Çocuklarımız her şeyimiz. Kıymetleri hakkında konuşmanın ve vazgeçilmezliklerini vurgulamanın gereği dahi yok. Gelişimlerine katkı sunmak ve onlara doğru rehberlik yapmak yolunda öğreniyor, öğretiyor, uyguluyor ve çabalıyoruz.
Onlar için en iyisini istiyoruz ama üzülmesinler de istiyoruz. Ders çalışsınlar ama sıkılmasınlar da… İstediklerini yesinler ama sağlıksız beslenmesinler de… Liste uzayıp gidiyor ve aslına bakarsanız belki de hiçbirimiz ne yapmamız gerektiği konusunda emin olamıyoruz. Ben de böyle bir süreçten geçiyorum ve LGS sınavında umduğunu bulamayan oğluma üniversite sınavına kadar geçecek zamanda doğruları yaparsa bu başarısızlığı büyük bir başarı basamağına çevirebileceğini anlatmaya çalışıyorum. Başarıya giden yol ile ilgili binlerce makale yazılabilir ve yazıldı da. Ancak şunda hemfikiriz ki; başarıyı getiren faktörler birden fazla. Piyano çalabilmek için doğuştan gelen yatkın bir parmak anatomisinden çok öğrenilmiş sabır ve azim gerekir. Yüksek odaklı ve hedef bilinciyle ders çalışmak için de öyle. Oğlum için bu minvalde hazırladığım öğrenim setlerinden birisi yapay zeka ile tanışmasıydı. Sıra dışı bir tanışma planladım, imkansız bir görev tasarladım ve umduğum gibi geçti.
Önce yapay zeka ile tanışmanın neden önemli olduğuna ve sadece çocuklar için değil, yetişkinler dünyasında da birçok faktöre direkt etki etme potansiyeline sahip olduğuna değinmeliyim. Yapay zeka henüz tam olarak anlaşılamamış, bu nedenle yapabilecekleri pek kavranamamış, doğurduğu tehditler veya sunduğu fırsatlar fark edilememiş olsa da taşıdığı korkunç değişim etkisi potansiyeli ile görmezden gelinemeyecek bir kavram. Yapay zeka nedir ve neler sunar konulu başka bir makalede detaylara değiniriz. Şimdilik odağımız yapay zekanın neler yapabildiği ve daha da önemlisi yapay zekayı inşa eden insanoğlunun potansiyelinin geldiği muhteşem seviye. Yani, bilginin gücü.
Oğlumla odasında buluştuk ve kendisine bir görev tebliğinde bulundum.
B: Çok uluslu bir şirketin CEO’susun ve yatırımların rotasını çizebilmek amacıyla, yönetim kuruluna sunulmak üzere, “dünyadaki ekonomik gelişmeler ve beklenen eğilimler” başlıklı bir makale hazırlaman istendi.
O: Baba saçmalama. Bu yapılamaz.
B: Dur bakalım, daha görev bitmedi. Bu makaleyi İngilizce hazırlaman istendi.
O: İmkansız.
B: Dur dur… Makale İngilizce istendi ama kurumsal İngilizce dilinde istendi.
O: Sessizlik…
B: Sonra hazırladığın bu kurumsal İngilizce makaleyi, kendi sesinle ve İngiliz aksanında okuyarak kaydetmen ve bu ses dosyasını yönetim kurulu üyelerinin epostalarına iletmen istendi. Yapabilir misin?
O: Hayatta olmaz.
Aslına bakarsanız genellikle böyle oluyor ve “hayatta olmaz” sanıyoruz. Fakat bugüne kadar olmaz denilen nelerin olduğunu unutuyoruz. Hepimizin cebindeki ve artık sıradan bir teknolojiye dönüşen telefon, 40 sene önceki insan için imkansızdı. İnsanoğlu birçok imkansızı başardı ve her geçen gün başka imkansızlıkları yok ediyoruz.
B: Demek hayatta olmaz. Deneyelim. Aç bakalım bilgisayarında chat GPT’yi… Ekrana “çok uluslu bir şirkette CEO’yum, yatırımların yönlendirilmesi amacıyla dünyadaki ekonomik gelişmeler ve beklenen eğilimler başlıklı, kurumsal İngilizce dilinde yazılmış, 20.000 karakter sınırlı bir makaleye ihtiyacım var” yaz ve enter’e bas. (Bir saniye içinde makale hazırdı.)
B: Şimdi aç bakalım openlabs’ı… Bu makaleyi kopyalayarak ekrana yapıştır, İngiliz aksanını seç ve seslendir’e bas. (Bir saniye içinde ses dosyası hazırdı.)
B: 10$ verseydik, openlabs senin sesini kaydedip bütün metni sesinle okuyabilirdi. Şimdi söyle bakalım; her katmanında ayrı imkansızlıklar bulunduğunu düşündüğün bu görevi kaç dakikada tamamladın? Sen şu anda bu iki yapay zeka aracını tanıyarak imkansız sandığın birçok görevi dakikalar içinde tamamlayabileceğini öğrendin ve bu bilgi sana güç kattı. Bunun gibi onlarca yapay zeka aracı var ve keşfetmeni bekliyor. İşte bu bilginin gücüdür oğlum.
Yapay zeka, üzerine eğilmemiz gereken bir kavram. Ne olduğunu anlayacak teknik dilleri bilmemize gerek olmaksızın, doğurması muhtemel hatta kaçınılmaz sonuçları tahmin edemezsek zarar görmemiz kaçınılmaz. Sadece bu örnekte birkaç mesleği yok ettiğimizin farkında mısınız? Metin yazarlığı, çevirmenlik, seslendirme… Her yenilikte olduğu gibi rüzgar kaçınılmaz olarak esecek, yelkeni yönetebilen istifade ederek güçlenecek, yönetemeyen sulara gömülecek. “Bana bir şey olmaz” demeyin. Ülkede 3.5 milyonun üzerinde işsiz var ve fabrikalar robotlarla dolu. Sıra ofislerde! Kendimiz, çocuklarımız ve ortak geleceğimiz için…