Sevgili yolcu, Başarılı, kariyer yaşamı boyunca sağlam donanıma sahip ve kendini gerçekleştirme potansiyeli yüksek olup kendini beğenmeyen ve kendini sürekli eleştiren kişiler üzerine konuşalım bugünkü yolculuğumuzda ne dersin? Yoksa sana çok tanıdık mı geliyor?

Bakalım bu insanlar nasıl özelliklere sahip?

Başarılara sahip olup, kendini sevmeyen kişilerde bu durum zamanla kişi açısından yıpratıcı olabilir. İçinde fırtınalar koparıyor olabilir. Bu insanların özelliklerinden gözlemlediğim en belirgin olanı her işi kendileri halletmek zorundaymış gibi hissederler. Bir arkadaş, bir uzman desteğine ihtiyacı olduğunu bilse bile destek istemez; her şeyi kendisi çözmeye çalışır. Bu durum kişiyi yorabilir. Her sorumluluğu kendisi üstlenmek zorundaymış gibi gelir onlara bir yandan da dışardan bakan için ‘O her şeyi halleder!’ gözükür şeklindedir.

Bu kişiler, çevresindeki kişilere karşı şefkatle yaklaşır. Uzmanı olduğu alan ile ilgili kimin desteğe ihtiyacı olduğunu görse hemen bir koşu gidip can-ı gönülden destek olur. Birisinin başarısızlığında onu motive eder ama iş kendisine gelince, ilk defa deneyimlediği bir şey de bile bir hata yapıyor olduğu zaman kendisine acımasız davranabilir ve bir başkasına sunduğu şefkati kendisine çok görebilir.

Başkalarının hatalarını kendi hatan gibi görüyor musun?

Diyelim ki kendini geliştirmek için bir eğitime katıldın ve derslere başladın. Eğitimcinin dersi anlatma yöntemi senin temsil sistemlerine hitap etmiyor ve sende etkili öğrenme dürtüsü oluşturmuyor. Konuyu öğrenemiyorsun. Bu durumda diyorsun ki ‘Ben anlamadım. Ben beceremedim.’ Burada yine bir sünger gibi bütün sorumluluğu sen üzerine çekiyorsun ve kendini suçluyorsun.

Yaşamı başarılarla dolu olsa bile ufacık bir hatasında bütün başarılarını yok sayar ve sadece hatalarına odaklanır. Hastalandı işe gidemedi diyelim ki bu oldukça insani bir durum, o kişi hasta haliyle içi içini kemirebilir, dünyanın en kötü en ayıp davranışını yapmış gibi hissedebilir. Yani yaşamın doğal akışında gelişen durumlarda bile kendisini utanç içinde hissedebilir. Tepesinde ki eleştirel ses hep onu suçlar durumdadır ‘Bunu yapmamalıydın. Neden yaptın? Nasıl yaparsın? Yine rezil oldun!’ gibi içsel bir baskı hali vardır.

Bu kişi için değerleri ortaya koyduğu başarıya bağlıdır. Değerli, sevilebilir taraf olmak için sürekli bir çaba içinde hissedebilir. Bu da kişiyi yorabilir, yetersiz hissettirebilir. Feda ettiklerin, elde ettiğin başarılara göre çok daha büyük kalabilir.

Alma verme dengesi noktasında farkına varman gerekiyor. Ödediğin bedel noktasında nerede yanlış yapıyorsun? Bu nereden kaynaklanıyor? Biraz bu sorular üzerinde düşünebilirsin.

Nereden kaynaklandığı konusunda aklıma birkaç bir şey geliyor. Henüz çocuk yaşlarında sadece başarılı olduğunda sevilen, alkışlanan; ufak bir hatasında eleştirilen, sevgisiz ilgisiz bırakılmakla suçlanan, utandırılan bir geçmişe sahip olunabilir. Sahip olunan başarı takdir görmeyip, ’Daha iyisi neden olmadı?’ sorgusuna ve kıyaslamalara maruz kalınmış olunabilir.

Çözüm önerileri nedir diye soracak olursan.

Yıllardır süregelen böyle bir duygu yükü yaşıyorsan ve bu artık oldukça yorucu bir hal aldı ise, uzman desteği alman senin için faydalı olacaktır. Ayrıca başardıklarına odaklan her ne olursa olsun. Beynimizi ‘istemediklerimiz’ üzerine değil ‘istediklerimiz’ üzerine programlayalım. Bunlarda güçlü dil kalıpları ile sağlanıyor. ‘Hata yapmak istemiyorum! Hata yapmaktan korkuyorum!’ yerine ‘Üzerime düşeni, potansiyelim varlığı ve doğrultusu ile yapıp başarıya ulaşacağım’ ‘Daha önce başardım ve yine başaracağım!’ şeklinde doğru dil kalıpları ile kendimize karşı daha şefkatli olabiliriz.

Bir de çekim yasası gerçeği var. Israrla düşündüğümüz her şeyi çağırırız. Bu yasa ‘hayır’ları, ‘değil’leri, ‘olmaz’ları hesaba katmaz. ‘’Bu kadar işle başa çıkamam.’’ Diye düşündüğünüz zaman çekim yasası bunu şöyle kaydedecektir. ‘’Başa çıkamayacağım kadar çok iş istiyorum.’’

Öyleyse düşündüklerimize dikkat edeceğiz ki bu düşünceler duygu ve davranışlara dönüşürken akıl, ruh, beden sağlığımıza hayırlı dönüşümler olsun.

Dilerim senin için faydalı bir yolculuk olmuştur.

Varlığın ve bu haftaki yolculuğumuzda bana eşlik ettiğin için için teşekkür ediyorum. Hep var ol! Haydi kal sağlıcakla.