Ülkemizde öyle şeyler yaşanıyor ki, şaka mı gerçek mi anlamak mümkün olmuyor.
2005 yılında Öğretmenlik Kariyer Basamakları diye adlandırılan uzman öğretmenlik diye bir şey çıkardılar. Neredeyse 20 yıl oldu, bir türlü dikiş tutmadı. Bir taraftan yamalanıyor olmuyor; diğer taraftan ütüleniyor yine olmuyor.
Geçen yıl ikinci kez uzman ve başöğretmenlik sınavı yapılmıştı. 10 yıllık kıdemi olanlar, uzman öğretmenlik sınavına, 10 yıldır uzman öğretmen olanlar da başöğretmenlik sınavına girdi.
Bu yıl da uzman ve başöğretmenlik sınavı 19 Kasım 2023 tarihinde yapılacak.
Geçen yıl hiç ücret alınmadığı halde bu yıl 530 lira sınav ücreti alınacağı açıklandı.
Öğretmenler aşırı tepki gösterince ücret almaktan vazgeçildi.
Ama sınavı çevrimiçi yapmaya karar verdiler. Yani öğretmenler uzman ve başöğretmenlik için evlerinde bilgisayarları başında sınava girecek.
100 soru için öğretmenlere 135 dakika süre verilecek.
Salgın yok, kar kış yok, hava şartları kötü değil, sınavı niçin çevrimiçi yapıyorsunuz?
Geçen yıl uzman ve başöğretmenlik sınavına girenlere ilkokul seviyesinde sorular sorulmuştu. Şaka gibi ama buna rağmen barajı geçemeyenler olmuştu.
Bu yıl daha kolay olsun diye düşünülmüş olacak ki, sınavı çevrimiçi yapmaya karar verdiler.
Liseye giriş sınavlarında bile öğrencilere her soru için en fazla bir dakika süre veriliyor, öğretmenlere kıyak geçilmiş olacak ki 100 soruya 135 dakika süre verilecek.
Öğrencilere verilen sürenin neredeyse bir buçuk katı.
Okullarda aynı şartlarda ders anlatan normal öğretmen var, uzman öğretmen var, bir de başöğretmen var. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenleri saymıyorum bile…
Aldıkları maaş dışında aralarında hiçbir fark yok.
Kariyer basamakları deniliyor ama memura veya öğretmene bir unvan veriliyorsa unvanı olmayanlardan farklı bir ayrıcalık tanınmalı…
Buradaki tek ayrıcalık maaş farkı…
Üç kuruş maaşı vermemek için öğretmenleri bu şekilde sınıflandırmanın ve ayrımcılık yapmanın kime ne faydası olacak?
Hadi uzman ve başöğretmenlik uygulamasına karar verildi. Niçin sınav yapmaya ihtiyaç duyuluyor?
Belli kıdemi olan ve disiplin cezası almamış tüm öğretmenler sınavsız niçin uzman ve başöğretmen yapılmıyor?
İlle de yapılacaksa, doğru dürüst bir sınav niçin yapılmıyor?
İlkokul seviyesinde soru sorarak öğretmenleri rencide etmek ayıp değil mi?
Hele hele çevrimiçi sınav ne demek Allah aşkına?
Çevrimiçi sınavla uzman öğretmen olanlara, öğrenciler hangi gözle bakar hiç düşünmediniz mi?
Niçin öğretmenlerin itibarıyla bu kadar oynanıyor?
****
Ayakkabı
Afrika’da fakirlikten yalın ayak gezen, birbirine kardeş kadar bağlı iki arkadaştan birine babası zar zor bir ayakkabı alır. Çocuk öyle sevinir ki!
Sevinçten dakikalarca ağlar. İlk defa bir ayakkabısı olmuştur hayatta.
Babası da oğlunu sevindirdiği için çok mutludur. Fakat ertesi gün çocuğunun oyun oynamak için sokağa çıktıktan kısa bir zaman sonra, nefes nefese koşarak ayakkabılarını eve bırakıp sokağa yine yalın ayak çıktığını görür.
Ayakkabıları eskimesin diye böyle davrandığını düşünüp ses çıkarmaz.
Fakat her gün oğlunun aynı şeyi yaptığını görünce artık merakına yenilir ve yine bir gün ayakkabılarını eve bırakıp kapıdan çıkacağı sırada oğluna sorar:
- Oğlum neden yalın ayak sokağa çıkıyorsun?
Çocuk yere bakarak cevap verir:
- Arkadaşımın ailesinin durumu çok kötü. Ayakkabı alacak durumları yok. Bu yüzden sokağa çıkınca koşa koşa eve gelip, ayakkabılarımı bırakarak öyle gidiyorum yanına.
Baba, oğlunun omuzuna elini koyarak, “Paran olsa ona da alırdın biliyorum. Ama öyle bir imkânımız yok” deyince çocuk gözlerini kaldırır ve babasının yüzüne bakıp şöyle cevap verir:
- Haklısın baba. Ona ayakkabı alacak param olmayabilir. Ama o üzülmesin diye ayakkabılarımı ona göstermeyecek bir kalbim var.
(Yazar Suat Özge)
***
TEBESSÜM
İngilizce
Ortaokul öğrencisi Temel, İngilizce derslerine çok çalışması için babası Dursun tarafından zorlanıyordu.
Temel bir gün annesi Fadime’ye:
- Anneciğim, bana İngilizce öğrenmem için yardım etsene!
- Ben İngilizce bilmem ki yavrum.
- Senin ne iyi baban varmış anneciğim!
- Neden ki oğlum?
- İngilizce öğrenmen için seni zorlamamış da ondan.
****
GÜNÜN SÖZÜ
Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku.
Francis Bacon