Yüzümüzde minik bir gülümseme yaratan bu cümle Sokrates’e aittir. Benim en sevdiğim düşünürdür.

Kendisine demokrasiden bahsedildiğinde;

“Ne yani bizleri yönetenleri ayak takımı mı seçecek?” diyerek günümüzde yaşadığımız sorunu binlerce yıl öncesinden söylemiştir.

Sokrates ülkeyi filozof ve bilgelerin yönetmesini istemiştir. Günümüzde bu kavramı “Meritokrasi” kavramıyla açıklıyoruz.

Meritokrasi; yetenek, bilgi, kültür ve kişilerin bireysel üstünlüğüne dayanan yönetim biçimidir. Bu yönetim şeklinde güç, bilgi, birikim ve üst özellikleri olduğu düşünülen kişiler arasında paylaştırılır, kayırma yoktur. Özellikle kamu yönetiminde bilgili  birikimli, deneyimli ve yetenekli kişilerin seçilmesi ve yine hizmet içindeki ilerleme ve yükselmelerinin bilgi, başarı ve yetenek kıstaslarına göre yapılmasını amaçlar.

Kısacası her alanda liyakati savunur bu sistem.

Sizlere bir soru; sizce bu yazdıklarım özellikle bu günlerde sizlere çok ama çok anlamlı gelmiyor mu?

Sokrates MÖ 469 - MÖ 399 yılları arasında Atina’da doğmuş ve yine Atina’da idam edilerek öldürülmüştür. Yazılı eseri yoktur. Onun hakkındaki bilgileri öğrencisi Platon’un yazdıklarından öğreniyoruz. Diyalogları soru cevap şeklindedir. Bu yönteme Sokratik diyalog adı verilmiştir.

Filozofça ve insanca yaşamanın insanın kendisini ve başkasını sürekli sınamak, aramak ve çözümlemek olarak açıklar. Bu anlamda Sokrates’in diyalektik düşünme yönteminin amacı insanların iyiye, güzele, erdeme yönelik sürekli bir felsefe, gerçek, anlam arayışı içinde olmalarının sağlanmasıdır.

Sokrates; demokrasinin tam olarak sağlanması için gençler arasında eşitliğin sağlanması gerektiğini söyler. Bunu gerçekleştirebilmek için de çocukları belirli bir yaştan sonra devletin alarak “eşit” olarak yetiştirmesi gerektiğini savunur.

Yaşadığı dönemde geliştirdiği yöntemle, ortaya koyduğu önermelerle Sokrates günümüzde de etkili olmaya devam ediyor. Özellikle devleti filozofların ve bilgelerin yönetmesi hakkındaki düşüncesini çok doğru buluyorum.

Sokrates durmadan sorduğu sorular, görümümü, giyim tarzıyla o günün toplumunda sürekli tepki almış ve uydurma bir suçlamayla yargılanıp idama mahkum edilmiştir. Atinalıların jüriliğinde uydurma bir suçlamayla idama mahkum edilmiştir.

Gardiyanının seni kaçırayım, git buralardan, canını kurtar önerisini devlete ve kanunlara duyduğu saygıdan ötürü kabul etmemiş ve baldıran zehri ile idam edilmiştir.

Sokrates Kant ve Hegel’i de etkilemiştir.

Sokrates bizlere aklın ve sorgulamanın önemini anlatmıştır. Amaç bulmak değil ömür boyunca aramaktır onun felsefesinde. İnsan hem kendini hem de karşısına çıkan insanları sorgulamalıdır.

Demokrasinin aksayan yönünü bir cümleyle açıklamıştır. Daha doğrusu bir çok gerçek onun kısa cümleleriyle hayat bulmuştur.

Günümüzde liyakatin ne denli önemli olduğunu yaşayarak öğrendik. Sağ ya da sol fark etmez partizanlığın bir ülkeyi uçuruma sürükleyeceğini biliyoruz artık.

Şimdi bizler uçurumun kenarından bakıyoruz geleceğe.