Geç bulduğumuz, erken kaybettiğimiz gönül Dostu müzisyen sanatçılardan biri Fethi Karamahmutoğlu’ydu. 1980’li yıllarda, yayınına katkı verdim Mızrap dergisinde ikimiz de yazıyorduk. Mesleğinin ehli, İstanbul Radyosu Türk Sanat Müziği yöneticilerinden biriydi.

Başlangıçta kesişme noktamız Haşim Nezihi Okay’ın manevi yakınları olmamızdı. Zaman zaman Mehmet Zeki Akdağ ile birlikte çalıştığımız gazeteye gelir, edebi sohbetler ederdik. Zeki Akdağ’ın birkaç şiirini bestelemişti. Son bestelerinden birini TRT sanatçıları televizyonda okumaya başlamıştı.  Bu hüzzam şarkının sözleri şöyleydi:

Toprak güler ocak ocak,

Yanımda olduğun zaman,

Damarımdasın sımsıcak 

Yanımda olduğun zaman

 

Azalır çilem azalır

Zaman durur aşk hız alır,

Çarpık aynalar düzelir,

Yanımda olduğun zaman

 

Köle zincirden kurtulur,

Senden huzur sende gurur

Mevsimler hep bahar olur

Yanımda olduğun zaman.

 

Şarkıda büyük bir yükseliş beklerken, Fethi Karamahmutoğlu’nun buna nazire mahiyetinde sözlerini yazdığı, bestesini yaptığı yeni bir şarkısı çıktı ki, dillerden düşmez oldu ve ödüller getirdi: Anımsayacaksınız:

 

“Hiçbir şeyde gözüm yok Sen yanımda ol yeter

Kapkaranlık odama Mehtâb gibi dol yeter

Yağmur vururken cama Dalarken gece gama

Özleyen kollarıma Usulca sokul yeter

 

Sızlayan her yerimin Şu çileli serimin

Sahipsiz dertlerimin Çaresini bul yeter

Yağmur vururken cama Dalarken gece gama

Özleyen kollarıma Usulca sokul yeter…”

 

Fethi Karamahmutoğlu, 7 Ekim 1942’de Giresun’un Görele doğmuştu. 25 yıl önce, 7 Ekim 1999’da aramızdan ayrıldı. İlk ve orta öğrenimini Görele’de, lise tahsilini Bandırma’da tamamlamış; daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanarak, yüksek öğrenimini burada tamamlamış ve 1968 yılında mezun olmuştu.

Karamahmutoğlu’nun ailesi müzik seviyordu. Annesi ve babası ud, ağabeyi ud ve keman çalıyordu. Küçük yaşlardan itibaren müzikle iç içe büyümeye, ilgi duymaya başlamıştı. Anlatılanlara göre, daha bir buçuk iki yaşında iken, şarkı söylemeye çalışır, radyodaki müzik seslerine elindeki oyuncaklarıyla ritim tutmaya başlardı.  Büyüdükçe, çeşitli enstrümanlar en güzel ve değerli oyuncakları olmuştu.  Lisede Mesud Aygen ve Şair Haşim Nezihi Okay onu teşvik etmekteydi.

Üniversiteye başladığı yıllarda, Süheyla Altmışdört yönetimindeki üniversite korosunda çalmaya başladı. Yeteneğini geliştirdi. 1966’da TRT’nin açtığı “Stajyer Sanatçı” sınavlarına ud dalında girdi. Teoman Önaldı, Cinuçen Tanrıkorur, ve Ergin Kızılay ile birlikte kazandı.

Fethi Karamahmutoğlu beste alanında ilk denemelerine 1960 yılında başlamıştı. Simdi TRT repertuvarında 377 adet bestesi bulunuyor. Klasik Türk Müziği ile sadece bestekâr ve icrâcı olarak değil; teorik yönleriyle de ilgilendi araştırmalar yaptı. 1980’de Bizim Geleneksel Müziğimiz adlı bir inceleme-derleme kitabı yayımlandı. Çeşitli liselerde öğretmenlik yahtı. Edebiyat ders kitapları hazırladı.

1976’da “Güneş Gazetesi”, 1977-79 arasında “Müzik ve Sanat”, 1979’dan itibaren vef’atına kadar “Size” ve yine 1982’den vef’atına kadar “Mızrap” Dergilerinde müzik konusunda çeşitli inceleme, araştırma ve eleştiri yazılarının yanında, şiirleri, denemeleri yayımlanmıştı.

Pek çok beste yarışmasında çeşitli ödüller kazanmıştı. İyi derecede keman, ud, rebâb çalıyor, şiir ve resimle ilgileniyordu.

1975 yılında sağlık kurulunun aksi yönde ısrarına rağmen İzmir’de askerlik görevini yaptı. Daha sonra Kadıköy kız meslek lisesinde idareci öğretmen olarak görevini sürdürdü.

Bu zamana kadar ara vermemiş olduğu müzik çalışmalarını daha rahat ve anlamlı yapabilmek için 1985 yılında tekrar TRT ye başvurdu. Bu başvurusu kabul edildi. Nakl-i memuriyet yoluyla İstanbul radyosunda Türk sanat şefi olarak vazifeye başladı. 1987 yılında Türk Müziği Şubesi Müdürlüğüne getirildi.