Koronavirüs salgınında Mart ve Nisan aylarında kaydedilen ilk dalganın ardından yeni vaka sayılarında pek çok ülkede durgunluk ve gerileme eğilimi gösteriyor. Ancak tehlike daha bitmedi.
Sıkıntı sadece ülkemizde değil, tüm dünyada sürüyor.
Bir yandan eve kapanmaktan sıkılan insanların baskısı, diğer yandan ekonomideki kan kaybıyla ilgili endişeler hükümetleri zor bir ikilem içinde bırakıyor.
Türkiye ve pek çok Avrupa ülkesinde hükümetler önlemlerin gevşetilmesi yönünde kısıtlamalı da olsa bazı adımları atmaya başladı. Kafalardaki soru ise bu gevşeme sürecinin vaka sayılarında yeni bir tırmanışa yol açıp açmayacağı yönünde yoğunlaşıyor.
Dünya çapında yeni koronavirüs vakalarının günlük artış oranı Mart ortasında yaklaşık yüzde 13'te seyrederken geçen hafta yüzde 2-3 aralığına geriledi. Ancak bu, virüsün yok olduğu ya da dinlenmeye çekildiği anlamına gelmemelidir. Bunu bilim insanları söylüyor.
Aksine havalar ısınıp insanlar yeniden sokağa çıkmaya başlarken, pek çok ülkede vaka sayısında tehlikeli tırmanışlar kaydedildi. Hindistan'da 2 bin 644 yeni vakayla şimdiye kadarki en yüksek rakama ulaşılırken, Rusya'da vaka sayısı ilk kez 10 binin üstüne çıktı.
Vaka sayısının Nisan ortasından beri gerileme eğilimi gösterdiği İngiltere'de de 1 Mayıs itibarıyla yeniden tırmanma kaydedildi.
Bilim insanları, sokağa çıkma kısıtlamaları gibi önlemlerin gevşetilmesiyle koronavirüs vaka sayısında yeniden artış kaydedileceği konusunda ortak görüşteler. En kötü senaryo ise yaz sonundan itibaren salgında ikinci bir güçlü yayılma yaşanması.
Bir başka endişe de şu:
Önümüzdeki sonbahar ve kış aylarında koronavirüste ikinci şok dalga yeniden dünyayı kasıp kavurabilir. Bugünkün çok daha sert önlemlerin uygulanması da söz konusu.
ABD merkezli Johns Hopkins Üniversitesi Bloomberg Kamu Sağlığı Yüksekokulu Sağlık Güvenliği Merkezi Başkanı Dr. Tom Inglesby, kısıtlamaların hızlı bir şekilde kaldırılması durumunda virüsün "küçük dalgalar halinde değişik bölgelere yeniden geri dönebileceği" uyarısında bulunarak, 'virüsün dinamiklerinde hiçbir değişiklik olmadığına' dikkat çekti.
Fransız virolog Anne Goffard da salgında ikinci bir dalganın muhtemel olduğunu belirterek, "Virüsün yeniden dolaşıma girmesi birkaç hafta, hatta birkaç ay alacaktır. En erken Ağustos'ta ikinci bir dalga mümkün" diyor.
İkinci dalganın ilkine göre ne şiddette seyredeceği ise kestirilemiyor. Ancak bilim insanları ikinci, üçüncü, dördüncü, hatta beşinci dalgadan dahi söz etmeye başladı. Başta ABD ve Almanya'daki üst düzey sağlık yetkilileri olmak üzere bir kesim, yeni dalgada vaka sayısının daha da yüksek olabileceği uyarısında bulunuyor.
Koronavirüs salgınının özellikle de sonbahar ve kış aylarında alışıldık grip dalgasıyla birlikte tırmanışa geçmesinden ve sağlık sistemini kilitlemesinden endişe ediliyor. Daha iyimser bir kesim ise bireysel davranışlardaki değişimin yeni vaka sayısını azaltabileceği görüşünde.
Koronavirüsün yaz sıcaklarına nasıl tepki vereceği de henüz bilinmiyor. Diğer virüslerin havalar ısınınca gerileme eğiliminde olduğu bilinse de Covid-19 ile ilgili elde bu tür bir veri bulunmuyor.
Fransa Bilim Konseyi Başkanı François Delfraissy, "Virüsle sıcaklık ve nem arasında bir bağlantı olabileceğini düşünüyoruz. Sakin bir yaz bekliyoruz. Ama virüs yılsonuna doğru şiddetli bir şekilde geri dönebilir" dedi.
Bilim insanları etkili bir aşı bulunmadığı sürece hayatın tamamen normale dönmesinin mümkün olmayacağı görüşünde birleşiyor.
O halde ne yapmamız gerekecek?
Gevşemeyeceğiz. Kurallara uyacağız. Bilim Kurulu tarafından ortaya konulan önerileri her zaman dikkate alacağız.
Önlemler gevşetilmeye başladığı günden bugüne bakıyoruz, yaşadığımız yerlerde artık gevşemeler başladığı gibi kural dışı yaşama da adımlar atılmaya başlandı. Bunu sıkıntılı ve tehlikeli gördüğümüzün de altını kalınca çizelim.
Koronavirüs konusunda sıkıntılar bitmedi. Bundan sonra çok daha dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz.