Eyüp ismi nereden gelir?

İlçe ismini, sınırları içinde türbesi bulunan Ebu Eyyûb el-Ensarî’den almaktadır. İstanbul’un Fethinden sonra Türklerin sur dışında kurduğu ilk yerleşim merkezi olan Eyüpsultan’da başta Eyüp Sultan Camii olmak üzere Osmanlı döneminden kalma çok sayıda tarihi eser mevcuttur. III. Selimin annesi ve III. Mustafa’nın eşi Mihrişah Valide Sultan’ın 1795 tarihinde inşa ettirdiği imaret 225 yıldan beri faaliyetini sürdürmektedir. İstanbul’un fethinden hemen sonra inşa edilen ve daha sonra Mimar Sinan tarafından şimdiki şekli ile yeniden yapılan “Eyüp Sultan Camii Kebir Hamamı” restorasyon aşamasında olup “Su Medeniyeti Müzesi” olarak planlanmıştır.[3] Tarihi Eyüpsultan mezarlığında Osmanlı döneminin önemli asker, devlet adamı, sanatkar ve alimlerinin mezarları bulunmaktadır. Bilinenin aksine bölgede bir değil yedi sahabe medfun (makamı) bulunmaktadır. Şimdiki adı Alibeyköy olan Köpekyaylası önemli yerleşim alanlarındandır. 19 Ekim 2017 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından alınan kararla ilçenin ismi Eyüpsultan olmuştur.

Tarih

Eyüpsultan ilçesinin kapladığı alan İstanbul (Konstantinopolis) Surları’nın dışında kalmasına rağmen, burada daima bir köy vardı. Çünkü iki nehir çok miktarda temiz su sağlıyordu. Ve Bizans döneminde köyde bir kilise vardı. Ve daha sonra bir manastır (Bugünkü Eyüpsultan Camii’nin arkasındaki tepelerin yükseğine inşa edilmişti.) şehir duvarlarının dışında kalınca bu alan mezar yeri olarak kullanılmaya başlandı. Burada kiliseler ve mezarlıklar vardı. Buraya adını ve ününü veren Eyüp Sultan türbesinden başka Eyüpsultan’da çok sayıda önemli kişinin türbesi de vardır. Buraya defnedilme arzusundan dolayı çevrede çok sayıda müslüman mezarlığı oluşmuştur.

Endüstriyel devrim sırasında Eyüpsultan

17. yüzyıl ve 18. yüzyıl’da İstanbul Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olarak plansız bir şekilde büyüyordu. Savaşlar nedeniyle Balkanlar’daki Türk toplumu ve Kafkasya’lılar şehre geldiler. Bu dönemde Eyüpsultan alanı, mistik havasını kaybederek şehirle bütünleşmiş hale geldi. Çünkü Altın Boynuz boyunca fabrikalar inşa ediliyordu. Bunların ilki Feshane idi. Fabrika Osmanlı ordusuna fes üretmekteydi. Göçmenlerin ve fabrika işçilerinin bölgeyi hızlı bir şekilde iskan yeri seçmesi, kuşkusuz bazı olumsuz sonuçları da beraberinde getiriyordu.

 Devamı haftaya…