Halk arasında LGS olarak bilinen Liselere Giriş Sınavı sonuçları açıklandı. Tercihler bu hafta başlıyor.
2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4 eğitim sistemine geçilmişti. Bu yıl liselere gidecek öğrenciler 4+4+4 eğitim sisteminin ilk öğrencileri.
Hatırlanacağı üzere 4+4+4 eğitim sistemi ile çocukların ilkokula kayıt yaşı da değişmişti. Çocukların bir kısmı 72 ayını bile doldurmadan 66 aylık iken okula başladı. 2012-2013 eğitim öğretim yılında ilkokullarda olan birikme bu yıl liselere taştı. Bu sebeple bu yıl liselere geçen yıla göre 443 bin öğrenci fazla girecek.
Vefa Lisesi ile İstanbul Erkek Lisesi’nin eski müdürlerinden, yılların eğitimcisi Sakin Öner, liselere geçen yıla oranla yüzde 43 oranında fazla öğrenci gireceğine dikkat çekiyor ve ekliyor:
“Bu öğrenciler için 2020-2021 öğretim yılında, bir sınıfı 30 kişi düşünürsek 15 bin, 36 kişi olarak düşünürsek 12 bin yeni dersliğe ihtiyaç bulunmaktadır. Buna bir de salgın dolayısıyla sınıfların bölüneceğini düşünürsek sıkıntının ne kadar büyük olacağı ortadadır. Şimdi yeni senaryoyu ele alalım. Bakanlığımız salgından önce, önümüzdeki öğretim yılında sisteme fazladan girecek 400 binin üzerindeki öğrenci için sınıf mevcutlarını 30’dan 36’ya çıkarmayı düşünüyordu. Fakat salgın çıkınca bırakın 36 kişilik sınıfları, 30 kişilik sınıfları ikili öğretime, ikili öğretim yapan okulları üçlü öğretime geçirmeyi düşünmektedir. Büyük ihtimalle de derslerin bir kısmı uzaktan eğitimle yapılacaktır.”
Görüldüğü gibi Eylül ayında çok ciddi bir sıkıntı bekliyor. Okul ve derslik açığı olduğu zaten biliniyor. Salgın sebebiyle sınıfları kalabalık yapmanın imkânı yok.
Sınıf mevcudu düşürülürse okul ve sınıf sayıları yetmeyecek. Sakin Öner hocamızın dile getirdiği gibi ikili veya üçlü eğitime geçilirse bu kez öğretmen ihtiyacı daha da artacak. Zaten öğretmen açığı çok fazla, eksiklik ücretli öğretmenlerle gideriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığının yakın zamanda öğretmen alımı ile ilgili bir planı da yok.
Veliler ve öğrenciler şu an tercih telaşında…
Görünen o ki, okullar açılmadan özellikle liselerde çok ciddi sıkıntılar yaşanacak.
Nitelikli diye tabir edilen ve sınavla öğrenci alan okulların sayısı belli; sınırlı sayıda öğrenci yerleştirilebilecek. Adrese dayalı öğrenci alacak okul sayıları da sınırlı. Bütün öğrencileri kayıt etmeleri mümkün değil.
Geçen yıl bile birçok öğrenci açıkta kalmış, açık liselere yönlendirilmişti. Okul ve sınıfların sayısı aynı kaldığı halde bu yıl 443 bin öğrenci fazla olduğuna göre açıkta kalacak öğrenci sayısı daha da artacak.
2012-2013 yılında hiçbir hazırlık yapılmadan ve alt yapısı hazırlanmadan 4+4+4 eğitim sistemine geçildi. Aradan neredeyse 10 yıl geçti hâlâ sorunlar devam ediyor. 4 yıl sonra üniversiteye girişte de aynı sıkıntılar yaşanacak.
Özellikle eğitimde ben yaptım oldu demekle sistem değişmiyor.
Yarının hesabını çok iyi yapma lazım.
*****
Ben de gözlerimi kapattım
Adam 48 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce, utanarak yanına yaklaşıp “Hocam beni tanıdınız mı?” diye sorar.
İhtiyar öğretmen:
- Hayır tanımadım.
Adam:
- Hocam nasıl tanımazsınız! Ben ilkokul öğrencinizim. Hocam sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu. Ben almıştım. Siz de “Herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım” demiştiniz. Ben utanmış ve çok korkmuştum. Sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler döküyordum...
Sizden bir komut daha geldi:
“Şimdi herkes gözlerini kapatsın.”
Ortalarda bir yerdeydim. Aranma sırası bana gelmişti. Saati cebimden sessizce almış, devamla, aynı sessizlik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. Sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç kimseye hiç bir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz.
Büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı... Hocam ben şimdi 60 yaşındayım. Düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi, o gün sizden almışım. Her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
Utancı bilerek yaşamak korkunç... Daha da korkuncu, bilerek yaşatmak…
Hocam siz bana o utancı yaşatmadınız. Yaşasaydım unutur muydum, doğrusu bilmiyorum. Ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım Hocam. Şimdi hatırladınız mı beni?
İhtiyar öğretmen yan yana oturdukları bankta öğrencisine yaslanarak:
- O olayı ertesi gün unutmuştum ben. Şimdi sen anlatınca hatırladım. Sizlere “Gözlerinizi kapatın” dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. O yaştaki her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı oluşsun istememiştim. O sen miydin? Bilmiyordum, nasılsın?
*****
TEBESSÜM
Hacim
Okula gelen müfettiş 5. sınıfların fen bilgisi dersine girer, parmağıyla işaret ettiği öğrenciye sorar:
- Hacim nedir?
Öğrenci hiç duraksamadan cevap verir:
- Hacdan gelen kişilere denir.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.
Albert Einstein