Otellerden daha çok yabancılar istifade ediyor. Daha açıkçası şu: Oteller Türk müşterilere haksızlık yapıyor. Çünkü aynı otelde Türk misafirler 35 bin liraya kalırken, yabancılar aynı otelde 3 bin liraya konaklıyor.

Jolly Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, TatilBudur Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kemal Çubuk, Gezionomi Genel Müdürü Deniz Selen Kılıçözgürler ve Setur Ürün Direktörü Serhat Günay, ATF kapsamında, moderatörlüğünü POYD Başlan Yardımcısı Ercan Çek’in yaptığı “Seyahat ve Gelişim” paneline katıldı.

İç turizm hakkında değerlendirmede bulunan Setur Ürün Direktörü Serhat Günay, otellerin Türk vatandaşlarına düşük kontenjan ayırmasına ve yabancı ziyaretçilere göre daha fazla fiyat politikası uygulanmasına tepki gösterdi.

Türkiye’de iç turizm hareketinin nüfusa oranla çok düşük olduğuna dikkat çeken Serhat Günay’ın konu hakkındaki açıklamaları şöyle:

“Türkiye'de iç turizmin potansiyeli özellikle tatil amaçlı seyahatlerin sayısı, nüfusa göre çok düşük. Özellikte turizmde lokomotif olan Fransa, İspanya gibi ülkelerde iç turizm hareketliliği nüfusa oranla yüzde 39-40’larda. Türkiye’deki seyahat hareketlerini eş dost, akraba, memleket ziyaretlerinden arındırdığımız zaman nüfusun yüzde 4, - 4,5’u tatil yapmış. Potansiyelin çok altında ama seyahat etme kültürünün katlanarak da arttığını görüyoruz. Erken rezervasyona müthiş bir talep var. Tabii o talebin biraz da ekonomik konjonktürle de alakası var. İnsanlara, ekonomik şartlar ne olursa olsun tatilin iyi günde de kötü günde de ihtiyaç olduğu gerçeği yavaş yavaş oturuyor Türkiye’de.  İç turizmde tatil amaçlı seyahatlerin önümüzdeki yıllarda da katlanarak artacağını düşünüyorum. Her yıl yeni uygulamalar getiriyoruz, arka tarafta sadece otelle kontrat yapıp bunları reyona koyarak satılmasını beklemiyoruz. Gerek teknoloji, gerek konseptler gerek yaptığımız çalışmalarla ilgili bence şu anda Avrupa’nın çok daha ötesindeyiz. Dünyanın en çok turist ağırlayan 6’ıncı ülkeyiz. Kendi ülkemizde yarattığınız iç turizmde ilk 50’lerde bile değiliz.”

Türk vatandaşlarına otellerde düşük kontenjan ayrılması ve yerli turistin yurt dışından gelen turiste göre daha yüksek fiyatlar ödemek zorunda olmasının ifade eden Günay, şu ifadeleri kullandı:  

“Biz enflasyonun yüksek olduğu dönemde enflasyona göre, kurun yüksek olduğu dönemde kura göre fiyatlandırma yapmaya çalışırsak bu iş olmaz. Türk misafire kontenjan ayırılması meselesini çok saçma buluyorum. Burada yaşayan, vergisini ödeyen birinin düşük kontenjan düşünmemesi gerekiyor. Ben bunu kendi adıma kabul edemiyorum. İnsanlar seyahat ettikçe seyahat kültürünü öğrenecekler. Türk vatandaşına yurt dışından daha fazla fiyat veremezsin. Böyle iç turizmi sürdüremezsiniz. İnsanları ‘Niye Yunanistan’a gittin, niye Balkanlar’a gittin’ diye eleştiriyoruz. Gidecekler, gitsinler. Daha da gidecekler. Türkiye’de iç turizmi bu politikalarla sürdürülebilir hale getirmezsiniz. Vize ile ilgili kısıtlamalar sonra ersin, Türkiye’de tatil yapan tatilcinin sayısı çok ciddi oranda düşer. Bugün bütün dünyada herkesin gitmek istediği Fransa gibi İspanya gibi bir yere gitmek yerine Türkiye’de alelade bir fiyata tatile gidebiliyorsunuz. Türkiye’de Türk vatandaşlarına haksızlık yapmayı durdurun. Kapadokya’da bir cave otelin gecelik ücreti Türk vatandaşına 35 bin lira iken yabancı bir seyahat firmasında 80 euro (yaklaşık 2 bin 970 lira).  Bana bunu kime izah edemez.  Hal böyleyken Türkiye’de 'Turizmi büyütelim' diyoruz. Kırılgan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu kadar kırılgan bir yerde bu kadar krizden az etkilenen potansiyeli üçüncü sınıf kategoriye koymak çük büyük bir haksızlıktır. Türk misafirin fiyatı yabancı misafirin fiyatından düşük olmalı. TGA’dan yerli turist değil yabancı turisti getiren tur operatörleri faydalanıyor. Vergi avantajlarından biz değil yabancı tur operatörleri yaralanıyorlar. Avrupa Bölgesinde vergi ödüyorlar, burada ödemiyorlar. Hava yolundan insan kaynağına kadar bütün teşviklerden biz değil faydalanıyorlar. Bunların hepsini bir potaya koyarsak Türkler yabancı turistle aynı fiyata değil en az yüzde 10 daha ucuza kalmalı. Bu işin matematiği bu.”