Moda tasarımı eğitiminin ardından uzun yıllar tekstil sektöründe çalışan Funda Açık Sönmez, bir süre ara verdiği iş hayatına "kebapçı" olarak döndü. Kısa sürede "Kebabın ablası" olan Sönmez, "Ocakbaşında kebap dumanlarının arkasında bir kadın gören çok şaşırıyor" diyor.
Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu, açtığı restoranda kebapçılık yapan Funda Açık Sönmez. Moda Tasarımı eğitimi alıp uzun yıllar tekstil hayatında çalışan Sönmez, evlenip kızı 5 yaşına geldikten sonra iş hayatına bambaşka bir sektör ile dönüş yapmış. Sonsuz zaman anlamına gelen Zervan Restorant'ı açan Sönmez, 15 kişilik ekibi ile etin ve kebabın kraliçesi olmaya aday. Sabahın ilk ışıklarından gece yarılarına kadar çalışan Sönmez, işini severek yaptığını söylüyor. Bir yandan mutfak kısmına yardım eden Sönmez, muhasebe ve kasa işlerine bakmayı da ihmal etmiyor.
- Moda tasarım bölümünden yemek sektörüne geçmeye nasıl karar verdiniz? Bu sektörde ne gibi prensipleriniz bulunuyor?
"Evet, bu soru bana çok soruluyor. Ben insanları giydirmeyi de yedirmeyi de seviyorum. Karşı taraf mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Bu yüzden geçişim zor olmadı, iki alana da ilgim vardı. Prensiplerim arasında misafirlerimizin memnuniyeti ilk sırada yer alıyor. Süreklilik her işte olduğu gibi yemek sektöründe de çok önemli. Biz arkadaşlarımızdan müşteri edinmektense, müşterilerimizden arkadaş ve dost ediniyoruz. Uzun yıllar edindiğimiz tecrübeleri aktarma zamanının geldiğini düşünüyorum. Ben bir mekana gittiğim zaman müşteri olarak ne bekliyorsam, buraya gelen kişilere de aynı şekilde davranıyorum. Bizim prensibimiz, yemediğini yedirme, içmediğini içirme. Hedefimiz buranın müdavim bir mekan olmasını sağlamak. Gelen bir kez daha mekanımıza geliyor ve gelmeye de devam etsin istiyoruz."
GÖRÜNCE ŞAŞIRIYORLAR
- Bir kadın olarak, ne gibi zorluklar yaşadınız?
"Elbette, çeşitli zorluklar yaşadım, ilk başlarda şaşıranlar çok oluyordu. Düşünsenize, ocakbaşında kebapların dumanı tütüyor ve arkasında bir kadın var. İlk başlarda garip bakışlar ile karşılaşsam da zamanla alıştılar. Benden küçüklerin yengesi, büyüklerin de ablası oldum, bana bu şekilde hitap ediyorlar. Çevre esnafı ile de aram iyi."
- Zervan Restorant olarak, şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?
"Şubeleşen işletmeler, bir süre sonra kalitesinden ödün veriyor. Şubeleşince her yere yetişemeyeceğiniz için, o aile samimiyeti kayboluyor. Şu aşamada şubeleşmek bizim için uzak görünüyor."
- Zervan ismi nereden geliyor?
"Zervan, sonsuz zaman demek."
PÜF NOKTASI KALİTE
- İyi bir kebabın püf noktaları neler?
"Öncelikle işin için sevginizi ve özverinizi koymanız gerekiyor. İyi ve kaliteli malzeme kullanımı da büyük önem taşıyor. Bunlar bizim asla taviz vermeyeceğimiz şeyler."
- Özel bir spesiyaliniz var mı?
"Evet, var. Pazı sarması."
- Son dönemde epey gündem olan şarbona dair, neler söylemek istersiniz? Nasıl önlemler aldınız?
"Şarbon meselesi uzun zamandır gündemi meşgul eden bir konu. İnsanların içi rahat etsin diye etimizi aldığımız firmadan sertifikaları ve veteriner raporlarını alarak, bunları broşür haline getirdik ve her masamıza koyduk. Çünkü, benim çocuğum burada yemek yiyorsa bir başkasının çocuğu da rahatlıkla yiyebilmeli."
YEMEĞE ŞOV KATMAK TERCİH MESELESİ
- Et ve ürünleri sunarken şov yapan hatta daire fiyatına hesap isteyen işletmeler ile aynı işi yapıyorsunuz. Onlara yönelik neler söylemek istersiniz?
"Kişiler, yemeğe şov katabilir, bu onların tercihidir. Kişi, ürününü en iyi nasıl şekilde satacağına inanıyorsa onu denemekte özgürdür. Bunlar restorantların kartvizitidir, siz sunumu, kaliteyi, hizmeti, istediğiniz her şeyi öne çıkarmakta serbesttir."
- Kaç kişilik bir ekibiniz var?
"15 kişiye yakın bir ekip ile çalışıyoruz."
KADINLAR YETER Kİ İSTESİN
- Kadına yönelik şiddete dair, neler söylemek istersiniz?
"Çağımızın kanayan yarası kadına yönelik şiddetin çözümü için, insana değer veren insanlar yetiştirmek gerekiyor. Eğitim, ilk ailede başlıyor. Çocuklar sizin aynanızdır, ne verirseniz onu alırsınız. Şiddet gören bir ailede yetişen çocuk, büyüdüğü zaman mutlaka şiddet uyguluyor ya da bir şiddet vakasına karışıyor. Çocuk büyütmek ile eğitmek arasında büyük fark var ve bedeli ise oldukça ağır olabiliyor."
- Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde yer alması için neler yapılması gerekiyor?
"Kadınlar, yeter ki istesin. İstedikten sonra başaramayacakları bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Kadınlar, babalarına, kocalarına ve çocuklarına rağmen çalışabilir."