Suçlular değil, mağdur olanlar, canı yananlar suçlanıyor, hedef gösteriliyor.
Türkiye, muhacir, göçmen, sığınmacı adına her ne derseniz deyin yabancıların fiili işgal altında.
Resmi rakamlara göre 3 milyon 300 bin sadece Suriyeli var. Kayıt altına alınmayan, gruplar halinde elini kolunu sallayarak ülkemize gelenler düşünülürse en iyi niyetle 10 milyondan fazla yabancı var.
Türkiye’de yaşayan her 8 kişiden biri yabancı…
Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illerimizde yabancılar çoğunlukta… Türkler zorunlu olarak şehri terk ediyor.
İstanbul’un bazı ilçelerinde de yabancıların fiili işgali var. Özellikle Fatih’te sokakta Türk’e rastlamak neredeyse mümkün değil.
Fiili işgalin bu kadar ileri boyuta varmasına tedbir alınıyor mu derseniz…
Tedbir almak şöyle dursun; fiili işgale tepki gösterenler suçlanıyor.
Daha üç beş gün önce İstanbul’da üstelik yabancıların en çok olduğu Fatih’te fiili işgale karşı çıkanları hedef alan miting düzenlendi.
“Muhacirler yabancı değil, kardeşimizdir” pankartının açıldığı mitingde, fiili işgale karşı çıkanlar ırkçılıkla suçlandı.
Sokakta üç beş arkadaş bir araya gelip yüksek sesle konuşsalar yaka paça götürülürken, fiili işgale açık açık destek verilmesine nasıl izin veriliyor ayrı bir konu…
Daha da hazin tarafı, bir yandan aile parçalanıyor, ailemize çocuklarımıza sahip çıkalım diye miting düzenliyorlar, diğer taraftan Türk ailesi ve Türk milleti için en büyük tehdit olan fiili işgale destek veriyorlar…
Genç kızlarımız sokağa çıkamıyor, sokakta güvenlik kalmadı, çocuklarımız sahipsiz, kim oldukları bilinmeyen yabancıların tehdidi altında…
Fiili işgal LGBT kadar bile tehdit görülmüyor.
Belli ki bir yerlerden emir gelmiş; fiili işgale karşı yükselen tepkileri dindirmek, tepki gösterenler sindirilmek isteniyor.
Asıl sorun olup bitenden habersiz, emirle hareket eden sokaktaki üç beş kişinin fiili işgale destek olması değildir.
Asıl sorun fiili işgalin organize bir şekilde desteklenmesidir.
Hatırlarsınız, çok değil birkaç gün önce İçişleri Bakanı, yabancıların Türk vatandaşlığı almasına ilişkin sürecin durduğunu iddialarını yalanlayarak, “Konut satışı karşılığı vatandaşlık uygulaması devam ediyor. Gayrimenkul alanlar 2-3 ay içerisinde vatandaş oluyor” demişti.
Türk vatandaşlığı haraç mezat satılıyor.
Daha ötesi var mı?
****
Güzel anlatmak
Birer kız çocuğu sahibi iki arkadaş uzun zaman sonra karşılaşırlar ve sohbete başlarlar.
- Senin kızdan ne haber, üniversiteyi bitirdi mi?
- Üniversiteyi bitiremedi ama geçen sene işe girdi. Çok yoğun çalışıyor. Başını kaşıyacak vakti yok. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu. Sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu çok sevmiş, her işi ona veriyormuş. Derken Ankara seyahatleri başladı. Bizimki çanta sekreter gibi patron nereye, o oraya. Sonra Paris seyahatleri filan en sonunda bu iş böyle olmayacak dediler, patronu kızıma ev tuttu. Deli gibi çalışıyor evladım. Şimdi de patronuyla Miami’de tatilde… Peki senin kızın ne alemde?
- Bizim kız da kötü yola düştü ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum.
***
TEBESSÜM
Savaş
Temel, okuldan bir türlü mezun olamıyordu. En sonunda öğretmeni bir şans daha verir:
- Oğlum seni imtihan edeceğim. Bilirsen seni mezun edeceğim.
Temel sevinir, sözlüye kalkar...
Öğretmen sorar:
- Söyle bakayım Temel, İngiltere ile Fransa kaç kez savaştılar?
- Altı defa savaştılar öğretmenim.
- Aferin sana Temel, tebrik ederim…
Temel, mezun oldum diye sevinirken öğretmen ikinci soruyu sorar:
- Peki say bakalım, hangi savaşlardı?
Temel saymaya başlar:
- Bir... İki... Üç... Dört... Beş... Altı…
****
GÜNÜN SÖZÜ
Sorun çözümü görememelerinde değil sorunu görememelerinde.
G. K. Chesterton