Dost ve müttefikimiz Amerika, halen Rusya'dan aldığımız S-400 savunma füzeleri konusunu gündemden düşürmüyor. "Eğer Türkiye S-400'lerden vaz geçmezse F-35'ler Amerika'dan çıkmayacak" deniliyor.

Sürekli olarak Türkiye'ye yaptırım sopasını gösteren Amerika bu kartını yeniden açmış bulunuyor.

Konu hakkında geçenlerde de yazmıştık. Amerika, Türkiye'nin Rusya ile yakınlaşmasını istemiyor.

Senato'nun Çoğunluk Lideri olan Cumhuriyetçi Senatör Mitch McConnell, Türkiye'ye yönelik sert yaptırımlar konusunda temkinli konuşmuş, "Türkiye Rusya'ya daha da yaklaşabilir" uyarısında bulunmuştu.

Bu tezin kendisi açısından artık bir ağırlığının olmadığını söyleyen Senatör Risch "O fırsat çoktan kaçtı. Biraz zaman alabilir ama tasarı Senato'dan geçer. İş oraya gelirse Senatör McConnell'ın da itiraz edeceğini sanmıyorum" dedi. Senatör Risch, yaptırım tasarısı konusunda kesin bir takvim olmasa da mümkün olduğu kadar hızlı hareket etmek istediklerinin altını çizdi.

Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Jim Risch, 13 Kasım'da Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüşmesinin ardından, müzakerelere şans vermek adına Türkiye'ye yönelik yaptırım tasarısı girişimini bir süreliğine askıya almıştı. Ancak S-400 konusunda Türkiye'den "Vazgeçmeyeceğiz" açıklamalarının gelmesinin ardından, Risch, Senato Dış İlişkiler Komisyonu'na, 29 Ekim'de Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen yaptırım tasarısının bir benzerini getirme kararı aldı.

Senatör Risch, yaptırım tasarısının her iki parti arasındaki müzakerelerin bir ürünü olduğunu, Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray'la istişare edildiğini vurguladı. S-400 sebebiyle üretici ortağı olduğu F-35 programından çıkarılan Türkiye'ye bu konuda mesajı netti. "Türkiye 115 adet F-35 siparişi verdi. 5'i hazır, parası ödendi bekliyor. S-400 Türkiye'de olduğu sürece bu uçaklar ABD'den ayrılmayacak" dedi.

Senatörün açıklamaları bu kadarla da sınırlı değil, kendisini dinleyelim:

"Beyaz Saray'da görüştüğümüzde konuyla ilgili müzakereler sürdüğü için bir süre bunu askıya almam istendi. Ben de iyi niyetli görüşmeler yapıldığını düşündüm. Dışişleri Bakanı ilerleme sağlanabileceği görüşündeydi. Ama Erdoğan dönüş yolunda S-400'lerden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Bir yılı aşkın süredir Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve bütün diplomatlara S-400 olursa F-35'in olmayacağını, S-400ler Türkiye'de olursa yaptırımlara maruz kalacaklarını anlattım. Erdoğan böyle bir açıklama yapınca hayal kırıklığına uğradım. 'Tasarıyı getirme zamanı 'dedim. İnanın bana bu çok acı verici. Türkiye iyi bir NATO müttefiki oldu. Rusya'ya karşı kurulan NATO'nun bir üyesiyken neden Rusya'ya yanaştıklarını gerçekten anlamıyoruz. Her egemen devlet kendi kararını verir elbette ama bunun sonuçları olur"

ABD Kongresi'nde Türkiye'nin Suriye operasyonu, S-400 krizi ve demokrasi kaygıları gibi pek çok sorunlu başlık nedeniyle biriken Türkiye karşıtı havanın tersine dönmesi mümkün mü? Yoksa ABD-Türkiye ilişkileri artık başka yöne doğru mu ilerliyor? Kafalarda şimdi bu sorular var.

Senatör Risch bu sorulara da yanıt veriyor:

"Bunların yaşandığını görmek çok üzücü. Liderler ülkelerini bir yöne ya da başka bir yöne götürebilir. Bazen bu yön insanların aslında istemediği bir yöndür. Türkiye'deki hükümetin bunları yeniden düşünmesini umuyoruz. Aksi halde bu işin sonuçları kendisini göstermeye başladığında, Türkiye için acı verici olacak. Bu durum tersine çevrilebilir. Türk hükümeti NATO müttefiki olmak istiyorsa, NATO müttefiki gibi davranmalıdır. Davranmazsa da bunun kötü sonuçları olur."

Özetleyelim:

S-400'ler öyle görünüyor ki önümüzdeki aylar içinde Türkiye-Amerikan ilişkilerinin nasıl bir seyir halinde gideceğini de etkileyecek. Bu ilişkilerin sadece Trump-Erdoğan arasındaki görüşmelerle gelişemeyeceğine de dikkat çekiliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Geri adım atmamız söz konusu değil" diyor.

Amerika'dan da farklı sesler yükseliyor.

Başkan Trump'u çok aşan gelişmelerin gündeme geleceğini şimdiden görebiliyoruz. Senatörler bir noktada Trump'u da dinlemiyor ve bildiklerini okumaya devam ediyor. Erdoğan'ı Amerika'da ağırlayan Trump, konu ile ilgili olarak Beyaz Saray'a bu senatörleri boşuna mı çağırdı sanıyorsunuz?

Konuyu gündeme taşıyan senatörlerin çok güçlü oluşları ve özellikle de Yahudi lobisinin desteğini aldıkları biliniyor.