İktidar Partisi AK Parti ile muhalefet partilerinden MHP'nin birlikte hazırladığı Anayasa değişiklik teklifinin maddeleri CHP'lilerin muhalefetine rağmen komisyondan geçti. Daha önce 21 madde olarak belirlenen Anayasa değişikliği teklifi 3 maddenin çıkarılmasıyla 18 maddeden oluşuyor.

Meclis Genel Kurulunda görüşülecek olan Yeni Anayasa, genel kurulda 330 oy ile kabul edilirse paket referanduma getirilecek. Şimdi gözler Mecliste yapılacak olan oylamada iktidar partisinin 330 evet oyu bulmasına kilitlenmiş durumda.

Bilindiği gibi pakete MHP Genel Başkanı Bahçeli destek veriyor. Ancak, parti içinde "hayır" oyu verecekler var. Bunun çoğalmasından, AK Parti'den verilecek firelerden de endişe ediliyor. Bu nedenle siyasi kulislere yansıyan haberlere göre bazı CHP ve HDP'lilerin de pakete "evet" oyu vermesi için bazı çalışmalar yapıldığı iddia ediliyor.

Yeni Anayasa'nın kabul edilmesi için asıl sorun referandumdan çıkacak sonuçlardır. Bunun da "çantada keklik" olmadığı vurgulanıyor.

Bir önemli konu da MHP tabanı ve ülkücülerin refarandumda Yeni Anayas için "evet" mi, yoksa "hayır" mı oyu vereceğidir. MHP'nin büyük bölümünün halen kafalarının karışık olduğunu da söyleyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın referandumda "evet" oyunun çıkması için yoğun bir çalışma yapacağı biliniyor. Ancak, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin yaptıracağı kamuoyu araştırmalarının sonucuna göre adım atılacağı da siyasi kulislere yansıyor.

Çünkü referandum öncesi yapılan bazı kamuoyu araştırmaları var. Bunların çoğunun sonuçlarını bilmiyoruz. Elimizde en son SONAR'ın yaptığı bir araştırma sonucu var. Bu sonuca göre Yeni Anayasa referanduma sunulduğunda "hayır" oyu çıkacağı görülüyor. İlerleyen zaman içinde tablo değişir mi bilemiyoruz?

Yeni Anayasa değişikliğinin içeriğinin tam olarak anlatılması, kamuoyunun aydınlatılması, eğrileri ve doğruları ile ortaya konulması gerekiyor. Görebildiğimiz kadarı ile Yeni Anayasadaki maddeler kamuoyunca tam olarak anlaşılabilmiş değil.

Eğer Yeni Anayasa referanduma getirilirse gerek Cumhurbaşkanı, gerek Hükümet ve gerekse muhalefet bununun eğrilerini doğrularını kamuoyunun önüne koyacak, seçmeni ikna etmeye çalışacaktır.

Cumhurbaşkanı ve Başbakanın nasıl bir çalışma yürüteceği biliniyor. Bu noktada ana muhalefet partisi CHP'nin konu ile ilgili yürüteceği çalışmaların da sonuç için belirleyici olacağını düşünüyoruz.

SONAR, 1-25 Aralık tarihleri arasında 26 ilde 5 bin kişiyle yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. İstanbul, Tekirdağ, Balıkesir, Aydın, Manisa Bursa, Kocaeli, Ankara, Konya, Antalya, Samsun, Trabzon, Adana, Kırıkkale, Kayseri, Zonguldak ve Kastamonu illerinde yüz yüze, Erzurum, Ağrı, Malatya, Van, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Hatay illerinde "CATI anket yöntemi ile yapılan araştırmada, seçmenlere "Başkanlık sistemi de içinde yer alacak ve onayınıza sunulacak olan referandumda hangi tercihte bulunacaksınız?" sorusu yöneltildi. Bu soruya yanıt verenlerin yüzde 42,3'ü "evet" oyu vereceğini belirtirken, yüzde 44,6'sı "hayır" oyu vereceğini söyledi. Ankete katılanlardan yüzde 13,1'i ise yanıt vermedi. Yanıt vermeyenler orantısal olarak dağıtılınca referandumda "evet" oranı yüzde 48,7 olurken, "hayır" diyenlerin oranı yüzde 51,3 olarak tespit edildi.

SONAR'IN patronu Hakan Bayrakçı çıkan sonuçları değerlendirirken "Normal koşullarda referandumda anayasa değişikliği ve başkanlık sisteminin kabul edilmesi çok zor. Ama CHP'nin HDP ile yan yana duran görüntüsü 'evet' oylarına artı olarak yansıyor. CHP referandumda HDP'den kendini ayıramaz ve aynı cephede mücadele ediyor görüntüsü verirse teklifin lehine bir sonuç çıkar. Anketlerde bu net bir şekilde görülüyor" diyor.

Bize göre Bayraktar'ın bu açıklaması Kılıçdaroğlu'na bir uyarı niteliği taşıyor.

CHP Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Yeni Anayasa değişikliği konusundaki kaygılarını sürekli olarak dile getirenlerin başında yer alıyor. Baykal "Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Yani bir defa bu çok manidar" diyor.

Kendisini dinleyelim mi?

"Türkiye'de uzunca süre düşünmüş bir insan olarak paketle olan düşüncelerimi vatandaşa aktarmak istiyorum. Bu suçlama şeklinde değil. Katkı yapma çabasındayım. Bu paket çok önemli. Hiç kimsenin bilgisi yok. Siyasette bir kırılma konusu oldu. Olağanüstü bir hızla tamamlama çabası var. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi alelaceleye getiriliyor. Sanki üzerindeki konuşulması uygun değilmiş gibi. İnsan bir dakika deme ihtiyacı hissediyor. Mesela paket hazır değilken imza toplandı. Ne bu telaş. Niçin bir soru işareti var? Yani bir defa bu çok manidar. Bu telaş manidar. Bu kadar önemli bir düzenlemeyi bir kırılma ortaya koyacak olan paketi alelacele geçiriverilme telaşı var. Ama komisyona sunarken komisyona sunulan bir metin var ya o yanlış olmuş. Bir telaş var. Sonra o değilmiş dediler. Peki, imza atanlar ne durumda. Bunun saygınlığını Türkiye'ye yakışırlığını sorgulamamız gereken bir manzara ortaya koyuyor. Şu anda 18 maddeye indi. Bunlar tabi aynı maddeler de olabilir. 70 madde ile ilgili bir paket var. Bu kez biraz farklı. Bugüne kadar ki anayasa değişikliğini tümü paylaşarak gerçekleşti. Kutuplaşma çekişme konusu haline gelmedi. Biri demokratikleşme için bir kısmı herkesin üzerinde ittifak ettiği konulardaydı. Normal bir şekilde gerçekleştirildi. Şu anda hiç konuşulmayan düzenlemeler var toplum bilgilendirilmiyor. Üniversiteler sivil toplum kuruluşları. Ciddi bir olay Türkiye'nin siyasal çizgisinde kırılma meydana getirdi."