Sevgili yolcu,

Yeniden merhaba!

Önceki yolculuklarımızda zihninizin size nasıl oyunlar oynadığını ve sizi erteleme tuzağına düşürmek için her seferinde ikna ettiğini konuştuk. 

Erteleme döngünüzü yeniden ele alalım.

Gerçekten Değişmek İstiyor Musun?

Biliyorsunuz, size bu pratikleri anlatırken bilimin ışığını ve deneyimleri yer alıyor. Erteleme davranışınızı elbette çeşitli teknikler öğrenerek yenebilirsiniz fakat bunu gerçekten yapacak mısınız? Değişim beraberinde büyük fedakarlıkları ve azmi getirir. Siz bunu ne kadar istiyorsunuz? Eğer gerçekten değişmek istediğinize ikna olduysanız sizi bir taahhüt imzalamaya davet ediyoruz.

Taahhütünüzü Gösterin

Gerçekten istekli olup olmadığınızı sorgulamanızı sağlayacak birkaç soru:

Ertelemek ve “erteleyici” bir olarak adlandırılmak nasıl bir duygu?

  • Size iyi mi geliyor?
  • Yoksa özsaygınızı mı kaybediyorsunuz?

Eğer artık daha fazla işleri ertelememeyi ve bunu bir alışkanlık haline getirmeyi seçseydiniz…

  • Hayatım daha iyi bir yer olabilir mi?
  • Yoksa bir değişiklik olmaz mı?

Bir kâğıt ve kalem alın ve Erteleme Planınızı şimdi gerçekten başlatın. Neden artık daha fazla erteleyici biri olmak istemiyorsunuz? Değiştirmeye gerçekten istekli misiniz?

Birkaç kelimeyle sözlerinizi sonlandırın ve imzanızı atın. Taahhüdünüzü görebileceğiniz bir yerde tutun.

Bu yolculuk hayatınızın tümünü kapsayan, daha iyi bir siz olma yolunda attığınız adımlardan oluşuyor. Zorlu bir süreç geçiriyorsunuz, daha önce hiç olmadığınız biri gibi davranıyorsunuz. Beyninizdeki sinir ağları sizinle gurur duyuyor! 

Biraz da, süreci daha rahat geçirmek için destek almak hakkında konuşalım ne dersin?

Destek Almak

Ertelemek, beyninizin sizi tekrar tekrar alıkoyduğu, belki de yapmaktan en çok nefret ettiğiniz ama bir o kadar da tekrarladığınız bir davranış. Fakat yalnız değilsiniz. Dünyadaki her insan, her gün önemli bir şeyleri erteliyor. Sizin gibi erteleme sorunuyla baş eden biriyle bu seriyi paylaşmayı deneyin.

Küçük topluluklar kurmak, bağlarınızı arttırır ve daha çok sorumluluk bilinci katar. Arkadaşlarınızla, yakın çevrenizle ya da sosyal medyada tanıştığınız yeni insanlarla erteleme planınız hakkında konuşun. Küçük bir topluluk kurmayı deneyin. Her gün ilerlemenizi paylaşmak ve diğer insanların da bu harekete katılıp hayatlarını daha iyi bir yere dönüştürdüğünü bilmek motivasyonunuzun artmasını sağlayacaktır.

Hangi işleri daha çok erteliyorsunuz? Cevabınızın “devasa” gözüken işler olduğunu duyar gibiyim. 

Hiç bitmeyecekmiş gibi gözüken işlere nasıl yaklaşmamız gerektiğini psikolojik açıdan ele alalım.

Görevlerini "Salami Slice" Tekniği ile Parçalara Böl:

Salam Dilimi Tekniği, büyük veya karmaşık bir görevi daha küçük ve daha yönetilebilir parçalara bölmek için kullanılan bir stratejidir. Bu teknik, görevinizi daha küçük adımlara bölerek ilerlemenizi kolaylaştırır ve motivasyonunuzu artırır.

Yapmanız gereken şeyi düşünün ve hatta bir yere not alın. Söz uçar, yazı kalır ve yazılan sözleri görmek her zaman daha kalıcıdır. Bu tekniği “tek iş” inizi yapar gibi kullanın. Bir daireyi parçalara bölün ve görevinizin parçalarını not edin. Her dilimi yapmayı bitirdiğinizde bir yenisine geçin, ilerlemeniz kesinlikle bu yöntemi yapmadığınız halinize göre çok iyi olacak.

İlk etapta, dilimlerin içine çok fazla yük ekleyebilirsiniz. Bu mükemmeliyetçi kişilerde görünen tipik bir durumdur. Umutsuzluğa kapılmayın, deneye deneye nasıl uygun zamanları ayarlayacağınızı öğreneceksiniz. Denemekten vazgeçmeyin.

Alan Lakein’den İsviçre Peyniri Tekniği

Zaman Yönetimi Koçu olan Alan Lakein’in “İsviçre Peyniri” yöntemi ertelemenizi minimize etmeniz için gerekli yöntemleri içeriyor. Şimdi birlikte göz atalım:

  • Kafanızda çığ gibi büyüyen (EVET O İŞ!) görevinizi seçin.
  • Hedefinize ulaştığınız anı ve rahatlığınızı hayal edin. Tam o an kendinize vermek istediğiniz bir ödülü belirleyin, hatta bu ödül fiziksel bir şey ise hazırda bulundurun.
  • Görevinizin herhangi bir parçasını içeren ve bir dakikadan az süren iki adet mikro görev belirleyin. Örneğin hazırlayacağınız slayt için bir dosya açmak ve ona isim vermek, ardından slaytın kapak fotoğrafını seçmek gibi.
  • Görevinizin kalan büyük kısmını önceden parçalara bölmüş halde işe başlayın. Yani iki mikro görevi yaptığınızda, görevinizin parçalarını biliyor olun.
  • Böldüğünüz parçaların aralarına mola vakitleri ekleyin. Mola vakitlerinizi, kafanızda belirli sınırlar içine koyun. Örneğin, “Bu molada bir çay hazırlayacağım ve pencereden dışarı bakarken yudumlayacağım. Çayım bittiğindeyse masa başına geri döneceğim.” gibi.

İlk etapta “Her şeyi planlayacak mıyım!” diye düşünebilirsiniz. 

Fakat zaman geçtikçe ve siz bu işte ustalaştıkça otomatik olarak parçalara bölüp işlerinizi planlayabilme yetisi kazanacaksınız.

Sen nereden başlayacaksın?

Varlığın ve bu haftaki yolculuğumuzda bana eşlik ettiğin için teşekkür ediyorum. Hep var ol! Sağlıcakla kal.