Yaşanmakta olan koronavirüs belası ile endişe veren açıklamalar art arda geliyor. Bir yandan normalleşmeye devam edilirken, öte yandan virüsteki beklenen azalmanın gerçekleşmemesi de kafaları karıştırıyor.
Bu durumda gündemi en çok meşgul eden ve kamuoyunda beklentilerde Eylül ayında açılması beklenen okullarda durumun ne olacağı da sorgulanmaya başladı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Dünya Sağlık Örgütü'nün, koronavirüs salgınında en kötüsünün henüz yaşanmadığı yönündeki açıklamasını değerlendirdi. Ceyhan, "Bu onların, yanlış ikinci dalga öngörüsünden kaynaklanan bir olay. Ben daha kötüsünün olacağını düşünmüyorum" dedi.
Prof. Dr. Ceyhan'ın endişe veren açıklamalarından kısa bir bölüm:
"DSÖ, hep 'ikinci dalga göreceğiz' diyor. Gerçekten ikinci dalga tehlikeli bir şey. Dünyada daha birinci dalga bitmediği için ben 'sonbaharda ikinci dalga göreceğiz' fikrine katılmıyorum. Birinci dalga sıfırlanacak ki ikinci dalga olsun. İkinci dalga İspanyol gribinden kalan bir tanım. İspanyol gribinde ilk dalga bitiyor, bir süre vaka görünmüyor, virüs mutasyona uğrayarak daha kötü şekilde geliyor. O zaman ikinci dalgada ülkeler hazırlıksız yakalanıyor. Vakalar bittiği için tedbirler kaldırılıyor, kontrolsüz bir şekilde salgın, bir odaktan başlayarak yayılıyor. Halbuki birinci dalgadaki dalgalanmalarda henüz tedbirler tam olmasa da kaldırılmamış, ülkeler de hazırlıklı. O yüzden birinci dalgadaki vaka artışlarını daha kolay kontrol altına alıyorsunuz. Ben, eğer sonbaharda vaka artışları olacaksa bunun büyük nedeninin okulların açılması, insanların tatilden dönüp iş yerlerinde kalabalık ortamlarda buluşmasıdır, bunun birinci dalganın dalgalanmaları şeklinde olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle daha kötüsünün olacağını düşünmüyorum. Maske takma oranının düşmesi söz konusuysa sosyal mesafe azalıyorsa risk artıyor. İnsanlar ne kadar çok konuşuyorsa şarkı söylüyorsa ya da yüksek sesle konuşuyorsa hızlı nefes alıp vermek yani hareket edilen bir aktivite var ise o kadar risk artıyor. Dolayısıyla hepsinde böyle bir risk var. Eğer hareket edilecekse şarkı söylenecekse bağırıp, çağıracak ise insanlar, düğünler, nişanlar katılanların da içinde bulunduğu aktiviteler daha riskli. Kontrol sağlanabilir özellikle sinemalarda, tiyatrolarda sosyal mesafe sağlanabilir, insanların maske takıp takmadıkları kontrol edilebilir. Dolayısıyla oralarda risk daha düşük. Ama bir düğün ortamında nişan ya da kutlama ortamında bunu sağlamak daha zor olacaktır. Dolayısıyla insanların dikkatli olması lazım. Oradan çıkacak 10-20 tane vaka, bir de orada bulunan enfekte olacak 65 yaş üstü kronik hastalıkları olan varsa dolayısıyla daha ağır seyredecektir. Özellikle kutlama şeklinde olan toplanmalarda daha dikkatli olunması lazım."
İşin bir başka önemli tarafı da Eylül'de okulların açılıp açılmayacağı konusudur.
Bilim insanları Eylül'de okulların belirli koşullar içinde açılması için bir çalışma başlatıldığını söylüyor. Bazıları ise karşı çıkıyor.
Prof. Ceyhan, daha önce yaptığı açıklamada covid-19'un bugünkü durumunun devam etmesi halinde Eylül'de okulların açılmasını riskli görenlerden biri olduğunu söyledi.
Vaka sayılarının yüksek olmasına dikkat çeken Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, böyle devam etmesi halinde eylül ayında okulların açılmasının çok zor olduğunu belirtti.
Koronavirüs vaka sayılarıyla ilgili korkutan açıklama: Bu rakamlarla eylülde okulları açmayı unutun
Türkiye bir yandan normalleşme sürecinde adımlarını tek tek atarken bir yandan da koronavirüsle mücadelesini sürdürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün yeni vaka, ölüm ve iyileşen sayılarını duyururken, açıklanan rakamlar pek de iç açıcı görünmüyor.
Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulunan Bakan Koca, "Son 2 hafta içinde 5 ilimizin günlük vaka sayılarında dikkat çekici artış olmuştur. Bu illerin başında Ankara, Gaziantep, Bursa, Konya, Diyarbakır geliyor" ifadelerini kullanmıştı.
Vaka sayılarının bir türlü 1000'in altına düşmemesi ile ilgili kaygılarını dile getiren Hürriyet Başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, son yazılarından birinde koronavirüs günlük vaka sayısının böyle devam etmesi halinde eylül ayında okulların açılmasının zor olduğunu iddia etti.
Bir önemli not:
Avrupa Birliği (AB) vatandaşlarının tatil için Türkiye'ye gelmemesi için yaptıkları çalışma uçak seferlerinin ertelenmesi ile hayata geçirildi. Gerekçe olarak da Türkiye'nin pandemi ile mücadelesinde başarılı olamadığı dile getiriliyor.
Bu durum da hiç kuşkusuz turizmdeki beklentilerimin boşa çıkmasına neden olmuştur.