiyor.”

“CERRAHi MÜDAHALE, MUTLAK SONUÇ VERiR"

Bel ve boyun fıtıklarında cerrahi müdahaleyi tercih etmenin mutlak sonuç veren bir tedavi şekli olduğunu aktaran Opr. Dr. Candan Hundemir, “Cerrahi müdahale, şiddetli ve sürekli ağrı, nörolojik belirtilerin kötüleşmesi gibi durumlarda uygulanıyor. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi, fizik tedavi, istirahat gibi ameliyatsız yöntemlere yanıt alınamaması veya hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen durumlarda da cerrahi müdahale düşünülebiliyor. Dolayısıyla, cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğu durumlarda bu seçeneğin tercih edilmesi hasta için kritik bir önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

“ERKEN TEŞHİS VE DOĞRU TEDAVİ İLE BEL VE BOYUN FITIKLARININ ETKİLERİ EN AZA İNDİRİLEBİLİR”

Opr. Dr. Candan Hundemir, cerrahi tedavinin fıtıklaşmış kıkırdağın çıkarılması veya omurların sabit hale getirilmesi gibi işlemleri içerebildiğine dikkat çekerek, “Cerrahinin amacı, sinirler üzerindeki baskıyı azaltmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Bel ve boyun fıtıkları da yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, cerrahi müdahale gerektiren durumlarda felç olmayla ilgili geriye dönüşü olmayan bir yola girmemek için erken ve hızlı karar almak gerekiyor. Ayrıca, doktor yönlendirmeleriyle bel ve boyun sağlığının korunması için doğru duruş, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat etmek de elzem” dedi.

DHA

Editör: Ayşegül Keskin