Rıfat Ilgaz, 1911 yılında Kastamonu’nun Cide ilçesinde doğdu. Ortaokul öğrencisiyken şiir yazmaya başladı.

Lise yıllarında babası ölünce, Kastamonu Muallim Mektebi'ne yatılı olarak girdi. Altı yıl Bolu’nun ilçe ve köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünü 1938'de bitirdi ve Adapazarı Ortaokulu Türkçe Öğretmenliğine atandı.

Yoklama defterinden tanımadım sizi,

Benim haylaz çocuklarım

Sınıfın en devamsızını

Bir sinema dönüşü tanıdım

Koltuğunda satılmamış gazeteler

Dumanlı bir salonda

Kendime göre karsılarken aksamı

Nane şekeri uzattı en tembeliniz

Götürmek istedi küfesinde

Elimdeki ıspanak demetini

En dalgını sınıfın

Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun

Palto ayakkabı yüzünden

Kiminiz limon satar balık pazarında

Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder

Biz inceleye duralım aç tavuk hesabi

Tereyağındaki vitamini

Kalorisini taze yumurtanın

Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta

Çevresini ölçtük dünyanın

Hesapladık yıldızların uzaklığını

Orta Asya'dan konuştuk

Laf kıtlığında

Birlikte neler düşünmedik

Burnumuzun dibindekini görmeden

Bulutlara mı karışmadık

Güz rüzgarlarında dökülmüş

Hasta yapraklara mı üzülmedik

Serçelere mi acımadık kış günlerinde

Kendimizi unutarak

O kitaplarında; çağdaş, ileri görüşlü olmayı, ulusumuzdan yana birlikteliği önerirdi. Yıllarca bizden yönetimler kendisini bizden uzaklaştırmaya çalıştı. Demokrasi yolunda ülkemizdeki gelişmeler onun adını yüceltmeye başladığı günlerde, Sivas Olaylarının acısına dayanamayan duyarlılığı 7 Temmuz 1993 günü aramızdan ayrılmasına neden oldu. Türk Edebiyatı ve basın dünyasının çileli bir ustasıydı.

Yazı işleri müdürlüğünden dizgiciliğine kadar basının dünyasının her kademesinde çalışmak zorunda kalmış; şiir, roman, tiyatro, mizah, anı, günceller, çocuk kitapları olmak üzere yüze yakın kitabın ve pek çok ödülün sahibi Rıfat Ilgaz’dan satır başları ile söz edeceğim. 

1939'da İstanbul Karagümrük Ortaokulu'nda Türkçe Öğretmenliğine başlayan Ilgaz'ın, yazı ve şiirleri büyük dergilerde yayınlanmaya başladı. Aynı yıl Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi.

1943'te ilk kitabı 'Yarenlik'i yayınladı. Şiirleri olağanüstü bir ilgi gördü. Ocak 1944'de 'Sınıf' adlı şiir kitabı çıktı. Sıkıyönetim kararı ile toplatıldı.

1945'te Gün Dergisi çıktı. Ilgaz bu dergide sekreterdi. Aziz Nesin'in Cumartesi Dergisine ortak oldu. 1946'da Esat Adil, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile birlikte Gerçek Gazetesini çıkardılar.1946 Ekim ayında Yığın Dergisini Esat Adil ve Adil Yağcı ile birlikte çıkardılar.

Bir ara öğretmenliğe yeniden döndü, ama hastalığı nedeniyle Validebağ Sanatoryumunda yattı. Şubat 1947'de Sebahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz'un çıkardığı Marko Paşa kadrosuna girdi. Sık sık kapatılan bu derginin sorumlu müdürlüğünü üstlendi.

1950'li yıllarda Ilgaz, gazetecilik yapmaya başladı. Sakıncalı olduğundan gazeteler ve dergiler imzalarına pek yer vermediler.

1952-1960'da Tan Gazetesi'nde dizgici-düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk'un çıkardığı Dolmuş Dergisi'ne 'Stepne' takma adıyla yazılar yazdı. Hababam Sınıfı, Pijamalar, (Bizim Koğuş) Don Kişot İstanbul’da bu dergide dizi olarak yayınlandı. Ocak 1953'te Devam adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı.

1961 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra kendi adıyla yazı ve şiir yayınlama özgürlüğüne kavuştu. Sınıf Yayınları’nı kurdu ve kendi kitaplarını yayınlayabildi.1970'te Basın Şeref Kartını aldı.1974'te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide'ye yerleşti.

12 Eylül 1980 döneminde gözaltına alındı. Tutukluluğu sona erince İstanbul’da oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte ölümüne kadar yaşadı. Onu hepimiz Hababam Sınıfı'nın yazarı olarak bildik.