İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trakya Bölgesi İstişare Toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener, 2018 yılında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı Seçimi'nin öncesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylığını önerdiğini söyledi. "Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı yapmadığım için kıyma makinasından geçtim" diyen Akşener, "Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Abdullah Gül'ün adaylığını doğrudur bana söyledi. 15 milletvekili için ricaya gittiğim akşam söyledi" ifadelerini kullandı.

Akşener'in açıklaması şu şekilde:

"Kutuplaştırma siyasetinin önüne geçemedik. Çünkü 2017'de referanduma sunulan partili cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'yi ittifaklara mecbur bıraktı ve iki kutuplu bir dünya haline getirdi.

KILIÇDAROĞLU, GÜL'ÜN ADAYLIĞINI SÖYLEMİŞTİ

Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı yapmadığım için kıyma makinasından geçtim.

Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Abdullah Gül'ün adaylığını doğrudur bana söyledi. 15 milletvekili için ricaya gittiğim akşam söyledi. Ben de 'Arkadaşlarımızın beni aday ilan ettiğini dolayısıyla arkadaşlarımın bunu kabul etmeyeceğini' söyledim. Diğer ayrıntıları anlatmama gerek yok.

Ben adayım, sayın İnce aday, sayın Karamollaoğlu aday, sonuç itibarıyla sayın Erdoğan aday.

Çok saygı duyduğum bir insandır sayın Gül... Hâlâ sayın Gül'ü çok seven gazeteci kılıklı arkadaşlar, beni ve partimi biçiyor. Çok enterasan oradan suçlu ben. Sayın İnce'nin kazanamasının suçlusu da ben...

Abdullah Gül beyefendinin aday edilmemesinden sorumlu tutulan ben oldum. Laik hassasiyeti yüksek partililerin 'Bu hatun kişi Abdullah Gül'ü engelledi, Erdoğan'ı seçtirdi.

SEÇİM KAZANILSIN DİYE ZEHİR İÇTİM

Meşhur 3 Mart akşamında ben, 'Nasıl bir yöntemle Cumhurbaşkanı adayı seçilecek' diye gittim, meğersem isim onaylayacakmışız. Ona döndü iş. Herkes 'Sayın Kılıçdaroğlu' dedi, en son sıra bana geldi. Ben de vatandaşın nezdinde İmamoğlu ve Yavaş'ın önde olduğunu, her bir siyasi partinin bir anket firması tavdiye etmesini ve bir hafta içinde sonucun alınmasını, ona uymamız gerektiğini söyledim.

Sayın Kılıçdaroğlu da döndü dedi ki, 'Sayın Akşener uygun görmediğine göre biz beş kişi imzalayıp çıkalım.' Ben masa yıkmadım. O seçim kazanılabilsin diye ben zehir içtim zehir. O masa gitti gitti... O gün bunları size anlatsam siz yıkardınız ortalığı. Kendime dedim ki, 'Sabır Hacı...' Geldim, arkadaşlarımı topladım, daha sakin anlattım. Oyladık, 'O masadan kalk' dendi. İki konuşma hazırladım, ikisini de kendim yazdım. Biri sert, biri daha ortalamaydı. Sert olanı okudum, bir daha dönmeyeceğiz diye.

Cumhurbaşkanı adayımızı çıkartacağız, o tartışılıyor aramızda... Aradan iki gün geçti; ne anam kaldı, ne babam kaldı, ne sülalem kaldı, ne şahsım kaldı...."