Zamanında Türk filmlerinin klişe repliğiydi bu: İstanbul’un taşı toprağı altın..

Film başlar, aile köydeki evini tarlasını satar; daha ihtişamlı, daha konforlu, daha modern (!) bir hayat için İstanbul'a gelirdi.

Ee haksız da değiller, "büyük şehir"di İstanbul.. En az gelenlerin hayalleri kadar büyük!

İstanbul'u gezmek, İstanbul'da yaşamak, İstanbul'da doğmak bile zamanında bazıları için çok önemliydi…

Ama artık öyle değil! İnsanlar İstanbul'dan yavaş yavaş gidiyor. Kimi hayat pahalılığından, kimi deprem korkusundan, kimi daha sakin bir hayat arayışıyla kenti terk ediyor.

TÜİK, 2021-2022 İç Göç İstatistikleri'ni dün yayınladı. Ortaya çıkan tabloda, toplam nüfusun % 3.27'si bir kentten başka bir kente yer değiştirmiş. Tabii ki en fazla hareketlilik İstanbul, Ankara ve İzmir'de..

İstanbul'dan gidenler, gelenlere göre daha fazla. Geçen sene, bu kadim şehre göç edenlerin sayısı 385 bin 294 kişi iken, İstanbul'dan gidenler 418 bin 82 kişi olmuş.

Ki bu rakamlar 2021-22 dönemindeki ölçümlerin sonucu. 6 Şubat'taki deprem ve sonrasında İstanbul'da yaşanan paniği göz önüne alırsak, bu rakam 2023 verilerinde oldukça katlanacak.

Nereden mi biliyorum?  Mayıs ayında vergi dairesine gittiğimde işimi yapacak personel bulamadığımdan.. 1 günde hallolması gereken işlemimin "personel eksikliği" yüzünden 1 haftada çözülememesinden..

Aciliyeti olmadığından çok üzerinde durmamış, fakat 1 hafta sonrasında neden işimin aksadığını sorduğumda "5 yılını dolduran çoğu personel tayinini istiyor. İşinizi yapacak arkadaşımızın da tayini çıktı. Dairede personel eksikliği var. Yeni arkadaşımız da haftaya başlayacak, bekliyoruz" cevabını aldığımdan..

Evet ! Eskiden araya tanıdıklar sokularak İstanbul'a tayinini isteyen devlet personeli bile, artık İstanbul'dan tayin peşinde..

İnsanların gitme sebebi elbette çok fazla.. Ekonomi, eğitim, iş, trafik veya güvenlik… Liste uzayıp gidiyor.. Gelenler için de durum farklı değil!

Mesela 1 bardak çaya 40, bir fincan kahveye 80 TL vermek istiyorsanız, "Trafik nedir ki bana vız gelir" diyorsanız buyrun gelin..

Ama İstanbul'da eviniz yoksa, arabanız yoksa, ikinci bir gelir elde edebilecek kabiliyetiniz yoksa, lütfen oturun oturduğunuz yerde ! Çünkü İstanbul’un taşı toprağı artık altın değil!