Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir.
Yönetim sistemini belirleyen, seçme seçilme haklarını düzenleyen, insanların bireysel haklarını koruma altına alan belgelerdir. Yönetime gelen birilerinin eline geçen devlet gücü sınırsızdır. Bu güç kötüye kullanılırsa bu gücün karşısında insanlar çaresiz kalır.
Ne yazık ki ülkemizde birçok insan için bu kavram ve önemi tam olarak bilinmiyor. Bu söylediklerim sadece halk için değil halkın oyuyla seçilen insanlar için de geçerlidir.
Sokaktan insanlara ve seçilmişlere Anayasa nedir diye sorsanız acaba kaçından doğru cevap alırsınız? Sayıların çok ama çok düşük olacağını garanti ederim.
Bir ülkede güvenlik güçlerinin ilk amacı anayasayı korumaktır. Çünkü anayasa olmadan insanı korumak mümkün değildir.
Dünyanın neresinde olursa olsun iktidardaki birileri Anayasayı çiğniyor ve muhalefet de yeri göğü inletmiyorsa çöküşün başlangıcındasınız demektir. Anayasa; insanları, kanunları, sistemi korur. İnsanların nefes almasını sağlar.
Ülkeyi yönetenler tarafından çiğnenirse artık o ülke demokrasiyle değil tiranlıkla yönetiliyor ve hiçbir insanın can güvenliği yok demektir.
Ülkemizde Anayasa, Laiklik gibi kavramlar içi boş birer tanım olarak yanlış olarak öğretiliyor. Sonsuza akıp giden zamanın içinde en uzun süreli öngörüyü ve planı yapan ülkeler önünde sonunda mutlaka kazanıyor. Yarı cahil insan yetiştirmek de bunlardan biridir.
Laiklik kavramı bizlere devlet ve din işlerinin birbirinden ayrılması olarak eksik öğretildi. Laikliğin temelinde devletin her inanca eşit yaklaşması vardır. İnsanlar inançlarını özgürce yaşarlar. Hiçbir grup, tarikat, cemaat, ya da dinlerden biri yönetime kendi dini inancına göre kural sokamaz. Bunu yapmaya çalışırlarsa da en güçlü şekilde engellenmelidirler.
Eğitimin başında neden “milli” sözcüğü olduğu daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Birileri bizleri kendilerinin kölesi yapmak için kırk, elli, yüz, iki yüz yıllık planlar yapınca ilk saldırdıkları yer eğitim sistemimizdir. Eğitim nelere sahip olduğumuzu ve onları nasıl koruyacağımızı öğretir insanlarımıza.
Eğitim toplumsal birliği sağlar. Toplumsal birlik olmazsa, uyacağımız, beraber koruyacağımız yasalarımız ve ilkelerimiz olmazsa ilk savaşımızda yok olur gideriz.
Korunması gereken ilk kavram Anayasadır. Çünkü Anayasa toplumca onayladığımız ve kabul ettiğimiz toplum sözleşmesidir.
Karmaşık bir dönemden geçiyoruz. Etrafımızda süren savaşlar hızla şiddetini artırıyor. Dünya servetini ve bu servet yoluyla hakimiyetini ele geçirmek isteyen iki farklı gücün oynadığı bir oyunun ortasında kaldık.
Artık devlet başkanları 3.Dünya Savaşından açık açık bahsediyor. Yukarıda sözünü ettiğim iki kutup bu savaş için hazırlanmaya 2.Dünya Savaşı’nın bittiği gün başladılar.
Önüme düşen haber akışında umuda ve barışa dair hiçbir şey yok. Ülkemizin hali belli. İçimizde on üç milyon mülteciden oluşan saatli bir bomba çalışmaya devam ediyor. En temel kavramlar bile tek tek parçalanıp yok ediliyor.
Çevremdeki insanların umutsuzluğunu anlatmam mümkün değil.
Umarım geleceğimiz bugünden güzel olur.