Orhan Şaik Gökyay’a bir röportaj sırasında, “unvan olarak, adınızın altına ne yazalım, diye sormuşlar. Hocaların hocası, “Bir defa daha Orhan Şaik Gökyay yazın,” demiş. Sevgili ağabeyim Abdullah Satoğlu’nun son kitabı “Kayseri! Kayseri!”yi okurken, bu anekdotu hatırladım.

“Kayseri!”, “Kayseri!”, “Kayseri!” Adı tekrar tekrar yazılıp, pekiştirilmeyi hak eden tarihin, kültürün, her türlü sanatın, sanayinin, ticaretin ve de çalışkanlığın bileşkesi kadim bir şehrimiz.

Doğduğun yer mi doyduğun yer mi, diye sorarlar. Benim doğduğum ilçe Sivas’a bağlı. Bu ilçede doğanların azımsanmayacak bölümü, ticari, sanayi, eğitim, sağlık, sosyal ihtiyaçlarını Kayseri’den karşılar, Kayseri’ye özenir, örnek gösterir, Kayseri’ye yerleşir, orada çalışır, ekmeğini kazanır, hısımlık, akrabalık kurar.

Uzun yıllar önce, pek çok Kayserili de bu ilçeye yerleşmiş, ticaret ve sanatkârlık yapmış, kaynaşmış, yerel halka örnek olmuş.

Abdullah Satoğlu, mütevazı, sevgi, hoşgörü ve cümle insani değerleriyle bizim kuşağa ağabeylik yaptı. Lalelerin şairi olarak edebiyat tarihimizde ünlendi. Her zaman Kayseri sevgisi önceliğiydi.

15 Mayıs 1934’te Kayseri’de doğdu. İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1956’dan itibaren, Kayseri’de “Hâkimiyet” gazetesini ve “Filiz” dergisini yayınladı. Son Posta, Tercüman ve Milliyet gazeteleriyle, Anadolu Ajansı’nın Kayseri muhabirliğini yapıyordu. Şiir ve yazılarında “İsmetî” ve “Bülent Müşker” mahlasını kullandığı oldu. Eserlerinden bazıları şunlardı:

Bir Demet Lâle, Lâle Üstüne, Lâle Bahçelerinde, Gönlümde Açan Lâleler, Lâle Devri Masal Gibi, Lâle Lâle, Türk Şiirinde Lâle, Âşık Hasan, Kayseri-Erciyes ve Çevresi, Kayseri Pastırmacılığı, Başlangıçtan Bugüne Kadar, Kayseri Şairleri, Mevlâna’nın İlk Hocası Seyyid Burhaneddin, Satoğlu Mehmet Ali Efendi Hoca, Kayseri’nin Efsane Adamı-Osman Kavuncu, Halk Şairi Molulu Revaî, Mimar Sinan Şiirleri Antolojisi, Kayserililerin Ticaretteki Başarı Sırları, Edebiyat Dünyamızdan Hoş Sedâlar, Kültür Kayseri Ansiklopedisi…

Türk kültürüne ve folklor hazinemize katkılarından dolayı; bu alandaki saygın kuruluşlardan ödüller aldı. Kayseri’de bir sokağa “Şair Satoğlu Sokağı” ismi verildi. 2006 yılında “Orhan Şaik Gökyay Şiir Ödülü”nü kazanmıştı. Yurt içinde ve dışında pek çok sempozyum, bilgi şöleni gibi etkinliklere katıldı, bildiriler sundu. Programlarda, “Gönül Sohbetleri” adıyla, konuşmalar yaptı.

Ankara’ya yerleşmesine rağmen Kayseri’den kopmadı. Geçmişi, mevcudu, geleceği, folkloru, kültürü, sanatı, sosyal ve ekonomik değişim ve gelişiminin takipçisi oldu. Tanıtıcı kitaplar yazdı.

Satoğlu’na göre, şehirler, ekonomi, bilim, sanat edebiyat, ahlâk, din ve mimarlık alanındaki faaliyetlerle, kültürel çevrenin en yoğun üretildiği mekanlardı. Gelenekte, geçmişlerinden süzülüp gelen ve insan ilişkilerini biçimlendiren zengin yerel kültürler vardı. Bu düşünceden hareket ederek, “Kayseri! Kayseri!”nin vücut-ı hikmetine  ve önemine ulaşabiliriz.

Akçağ yayınları arasında çıkan bu değerli kitapta, Kayseri'nin tarihi, ekonomisi, kültür ve sanat dünyası panoramik görüntülenmekte.  Milattan 3 bin yıl öncesinden gelen kalıntı ve belgelerin ışığında, ticari hayatı, coğrafî ve stratejik konumu, bölgenin özellikleri, sosyal hayatı etkileyen kıtlık-kuraklık ve zelzele gibi tabii âfetler, savaşlar, milli mücadele içindeki yerine dokunulmakta. Belgelere yer verilmekte.  Özellikle Ermeni olayları ve askeri darbelerin yanında, bir kısım tanınmış kumandanlar, devlet, bilim ve iş adamları ile şair, yazar ve sanatçıların kişilikleri, eserleri hatırlatılmakta. Nasrettin Hoca’nın mezarının Kayseri’de bulunduğu iddiası, yabana atılacak bir tez olmasa gerekir. Pek çok Kayseri darbımeseli, fıkrası, anekdotu bizleri gülümsetirken düşündüren kitabın artı değerleri arasında yer alıyor.