SİBİRYA BİR DÜNYA CENNETİ
Krasnoyarskiy Kray bölgesinin başlıca görülmeye değer öğesi - Stolbıdır (Sütunlardır). Burası Doğu Sayan’ların kanatlarındaki emsalsiz bir koruma bölgesidir. Dağ kütleleri çıkıntıları, yüksekliği 100 metreye varan yaklaşık 80 adet kaya grubunu oluşturmuşlaradır. Bunlardan bazılarının görüntülerine uygun isimleri vardır: Ded (Dede), Baba, Berkut (Şahin), Perya (Kuş Tüyleri), Krepost (Kale). Burası, alpinistlerin ve dağ tırmanışçılarının severek toplandıkları bir yerdir. Hatta Krasnoyarsk’ta, Yenisey’den aşağıya uzak kuzey köşesi Dudinki ve Dikson’a kadar vapur turlarına bile başlanmıştır.
Gornıy Altay (Dağlı Altay) özel bir çekiciliğe sahiptir. Bölgenin işareti Teletskoye Gölüdür. Yerel halk bu göle Altın Göl der. Bu bölge yaya turistleri, kayakçılar, alpinistler ve at gezileri hayranları arasında çok popüler bir yerdir. Dayanma gücünüzü ve cesaretinizi deneyebileceğiniz zorlu su güzergâhları, Katun, Başkaus, Çuya ve Çulımşan nehirlerinden geçmektedir. Altay’ın en yüksek noktası olan Beluha Dağına (4056 metre) tırmanmak prestij getiren bir şeydir. Mejdureçensk şehrinin yakınındaki Gornaya Şorya’da donanımlı dağ kayak yolları bulunmaktadır.
Tayganın uçsuz bucaksız genişliklerinde Orta Sibirya platosunun kıyasla yüksek noktası olan gizemli Putorana Platosu kaybolmuştur. Yerel halk Evenk’lerin dilinde Putorana Dik Kıyılı Göller Ülkesi demektir. Platoyu, gölleri oluşturarak 1000 metreye kadar derinlikteki ovalar kesmektedir. Bölgenin en yüksek noktası olan Kamen Dağından (Taş Dağı) baktığınızda gözlerinizin önüne yüzlerce kilometrelik alanı kapsayan bir manzara serilir. Su akıntıları bir dizi şelale oluşturarak ovaların dik yamaçlarından aşağı akmaktadır. Tabii ki buralara kadar hiçbir yol gelmemekte, turistler yüzlerce kilometreleri aşarak helikopterler ile gelirler.
Kuzey Ren geyiği Kuzeyin asıl yerli halkları için en büyük değer olarak kalmaya devam etmektedir. Ren geyiğine binerler, geyikleri nartlara koşarlar, derisinden elbise ve ayakkabı dikerler, yerel halkın evleri olan çumları örterler, Ren geyiğinin eti ise yüzlerce sene öncesinde de olduğu gibi kuzeylilerin ana yemeği olarak kalmaya devam etmektedir.
Güney Sibirya’da Yenisey nehrinin kıyılarında az nüfuslu halklar olan Hakaslar, Tuvalılar, Yakutlar ve Buryatlar ikamet ederler. Örneğin, Hakasların sayısı sadece 80 bin, Tuvalılar ise 200 binden daha azdır. Bu halkların temsilcileri emsalsiz bir şekildeki boğazdan şarkı söyleme sanatına hâkimdirler. Şarkıcı, kelimeleri söylemez, ancak boğazından çıkardığı seslerde bazen koca bir orkestranın sesini, bazen at toynaklarının sesini bazen de vahşi hayvanın hırıltılı inlemeleri duyulur. Bu mahareti daha çocukken öğrenirler, ama herkesin yapamayacağı bir şey. Boğazdan söylenen şarkların sadece erkekler tarafından söylenmesi çok ilginçtir.
Baykal Gölünün güney ve doğusuna doğru bulunan Buryatya Rusya’daki Budizm merkezidir. Burada 30’a yakın Budist datsanları yaşamaktadır. Steplerin tüm göçebe halklarında da olduğu gibi Buryatlar her zaman için gerçekten de ata tapınmışlardır. At sürüsünün sahibi her atını bire bir tanırdı. İnsan Dostu Atlar, rivayet ve masalların başkahramanıdır. Kısrak sütü kımızın ise tedavi edici gücü çok değerlidir.
Komşu Tuva’da anıtla işaretlenmiş olan Asya’nın coğrafik merkezi bulunmaktadır. Yolların sayısı çok az ve engebelidir, fakat bölgenin masalsı güzelliği gezginleri kendine çeker.
Devamı yarın…