SİBİRYA BİR DÜNYA CENNETİ
Rusya’da kıyasla yeni sayılabilecek sıra dışı bir turizm şekli olan Kuzey Kutbuna yolculuk başlamıştır. Turist grupları Moskova’dan uçakla alınarak Spicbergen takımadasına getirilirler ve oradan da helikopterler ile Kuzey Kutbunun hemen yanı başındaki buz üstü çadır kampına getirilirler. Turistler burada birkaç gün geçirir ve ayrıca eğlenirler de: köpek koşumlarına biner, kar motorlarında hız yapar, buz tümseklerinde yürüyüşlere çıkar, hava balonları ile bembeyaz sessiz alanlar üzerine yükselirler. Kampta kutup saunası ve çeşitli atraksiyonlar bile var. Uygun hava oluşur oluşmaz turistler helikopterle kısa mesafedeki 90”00”00”00” koordinatlara sahip coğrafik noktaya ulaşırlar. Mutlu gezginler uydu telefonu aracılığı ile aile ve yakınlarını aramak imkânına sahip olurlar ve gezegenin en kuzey noktasında büyük bir memnuniyetle fotoğraf çektirirler.
Sibirya’nın dondurucu soğukları da kendince yaşanmaya değer bir öğedir. Bazen soğuklar 40 ve 50 dereceye kadar varabilmektedir. 25–30 derecelik soğukları ise yerel halk hatta fark etmemekte olup, bunlar bir kış için normal sıcaklıklardır. Buna karşın Sibirya güneyindeki yazlar yeteri kadar sıcak olup, 30 derecedir. Temmuz ayında bile su sıcaklığı ancak 17–18 derece kadar olup, suyun serin kalmasına bakmadan, yüzmek bile mümkündür. Buralarda, sayısızca hidroelektrik santrallerinin baraj gölleri olan suni denizler bulunmaktadır.
19 yüzyılın sonunda 20 yüzyılın başlarında inşa edilmiş olan Transsibirya demiryolu hattının büyük bir kısmı Sibirya üzerinden geçmektedir. Hattın toplam uzunluğu 9332 kilometredir. Sibirya genişliklerindeki ana ulaşım arteri olarak kalmaya devam eden Trannsib demir yolunun bazı kısımlarında halen yedek karayolu bulunmamaktadır.
Sibirya çok çeşitli ve çok yüzlüdür. Sibirya’yı bölgelere ayırmak ancak meşrut bir şekilde mümkündür. Batı ve Doğu Sibirya, Altay, Tuva ve Hakasya, Savanlar ve Zabaykalye, Yakutistan. Krayniy Sever’i (Uç Kuzey Bölgesini) de aynen meşrut bir şekilde Sibirya’ya eklemek mümkündür. Batıdan doğuya 7 bin kilometre, kuzeyden güneye 3,5 bin kilometre, 10 bin metrekare, yüzölçümü bakımından neredeyse 20 adet Fransa - Sibirya işte budur!
Bu bölge çok zengin ve büyük bir kısmı halen insan tarafından keşfedilmemiş olan bir bölgedir. Daha üç yüzyıl öncesinden bile Büyük Aydın Rus Bilim Adamı Mikhail Lomonosov, “Rusya gücünün Sibirya sayesinde artacağı” kehanetinde bulunmuştur. Buradaki gaz ve petrol, altın ve elmas yatakları, kürk, hayvan, balık, tertemiz içme suyu rezervleri muhteşem büyüklüktedir, nehirler üzerinde dünyanın en büyük elektrik santralleri inşa edilmiştir. Genel olarak Sibirya’daki her şey devasa büyüklüktedir: Ob, İrtış, Yenisey, Angara ve Lena nehirleri, Altay ve Sayan dağları, Baykal ve Teletskoye gölleri.
Krasnoyarskiye Stolbı - Sibirya’nın güneyinde, Doğu Sayan’ların kanatlarındaki emsalsiz koruma bölgesidir. Dağ kütleleri çıkıntıları, yüksekliği 100 metreye varan yaklaşık 80 adet kaya grubunu oluşturmuşlardır. Bunlardan bazılarının görüntülerine uygun isimleri vardır: Ded (Dede), Baba, Berkut (Şahin), Perya (Kuş Tüyleri), Krepost (Kale). Burası alpinistlerin ve dağ tırmanışçılarının severek toplandıkları bir yerdir.
Koruma bölgesi, şehrin sakinlerinin inisiyatifi ile şairane siyenit stolblarının (sütunlarının) korunması amacı ile oluşturulmuştur. Güzel manzaralar ve kayalar, sanat adamlarının bir araya gelmeleri ve fikir teatisinde bulundukları bir merkez haline gelmiştir. Tırmanışın zor olduğu kayalar dünya derecesindeki muhteşem kaya tırmanışçıları ve alpinistler okulunun açılmasına önayak olmuştur.
Devamı haftaya…