Bir zamanlar yediden yetmişe anlamını bilenin de, bilmeyenin de dilinden düşmezdi. “Anayoso, babayaso, yap bize de bir iltimaso!” Şimdi unutuldu. Özde olmasa da, söz de pek işlerliği kalmadı. Şemsi Belli’den söz edeceğim ama, “Anayaso” ile giriş yapayım istedim:

ANAYASO

Gul, gurban olduğum Hökümet Baba!

Baa bir alfabe veremez miydin?

Gara dağlar gar altında galanda

                       Ben gülmezem

                       Dil bilmezem

Şavata'dan Hakkari'ye yol bilmezem

Gurban olam, çaresi ne, hooy babooov ?

Bebek yanir, bebek hasda, bebek ataş içinde

                        Ben fakiro,

                        Ben hakiro

Dohdor ilaç, çarşı bazar tam - takiro

Gurban olam bu ne işdir hooy babooov !

Çoçiğ ağliir,  çoçiğ öliir, geçit vermiy Zap suyu

                        Parasizo,

                        Çaresizo

Ben halsizo, ben dilsizo, şeher uzah, yolsizo

Bu ne haldır, bu ne iştir hooy babooov !

Gara dağda, gar altında ufağ ufağ mezerler

Yeddi ceset hetim hetim Zap Suyunda yüzerler

Hökümata arz eylesem azarlar

                        Ben ketimo

                        Ben hetimo

Ben ne biçim vatandaşım hooy babooov ?

Şavata'tan Angara'ya ses getmiir

Biz getmeğe guvvatımız hiç yetmiir

                        Malımız yoh

                        Yolumuz yoh

Angara'ya ses verecek dilimiz yoh

Ganadımız, golumuz yoh

Bu ne biçim memlekettir hooy babooov ?

Yerin, yurdun adresesin bilmirem

Angara'da: Anayasso !

Ellerinden öpiy Hasso

Yap bize de iltimaso

Bu işin mümkini yoh mi hooy baboov ?

1968 yılında yayınlanan bu şiirde, şairin yurdumuzun yoksul ve merkeze uzak bir bölgesinde (Hakkari) yaşayan insanların yaşadığı sıkıntı ve çaresizliği yerel ağız kullanarak gündeme getirmesi basında ve halkta büyük ilgi uyandırdı.

Şemsi Belli, 1925 yılında Malatya ilinin Arguvan ilçesine bağlı Kızıluşağı Köyü'nde (yeni ismiyle Yenisu köyü) dünyaya geldi. Ankara Hukuk Fakültesi’nde başladığı yüksek öğrenimini 1956'da tamamladı.

Avukatlık, gazetecilik, öğretmenlik gibi değişik görevlerde bulundu, radyo ve televizyon programları yaptı (1953’ten 1960’a kadar Ankara Radyosunda Adım Adım Anadolu, Kırk Gözlü Heybe, İçimizden Biri; 1959 / 1960 yıllarında Kıbrıs Radyo ve Televizyonunda Adım Adım Türkiye, 1988 / 1989 yıllarında TRT’de Şiir Bahçesi), dergiler (Kervan, Çadır, Anayasso, Şiir Defteri) ve gazeteler (Memleket, Son Posta) çıkardı

Bir ara siyasetle de uğraştı.  1969 yılında Adana milletvekili adayı olduğu Birlik Partisi’nin genel sekreterlik görevinde bulundu. 1958 yılında Gülsen Hanım’la evlendi.Orhan, Bengü, ve Yağmur adlı üç oğlu oldu.

Şemsi Belli’nin kitaplarının bazıları şunlardı: Köy Akşamları (1947) Bahar Şarkısı (1948)  Başşehir Sokağı(1957) Güz Çiçeği (1958)  Şeytan Diyor ki (1959)  Bahar Güneşi (1959)  Uykusuz  Trenler (1960)  Cankuşum (1960) Boncuk Kutusu (1960) Karpuz Dilimi  (1961)  Gelin Telleri (1962)  İpek Kaplı Defter (1962)   Öpme Beni Bu   Akşam (1962)   Satırbaşı (1963)  İkisi Birden (1963)  Güzçiçeği (1965)  Anayasso (1968)  Bir Yangının Külü (1974)  Otopsi (1974)  Renkli Balonlar (1974)

Sık okuduğum şiirlerinden biri şöyle:

Sana türküler yazmalıyım

Mendil mendil

Nakış nakış deyişler söylemeliydim sana

Dağların doruğunda Sana alafranga şiirler değil

Nevruzdan Karçiçeğinden söz açmalıydım

Heybemin bir gözünde tutkularım

Bir gözünde sen varsın

Tezek yaparsın doğan güne karşı her sabah

Kilim dokursun ağlarsın

Sana sevgiden çok önce

Okuma-yazma öğretmeliydim Dağkuşum

Ellere okutmamalıydın betiklerimi

Sana alafranga şiirler değil

Fistanındaki çiçekler gibi türküler demeliydim

Bestelenmiş şiirleri arasında Yok Artık Tahammülü Bu Ateşe Gönlümün; Gözümde Özleyiş; Gönül Penceresinden, Bu Sevgiye Gönlüm Dar Sanmıştım; Bağ-I Hüsnün O Güzel Gülleri Soldu.

Şemsi Belli, 11. Ekim 1995 tarihinde geçirdiği bir kalp krizi sonucunda İstanbul'da hayata veda etti ve Karaca Ahmet Mezarlığı'na defnedildi.