Beşiktaş, evinde Yeni Malatyaspor'u birçok avantaja sahipken misafir etti. Galatasaray, 3 puan parolasıyla çıktığı Ankaragücü'nü durduramamış ve sahadan 1 puanla ayrılmış, şampiyonluğun bir diğer adayı Fenerbahçe ise Sivas'ta ağır bir yenilgi almıştı. Beşiktaş seyircisi tüm bu avantajların coşkusuyla tribünleri dolmurmuş, takımı sahada ısınırken bile müthiş bir destek vermeye başlamıştı. Ancak tüm bu artılar oyuna yansımadı ve Sergen Yalçın'ın takımı Beşiktaş'ı önde basarak durdurdu. Beşiktaş'ın oyun kurması engellenince ilk yarı orta saha mücadelesi şeklinde geçti. 40'ıncı dakikada Malatya'nın fileleri bulan golü VAR odasının ofsayt kararıyla iptal edildi ve iki takım da golsüz beraberlikle devre arasına gitti.
İkinci yarıda yine sezonun özeti gibi bir Beşiktaş vardı sahada. Baskı yapıyor, atak oynuyordu ancak ilk 70 dakikada çerçeveyi bulan tek şutu yoktu. 75'inci dakikada Enzo Roco, yakaladığı net pozisyonda topu filelerle buluşturamadı ve bu Beşiktaş adına karşılaşmanın en önemli pozisyonuydu.
Beşiktaş, dakikalar geçtikçe savunma oyuncuları dahil ileriye çıkmaya ve gol için baskı kurmaya çalıştı. Bu fırsatı değerlendiren Sergen Yalçın'ın talebeleri, ani bir atağa çıktı. Bifouma, Güven'i de geçerek jenerilik bir gole imza atarak Beşiktaş'ı şoka soktu.
Haftalardır kazanma alışkanlığı edinmiş Beşiktaş, beklenen oyundan uzak kaldığı karşılaşmanın son dakikalarında panik futbolu oynamaya başladı. Uzatma dakikalarında karşılaşmanın tek golünü atan Bifouma, tekrar Beşiktaş ceza sahasına girdi. Güven'in Bifouma'yı düşürmesi üzerine hakem penaltı noktasını gösterdi.
Yeni Malatya, Jahoviç'in penaltı golüyle 2-0 öne geçerken, tribünleri dolduran taraftar da büyük bir şok yaşadı.
Sergen Yalçın'ın takımı, Beşiktaş'ı kendi sahasında yenerek 6 haftalık galibiyet serisine de son verdi.
Geçtiğimiz hafta 10 kişilik Kasımpaşa karşısında alınan galibiyetin şansla geldiğini ve hocanın bu maçı defalarca izleyip, futbolculara da izleterek dersler çıkarması gerektiğini söylemiştik. Anlaşılan Sergen hoca o karşılaşmayı, Abdullah Avcı'dan daha iyi analiz etmiş ve Beşiktaş'ın tüm zaaflarını ezberleyerek sahaya yansıtmış.
Her nedense Abdullah hoca ile takımda bir gerginlik var ve bu gerginlik oyuna da yansıyor. Ayrıca, Abdullah Avcı, Ersun Yanal ve Fatih Terim'in takımları ile Rıza Çalımbay'ın birçok imkansızlık içerisindeki takımı Sivas mukayese bile edilemez. Ancak Rıza hoca oynattığı oyun ve bileğinin hakkıyla aldığı galibiyetlerle alkışı hakediyor. Kendilerini "marka" olarak lanse eden hocalar, bahane üretmek yerine takımlarının rezil oyununu düzeltmeli ya da bırakıp gitmeyi ciddi bir şekilde gündemlerine almalılar.
Üç büyüklerin şu anda sadece isimleri var sahada, başka bir artı özellikleri yok. Rakiplerinin puan kaybetmesinden başka da şampiyonluk şansları hayal. Avrupa'dan 4-5 yiyerek dönmeleri de başarısızlıklarını gizlenemeyecek şekilde ortaya seriyor.
Rıza hoca, gerek oynattığı futbolla, gerekse takımının Süper Lig'in liderliğini alın teriyle hakedişiyle kendisini bir kez daha ispat etmiştir. Sergen Yalçın da farkını bir kez daha ortaya koymuştur. Boynuz kulağı geçti beyler. Ceketinizi ilikleyin ve Rıza Çalımbay ile Sergen Yalçın'ı tebrik ederek kendinizle yüzleşin artık...