Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, sektör ile ilgili açıklamalarda bulundu. Narin “2033 yılında turizm geliri hedefimiz 135 milyar dolar” dedi. Yatırımın geri dönüşünün de 15 yıla uzadığını vurguladı.
Oya Narin’in altını çizdiği nokta şu:
“ Biz döviz getirince vergi ödüyoruz. İhracatçı getirince teşvik alıyor.”
Turizm yatırımlarında geri dönüş süresinin uzadığına dikkat çeken Oya Narin, sektördeki yabancı yatırımcı oranının yüzde 10’u bile bulmadığını ifade etti.
Turizm sektöründe borçların azaldığına dikkat çeken ve bu durumun iyiye işaret olmadığını söyleyen Narin ayrıca, turizm sektörünün döviz getirince vergi ödediğini ancak aynı dövizi ihracat sektörü getirince teşvik aldığını belirtti.
Turizm yatırımlarında geri dönüş süresinin uzadığını belirten Narin’in açıklamaları şöyle:
“Turizm yatırımları planlama süreci dahil en az 4-5 yılı alıyor. Yatırımın geri dönüşü eskiden 7-8 yıl iken şimdi 13-15 yıla uzamış bulunuyor. Çünkü uluslararası standartların üzerinde tesisler yapılıyor. Türkiye’deki toplam yatak kapasitesi 2 milyon. Ancak, bu 2 milyon yatağın kalitesinin artırılması gerekiyor. Söz konusu yatak kapasitesini oluşturan tesislerin yüzde 40’ı 1999 yılı öncesinde yapılmış. 2023’te turist sayısı ve turizm gelirinde rekor kırıldı. Orta Vadeli Program’da 2028 yılında turizm gelirimizin 95 milyar dolara çıkacağı yönünde hedef belirlendi. 2019 yılında hazırladığımız raporda 2033 yılında turizm gelirimizin 100 milyar dolara çıkacağını hesaplamıştık. Şimdi 135 milyar dolara çıkardık. Bizim çalışmalarımız bu hedefe ulaşabileceğimizi gösteriyor. 2033 yılında GSMH içinde turizmin payının yüzde 7.5’e çıkacağını öngörüyoruz
“Turizm yatırımının planlaması, ayağa kalkması 3-4 yıl sürebiliyor. Hepimiz bürokraside boğulabiliyoruz. Dolayısıyla yabancı yatırımcı için bunlar biraz ürkütücü. Yabancı yatırımcı, ‘Yapacağım yatırımın geri dönüşü ne zaman olur?’ diye bakıyor. Nitelikli ve özel yatırım alanlarında süreç çok uzayabiliyor. İmar mevzuatımız vazgeçilmezimiz ama yabancının kafasında soru işaretleri yaratıyor. Sektörümüzde yabancı yatırım oranı yüzde 10’u bile bulmaz. Türkiye’deki bugüne kadarki sıfırdan en büyük yabancı turizm yatırımı Peninsula ile geldi. Yüzde 50 ortak oldu. Turizm yatırımcısı biraz da gözü karadır. Çünkü, turistik tesis bir fabrika gibi değildir. Bir kere genellikle 12 ay çalışmaz. Dış faktörlere karşı bağışıklığı olsa da kârlılığı düşüktür. Sektörümüzün en güzel tarafı değer artışı. Yatırımın yapıldığı yerde yakalanan değer artışı tesisi sattığınız anda kazandırabiliyor. Buna sanayicilerin, müteahhitlerin yıllarca çalıştığının ‘bereketi, neması’ da diyebiliriz. Bizim üyelerimizin çoğu müteahhittir, sanayicidir. Arap Yarımadası ile müthiş bir mücadeleye gireceğiz. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri uzay istasyonu gibi tesis yatırımı yapıyor. Onlarla aynı sularda yüzebilmemiz için yeni hamlelere ihtiyaç var. Arsa tahsisleri 49 yıllığına verilse de idari hukuk değil, yatırımcıyı koruyan mevzuat devrede olmalı. 100 dönüm arazide 100 milyon dolarlık yatırım yapıyorsunuz. Bir anda üst kullanım hakkınız elinizden alınabiliyor. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği üyesi bir yatırımcı inşaatı geç bitirip iskanı da geç alınca tahsisi maalesef iptal edildi. Yaptığı yatırım gitti. Üstelik kredi kullandığı bankayla icralık durum doğabiliyor. İtalya’da, Fransa’da oteller 5, 4, 3 yıldız diye iniyor. Yatak kapasitesinin çoğu 4 ve 3 yıldızda yoğunlaşıyor. Bizde durum ters. Yatak kapasitemizin yüzde 47’si 5 yıldız. Dolayısıyla fiyatlar alttan yukarı doğru artacağına, 5 yıldızdan terse doğru gidiyoruz. Biz 100 dolarlık dövizi getirince KDV’den konaklama vergisine ciddi vergi ödüyoruz. İhracatçı 100 dolar getirince en az yüzde 10 teşvik alıyor. İhracatçı KDV desteği, pazarlama desteği alıyor. Bizim sektörün de desteklerle motive edilmeye ihtiyacı var.
Narin’e turizm yatırımcılarının borçluluk durumu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Pandemide toplam borç 14 milyar dolardı. 10 milyar dolara kadar düştü. Bu turizm için iyiye işaret değil. Turizm yatırımcısının toplam borcunun 16-17 milyar dolar düzeyine çıkması lazım ki yatırım döneminin tekrar başladığını anlayalım. Borç göstergesindeki bu duruma rağmen sektöre yeni yatırımcılar giriyor. Sadece İstanbul’da 100 binin üzerinde ilave yatak oluştu. Bodrum’da da aynı durum söz konusu.”