Doktorlar sürekli uyarıyor:
“Yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin. Son yıllarda kanser vakaları çoğaldı. Ani kalp krizleri sağlığımızı tehdit ediyor. Bütün bunların nedeni genellikle yanlış beslenmemizden kaynaklanıyor. Bazı besin kaynakları var ki sabah kahvaltıların vaz geçilmezi gösteriliyor, bunlardan uzak durun. Bunları tüketenler ömürlerinden 10 yıl eksildiğini bilsinler.”
Peki, doktorların özellikle uzak durmamızı istediği besinler hangileri? Bu besinler vücutlumuzda nelere sebep oluyor? Kısaca bunlara bakalım:
Kahvaltı, en sevdiğimiz besinler arasında yer alıyor. Her sabah severek tükettiğimiz belli başlı kahvaltılıklar ise aslında biz farkında değilken ömrümüzden çalıyor. Uzmanların özellikle uyardığı, asla tüketmeyin 'tütünden bile daha beter' dediği o besin ise içten içe organlarımızı bitiriyor. İşte sağlığın düşmanı o kahvaltılık...
Günün en sevdiğimiz ve en çok önemsediğimiz öğününü düşündüğümüzde şüphesiz ki hemen hepimizin aklına kahvaltılık ürünler geliyor. Farklı pek çok şekilde hazırlanabilen, her damak zevkine hitap edebilecek ürünlerle donatılan kahvaltı sofralarında bir tane kahvaltılık var ki aslında sağlığımız açısından büyük risk teşkil ediyor
Salamlar, genellikle yüksek yağ ve tuz içeriğine sahip işlenmiş et ürünleri olarak biliniyor. Aşırı tüketildiğinde veya düzenli olarak tüketildiğinde sağlık üzerinde bazı olumsuz etkilere neden olabiliyorlar. İşte salamın sağlık açısından zararları.
Sevilerek tüketilen salamlar, genellikle yüksek miktarda doymuş yağ içeriyor. Aşırı doymuş yağ tüketimi, kolesterol seviyelerini artırabiliyor ve kardiyovasküler hastalıkların riskini artırabiliyor. Yüksek kolesterol seviyeleri, kalp krizi ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Salamlar, genellikle aşırı miktarda tuz içeriğine sahip oluyor. Aşırı tuz tüketimi, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve böbrek sorunları gibi sağlık sorunlarına yol açarak genel sağlığı önemli ölçüde riske ediyor. Tuzun fazla alımı vücutta su tutulmasına ve ödem oluşmasına da neden olabiliyor.
Bu tip işlenmiş et ürünlerinin içerisinde koruyucu olarak kullanılan nitrat ve nitritler, işlenmiş et ürünlerinin renklerini korumak ve bakteri oluşumunu engellemek için kullanılıyor. Ancak, bu bileşiklerin aşırı tüketimi, kanser riskini artırabiliyor ve sindirim sistemi sağlığını olumsuz yönde etkiliyor.
Salam gibi işlenmiş et ürünleri, genellikle yüksek seviyelerde işlenmiş et içeriyor. İşlenmiş et tüketimi, kalp hastalıkları, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıkların riskini artırabiliyor. Ayrıca, işlenmiş etlerde bulunan katkı maddeleri ve koruyucular, sağlık üzerinde zararlı etkilere neden olabiliyor.
Sosis, sucuk gibi gıdalarla aynı grupta incelenen salam, pişirme veya işleme sırasında kanserojen bileşikler oluşturabiliyor. Özellikle yüksek sıcaklıklarda pişirme işlemi, nitratların nitrozaminlere dönüşmesine neden olabiliyor. Bu bileşikler, kanser riskini artırarak özellikle kolon kanseri ile ilişkilendiriliyor.
Salamların içeriğindeki bileşenlere karşı alerjik reaksiyonlar görülebiliyor. Özellikle glutamat, soya, buğday veya süt gibi yaygın alerjenler içeren salamlar, hassas kişilerde alerjik reaksiyonlara neden oluyor.
İşlenmiş et ürünleri, genellikle tatlı, tuzlu ve doyurucu bir lezzete sahip oluyor, bu da insanları işlenmiş etlere karşı bağımlılık geliştirmeye teşvik edebiliyor. Aşırı tüketildiğinde, bu bağımlılık sağlık sorunlarına yol açarak dengesiz bir beslenme alışkanlığına neden oluyor. Bağımlılık geliştirildiği takdirde sık tüketilen salamların farklı şekillerde vücuda zarar verip organları çürüttüğü görülebiliyor.
Dengeli bir beslenme planı içinde sınırlı miktarda tüketilmesi ve hatta güvenilir olmadığı takdirde hiç tüketilmemesi gereken salam, Daha sağlıklı alternatifler arayarak, işlenmiş et tüketimini azaltmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir.