Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Başak Bostancı, “Son yıllarda göz tedavilerinde yaşanan teknolojik gelişmeler ve yapay zekânın refraktif cerrahideki rolü, gözlük ve lens bağımlılığını büyük ölçüde azalttı. Özellikle kişiye özel lazer ve mercek tedavileri, birçok hastanın gözlük ve lens ihtiyacını ortadan kaldırmada etkili yöntemler arasında yer alıyor. Ancak en önemli nokta, bu tedavilerin hastanın yaşı ve göz yapısına göre özelleştirilerek uygulanmasıdır” dedi.

Görme bozukluklarının tedavisinde hastanın yaşına, genel sağlık durumuna ve görme bozukluğunun nedenine göre karar verildiğini vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Başak Bostancı, “Gözlük veya kontakt lens kullanmak istemeyen 20-45 yaş arası hastalarda, göz yapıları ve sağlık durumları uygunsa korneal lazer cerrahisi uygulanabilir. Lazer cerrahisine uygun olmayan ya da yüksek numaralı düzeltme gereken hastalar için ise fakik göz içi merceği tedavisi değerlendirilir. Daha ileri yaşlarda görülebilen katarakt veya presbiyopi durumlarında, halk arasında ‘akıllı lens’ olarak bilinen presbiyopi düzeltici mercekler kullanılarak hastaların gözlük bağımsızlığı sağlanabilir. Bu tedaviler sonrası hastalar genellikle ertesi gün günlük hayatlarına dönebilmektedir” dedi.

‘KATARAKT VE REFRAKTİF CERRAHİDE, KORNEA VE LENSİN ETKİLEŞİMİ KARMAŞIK BİR SİSTEM OLUŞTURUR’

Doç. Dr. Bostancı, yapay zekânın katarakt ve refraktif cerrahide önemli bir rol oynadığını belirterek şunları söyledi:

“Katarakt ve refraktif cerrahide, kornea ve lensin etkileşimi oldukça karmaşık bir sistem oluşturur. Yapay zekâ ve dalga cephesi analizleri bu etkileşimleri analiz ederek, ameliyat sonrası beklentiler ve sonuçlar hakkında daha doğru öngörüler sunar. Bu teknoloji, cerrahi planlamaların daha hassas yapılmasını sağlar ve riskleri minimuma indirerek çok daha başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak tanır.”

Lazer cerrahisine uygun olmayan hastalar için fakik göz içi merceklerinin etkili bir alternatif olduğunu belirten Dr. Bostancı,“Lazer operasyonlarına uygun olmayan durumlarda, doğal mercek çıkarılmadan üzerine fakik mercek yerleştirilebilir. Bu sayede yüksek numara miyop, hipermetrop ve astigmatizma başarıyla düzeltilebilir. Ancak bu tedavinin başarıyla uygulanabilmesi için göz yapısının doğru değerlendirilmesi ve uygun merceğin seçilmesi çok önemlidir” diye konuştu.

“Kırklı yaşlardan sonra yaşa bağlı yakın görme kaybı (presbiyopi), hastaların en sık başvuru nedenlerinden biridir” diyen Dr. Bostancı, bu konuda kesin bir çözüm sunan mercek operasyonlarına dikkat çekti. Doç. Dr. Bostancı, “Hastanın göz özelliklerine uygun bir lens seçimi yapılması, tedavinin başarısı açısından kritik öneme sahiptir. Doğru göz içi lensi tedavisi ile hastalar, yakın mesafede gözlük bağımsızlığı kazanabilir” diye belirtti.

Dr. Bostancı, ameliyat öncesi detaylı muayenenin önemini vurgulayarak şunları ifade etti:

“Hastanın görme ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi, tedavinin başarısında belirleyicidir. Detaylı göz muayenesi ve ileri teknolojilerle yapılan tetkikler sonucu, hastanın göz yapısına en uygun lens modeli seçilir. Bu süreçte, hastanın yaşı, mesleği, yaşam tarzı ve görme gereksinimleri gibi birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır.”

‘FARKLI OPTİK DİZAYNLARA SAHİP PEK ÇOK YENİLİKÇİ MERCEK ÇÖZÜMÜNE SAHİBİZ’

Uzun yıllardır başarıyla kullanılan tek odaklı lenslerin yanı sıra günümüzde yeni nesil gelişmiş optik dizayna sahip lenslerin kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Bostancı, “Gelişmiş optik yapıda yaygın olarak kullanılmakta olan mercekleri çok odaklı ve uzamış odak derinlikli (EDOF) mercekler olarak sınıflandırmak mümkün olsa da, günümüzde farklı optik dizaynlara sahip pek çok yenilikçi mercek çözümüne sahibiz. Bu noktada önemli olan bu merceklerden hangisinin hangi gözde sonuçlarının ne olacağını öngörmek ve ameliyat öncesi yaptığımız detaylı görüşmede bu bilgilendirmeyi hastalarımıza yapmak olacaktır” dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi