Radyo ve televizyon kanallarında; yazılı, sesli ve görüntülü reklamlarda; basında ve günlük yaşamda Türkçe sözcükler yerine Batı dillerinden sözcüklerin yeğlenmesi, son yılların en önemli dil sorunlarındandır. Çoğu sözcüğün yaşayan Türkçede bir karşılığı olduğu ve üretilebileceği halde, özellikle İngilizcesinin kullanılması, Batı tarzı yaşam özentisinin bir uzantısıdır.

Aşağıda günlük yaşantımıza girmiş bazı sözcüklerin Türkçe karşılıkları sıralanmıştır. Daha ayrıntılı bilgi için şu kaynağaklara bakmak mümkündür:

Yabancı Kelimelere Karşılıklar, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1995. Yabancı Kelimelere Karşılıklar (İkinci Kitap), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1998.

Sözünü ettiğim kaynakta yer alan örneklerden bazılarını aktardım:

Absürd = saçma

Adisyon = hesap

Aircondition = havalandırma aracı

Agresif = sinirli

Aksiyon = eylem

Aktivite = etkinlik, faaliyet

Angaje = dolu

Asist = yardım (asist etmek = yardım etmek)

Background = alt yapı, arka plan

Badygard(bodyguard) = koruma

Bestseller = çok satar

Bilboard = duyuru tahtası, duyuru panosu

Brifing = bilgilendirme (brifing almak = bilgi almak)

Catering = ikram

center = merkez

Çheck etmek = denetlemek, yoklamak

Contekst = bağlam

Corner = köşe

Damping = indirim

Deadline = süre sonu

Deep freez = derin dondurucu

Defans = savunma

Dejenere = bozulmuş

Deklarasyon = bildiri

Departman = bölüm

Depresyon = bunalım, çöküntü

Detay = ayrıntı

Dizayn etmek = tasarlamak, düzenlemek)

Dizaynır = tasarımcı

Ekarte etmek = elemek

Ekipman = donanım

Ekonomik class = hesaplı sınıf

Eksper = uzman

Ekstre = hesap özeti

Empoze etmek = dayatmak

Enformasyon = danışma

Entegrasyon = uyum

Faks = belgegeçer

Faul = yanlış, hata

Fastfood = ayaküstü

Festival = şenlik

First class = birinci sınıf

Fitness = sağlıklı yaşam

Flaş = çarpıcı

Format = biçim

Full time = tam zamanlı

Global = küresel

hit = gözde

İllegal = yasadışı

İmaj = görüntü

İndeks = dizin

İnisiyatif = üstünlük, öncelik

İzolasyon = yalıtım

Jenerasyon = kuşak, nesil

Jogging = koşu

Kampus = yerleşke

Kaos = karışıklık

Karambol = karmaşa

Komünikasyon = iletişim

Konfirmasyon = doğrulama

Konsantrasyon = yoğunlaşma

Konsept = kavram

Kontrast = karşıt

Kreasyon = yaratım

Kreatör = yaratıcı

Life style = yaşam biçimi

Literatür = yazın, edebiyat

Makro = geniş

Maksimum = en çok

Marjinal = sıradışı

Mega = büyük, dev, muazzam

Metot = yöntem

Motivasyon = isteklendirme, güdüleme

Minimum = en az

Natürel = doğal

No-frost = karlanmaz

Nominal = saymaca

Non-stop = durmaksızın, duraksız

Ordövr = ön yemek

over night = gecelik

Paradoks = çelişki

Parametre = değişken

Partner = eş

Part time = yarı zamanlı

Patent = buluş

Periyot = dönem

Perspektif = bakış (görüş) açısı

Platform = alan

Polemik = tartışma

Popüler = sevilen, tutulan, beğenilen

Prezantabl = hoş görünümlü, gösterişli, seçkin

Prezantasyon = sunuş

Prime time = çok izlenen saatler(televizyon programlarında)

Prodüksiyon = yapım

Promosyon = tanıtım

Proses = süreç

Prototip = ilk örnek

Provokasyon = kışkırtma

Prömiyer = ilk gösteri

Reel = gerçek

Refüj = orta kaldırım

Rehabilitasyon = iyileştirme

Resepsiyon = kabul töreni

Seksiyon = bölüm

Shop = dükkân

Shopping center = alışveriş merkezi

Show room = gösteri yeri, sergi, gösteri merkezi

Spesiyal = özel

Spontane = doğaçlama

Timing = zamanlama

Trend = eğilim