Hazır giyim sektörünün kapsayıcılığı en yüksek sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD)Başkanı Ramazan Kaya, sektörün batmakta olduğunu söyledi. Sektörün ihracatının 21.2 milyar dolar ile tarihinin en yüksek rakamına ulaştığı 2022 yılının son çeyreğinden itibaren gerilemeye başladığını hatırlatan TGSD Başkanı Ramazan Kaya, sektörün sıkıntı yaşadığını söyledi:
"O günden bu yana gerileme devam ediyor. Bu kadar uzun süreli daralma 1980'li yıllardan bu yana bir ilk. Körfez Savaşı'nda, küresel krizlerde, pandemi gibi zorlu dönemlerde dahi böyle bir zorluk yaşamamıştık. Son iki yılda istihdam yüzde 15.3, üretim yüzde 17 daraldı. Sektörde çalışan sayısı 738 binden 625 bine indi. istihdam. Kapasite kullanım oranı yüzde 55'e kadar geriledi. Sektörümüz bu daralma sürecinde her alanda en az yüzde 15 ila 20 arasında kayba uğradı. Kârlarda ve sermayede ise bu kayıplar çok daha yüksek. Eylül 2022'de 1.9 milyar dolar, Eylül 2023'te 1.6 milyar dolar olan ihracatımız, bu yıl Eylül ayında ise geçen seneye benzer şekilde 1 milyar 650 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılın ilk 9 ayında, bir önceki yıla göre ihracatımız yüzde 8 civarında düştü. Ancak yılın son çeyreğindeki siparişler ile birlikte kısmen de olsa bir iyileşme bekliyoruz. Bunun neticesinde de bu yılı geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 6-7 oranında bir düşüşle kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu da yıllık 18 milyar dolar veya bunun biraz aşağısına denk geliyor.”
Kaya, sektörün yaşadığı ihracat kaybının nedenini ise şu sözlerle anlattı:
"2022 yılı başından itibaren uygulanan ekonomi politikaları sonucunda sektörümüzün üretim maliyetleri önemli ölçüde arttı. Buna karşın Türk lirasının değerlenmesi, dövizin üzerindeki baskı ve iç pazarın sıkılaşma politikaları ile daraltılması sonucu sektörümüz ihracat pazarlarında artık sadece pahalı değil, çok pahalı hale geldi. İki yıl öncesine kadar rekabet ettiğimiz Bangladeş, Vietnam, Hindistan gibi ülkelerden yaklaşık yüzde 20 daha pahalıydık. Kalitemiz, tedarik gücümüz ve ürün çeşitliliği gibi avantajlarımız sayesinde alım grupları bu farkı kısmen de olsa tolere edebiliyordu. Ancak günümüzde bu fark yüzde 60'lara ulaştı. Dolayısıyla alım grupları bu farkı tolere etmediği için kayıp yaşıyoruz. Alım gruplarının fiyat baskısı karşısında başka şansımız kalmadığından mecburen fiyatlarımızı da aşağı çekiyoruz. Birim fiyatlarımız geçen seneye göre yüzde 3 civarında düştü. Sektör olarak kârsız hatta bazen bir miktar zararla mal satıyoruz. Yani müşteri kaybetmemek için zararına satış yapıyoruz. Kapasitelerimizi ve müşterilerimizi kaybetmek istemiyoruz."
Hükümetin ekonomi politikalarında ağırlıklı olarak enflasyon ve faize odaklandığını ancak sektörün daha büyük sorunları olduğunu ifade eden Kaya, daha sonra sözlerine şunları aktardı:
"Bizim sorunlarımız maliyet artışı, kur baskısı ve rekabet ettiğimiz ülkelerle artık rekabet edemememiz. Bu sorunların üstesinden gelmek, kan kaybını durdurmak için de bazı taleplerimiz bulunuyor. Öncelikle maliyetlerin düşürülmesine yönelik desteğe ve orta-uzun vadeli finansal destek programlarına ihtiyacımız var. Kurun enflasyon derecesinde artması yönünde bir beklentimiz bulunuyor. Bizim için en önemli konulardan biri de asgari ücretin OVP'deki yeni dönem enflasyon hedefi ile belirlenmesi. Maliyetlerimizi ancak bu şekilde dengeleyebiliriz. Aksi durumda sektör olarak sermayemiz de kaynağımız da kalmadı. Ülkemizin içerisinde olduğu ekonomik durumun ve verilen mücadelenin farkındayız. İhracata dayalı bir büyüme başarılı olursa dezenflasyon programı da başarılı olur. Bu nedenle ülkemizin en çok ihracat yapan üçüncü sektörü olan hazır giyim sektörünün desteklenmesi de programın hedefleri ile örtüşüyor. Eğer bu dengeyi sağlayabilirsek bir toparlanma sürecinden bahsedebiliriz. Ancak bu toparlanmanın bugünden yarına olmasını da beklemiyoruz. Bu kapsamda 2025 yılında sektörümüzün yüzde 5 daha küçülebileceğini öngörüyoruz. En iyi ihtimal ile bu senenin rakamını egale edebiliriz. Ancak aynı kalmak veya daha sınırlı bir düşüş bile sektörümüzün geleceği açısından çok önemli." Cem Altan da "Türkiye dünyada hazır giyimde 5. veya 6. sırada gidip geliyor. İnsanlar ihtiyaç listesinde giysiyi son sırada düşünüyor. Bangladeş'te de sorun var. Vietnam'ı tayfun vurdu, yüzlerce fabrika etkilendi. Hindistan büyük yatırıp yapıp Çin'e rakip çıkmaya çalışıyor. Çin'e Uygur Bölgesindeki insan hakları ihlalleri nedeniyle pamuk konusunda yaptırım uygulanıyor. Ancak Çin, başka ülkelere yatırım yaparak bu engeli aşıyor. Yeşil dönüşüm ve döngüsel ekonomiye yatırım yapmamız gerekiyor.”