Türk futbolunda büyük umutlarla transfer edilen, çuval dolusu para ödenen ancak bekleneni veremeyen pek çok futbolcu olduğu su götürmez bir gerçek. Daha önce oynadıkları takımlarda gösterdikleri performansı Türkiye’de gösteremeyen futbolcuların hayli uzun bir listesi var.

Brezilyalısı, Japon’u, Rumen’i olmak üzere farklı ülkelerin vatandaşı olan bu futbolcular coşkuyla havalimanında karşılandıkları günlerin aksine sessiz sedasız gönderildi. İşte büyük umutlarla gelen ancak bekleneni veremeyen bu futbolculardan bazıları…

Aílton Gonçalves da Silva-Beşiktaş

Beşiktaş'a gelmeden önce Werder Bremen ve Schalke formalarıyla pek çok gol atan Ailton, Beşiktaş formasıyla çıktığı 14 maçta 5 gol atarak yetersiz bir görüntü çizdi. Fazla kiloları yüzünden sürekli basında konuşulan Ailton, için “Ah biraz kilo verse aslında süper forvet” olacak cümlesi sıkça kuruldu.

Ayhan Akman-Beşiktaş

İnegölspor'un altyapısında yetişen Ayhan Akman, 1998 Temmuz'unda John Benjamin Toshack'ın isteğiyle, 8 milyon 750 bin dolarlık bir bedelle Beşiktaş'a geldi. Sakatlıklarla boğuşmasına rağmen 81 maçta 19 gol atan Ayhan, son sakatlığından sonra taraftarla da polemikler yaşadı ve takımda durumu soru işareti haline geldi. Ahmet Yıldırım ve Mehmet Aksu'nun Beşiktaş'a geçmesinin ardından 500 bin dolar karşılığında Galatasaray'a transfer olan Ayhan; belki de hayatının en iyi kararını vermiş oldu. 5 farklı teknik direktörle çalışan, 3 farklı mevkide görev alan Ayhan Akman, futbolu bıraktığı 2013 yılına kadar Galatasaray formasıyla 314 maça çıktı.

Okan Koç-Beşiktaş

Gençlerbirliği’nin efsane Başkanı İlhan Cavcav'ın 3 büyüklere çok sayıda oyuncu sattığı dönemde Beşiktaş'a alınan genç futbolcunun, disiplinsiz davranışları ve gece hayatına kendisini kaptırması ile düşüşe geçtiği rivayet edilir. Beşiktaş forması giydiği 17 maçta 2 gol atan Okan, önce Konyaspor'a kiralandı, buradan Galatasaray'a transfer olacakken lisansında çıkan sorunlar nedeniyle transfer gerçekleşmedi ve Ankaragücü'ne gitti.

Osvaldo Nartallo-Beşiktaş

Yeni Kempes olarak lanse edilen futbolcu Beşiktaş'a büyük umutlarla geldi. Aslında kötü de performans sergilemedi, forma giydiği 20 maçta 10 gol attı ancak sezon bitiminde Petrol Ofisi'ne gönderildi. Nartallo, Türkiye ligine transfer olan ilk Arjantinli futbolcu olarak kayıtlara geçti.

Rodrigo Barbosa Tabata-Beşiktaş

Santos'tan Gaziantepspor'a bonservisiyle gelen Tabata, 1 sezon sonra Gaziantepspor'dan 8 milyon euro karşılığında satın alındı. Beşiktaş formasıyla 49 maça çıkan Tabata, 2 gol, 11 asistle sezonu tamamlayınca; Al Rayyan kulübüne önce kiralandı, sonra 1,15 milyon euro karşılığında satıldı.

Andreas Wagenhaus-Fenerbahçe

Toplara kaval kemiğiyle vurmasıyla ünlenen Wagenhaus'un kabiliyetsizliği kısa sürede tüm taraftarın dikkatini çekti. Defansta yapılan hazırlık paslarını bile gereksiz bir pas şiddetiyle gönderen Wagenhaus, Fenerbahçe formasıyla çıktığı 20 maçta kaval kemiğinin de yardımıyla çoğu tribüne giden onlarca şut çekmiş; bunlardan yalnızca bir tanesi gol oldu. “Kereste, kütük, tomruk, balta” gibi pek çok lakapla anıldı. Sezon sonunda da gönderildi.

Ariel Ortega-Fenerbahçe

Hızı ve tekniği sebebiyle Maradona'nın veliahtı olarak anılan ve Türkiye'ye gelişi büyük sükse uyandıran Ortega, ilk başlarda iyi bir performans gösterdi. Toplam 7,5 milyon dolar bonservis ödenen Ortega'nın 2002 sezonunun unutulmaz 6-0'lık Fenerbahçe-Galatasaray maçında sağ açıkta Galatasaray defanslarının belini kırması hala unutulmazlar arasındadır. Ortega duygusal kişiliği sebebiyle, bir kaç maç kötü oynadıktan ve taraftardan tepki gördükten sonra kendisini toplayamayıp devre arasında ülkesine döndü. Fenerbahçe kariyerinde çıktığı 15 maçta 5 gol attı ve 1 kırmızı kart gördü. Fenerbahçe ile bir çok hukuki problem de yaşayan Ortega; Fifa tarafından Fenerbahçe'ye 11 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum oldu.

Claudio Maldonado-Fenerbahçe

Fenerbahçe'ye gelene kadar Brezilya liginde iyi bir grafik çizen Maldonado, geldikten sonra bir türlü takıma uyum sağlayamadı. Sakatlıklar, formsuzluğu, futbol stilinin alışılmış olmayışı, sürekli yan pas yapması ve 1 metre ileri gitmemesi; taraftarın gözünde Maldonado'yu “Ne bu ya ben daha iyi oynarım” konumuna getirdi. Fenerbahçe kariyeri boyunca yaptığı tek hatırlanır iş, Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final maçında Deivid De Souza'nın Chelsea'ye attığı müthiş golün pasını vermesi oldu. Sık sık şut deneyen Maldonado, kaleyi bile bulamadan ve 17 resmi maçta forma giyerek Fenerbahçe'den ayrıldı.

Dalian Atkinson-Fenerbahçe

Aston Villa'dan büyük umutlarla alınan Atkinson, her ne kadar “Ara pası-Arap atı” lakaplarıyla anılsa da uzun süre sakat bekledikten sonra oynadığı ilk maçta Galatasaray'a attığı üç golle taraftarın gönlünde taht kursa da; sezonun geri kalanında pek de ismi duyulmadı. 21 maçta 10 gol attı ve sezon sonunda gönderildi. 1995-1996 sezonunda Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor'a gol atarak şampiyonlukta büyük pay sahibi olmasına rağmen sözleşmesi feshedildi.

Daniel Gonzalez Guiza-Fenerbahçe

İspanya Gol Kralı olduğu sezonun sonunda, 14 milyon euro bedelle Fenerbahçe'ye transfer olan “Okçu” lakaplı Guiza, sadece Fenerbahçeliler için değil tüm futbol izleyicileri için tam bir hayal kırıklığı oldu. Kaçırdığı enteresan goller, eşinin foto model olması, hassas kişiliği ile Guiza; kısa sürede futbol konsantrasyonunu kaybetti ve durumu daha ilk senesinde sorgulanır oldu. İnişli çıkışlı bir grafik çizen Guiza, zaman zaman müthiş goller attı. Fenerbahçe formasıyla 98 maçta 35 gol atıp 21 asist yapan Guiza, kaçırdığı ve attığı goller kadar; 2010-2011 sezonunda Bucaspor maçında attığı golden sonra hüngür hüngür ağlamasıyla da Fenerbahçe taraftarı için unutulmaz bir isim oldu. Sözleşmesi feshedilen futbolcu önce Getafe'ye, oradan Malezya ve en son Paraguay takımlarından Cerro Porteño'ya transfer oldu.

Ali Lukunku-Galatasaray

1,92'lik boyuyla hava toplarında fazlaca etkili olan Lukunku, Galatasaray'a büyük umutlarla geldi. Ancak top tekniğinin çok kötü olduğu kısa sürede anlaşıldı. 2003-2004 sezonu ara transfer döneminde Galatasaray'a gelen Lukunku, oynadığı 15 maçta 6 gol attıktan sonra Lille takımına kiralandı. Daha sonra da Gent takımına satıldı.

Cesar Prates-Galatasaray

Galatasaray'a gelene kadar Brezilya ve Belçika liglerinde başarılı bir performans çizen Prates, Galatasaray'da kaldığı 1 sezonluk süre boyunca 37 maça çıktı. 5 gol ve 3 asist kaydeden Prates'in attığı en hatırlanır gol ise; Hakan Şükür'ün kafasına çarpıp Fenerbahçe ağlarına giden frikik golüydü.

Florin Bratu-Galatasaray

24 yaşında Galatasaray'a transfer olan Bratu, 25 maçta attığı 6 golle yetersiz bulundu ve sezon sonunda Nantes takımına satıldı. Oynadığı dönemde takımdaki Türk futbolcuların kendisine pas atmadığını iddia eden Bratu; başarısızlığı için de bu bahaneyi kullandı.

Junichi İnamoto-Galatasaray

Galatasaray’ın “Samuray”ı Türkiye liginde oynamış ilk Japon futbolcu olarak kayıtlara geçti. İnamoto, Japon Ligi, İngiltere Ligi'nden sonra 2006 yılında Galatasaray'a geldi. Galatasaray formasıyla 30 maça çıkıp 1 gol 2 asist yapan Japon futbolcu “Ne bu zaten ufak tefek, eziliyor” gibi eleştirilere maruz kaldı. İnamoto; 1 sezon sonra takımdan gönderildi.

Nordin Amrabat-Galatasaray

8,5 milyon euro bonservisle transfer edilen ve Galatasaray formasıyla 56 maçta oynayan Amrabat, 3 gol 11 asist ile beklenen performansı gösteremedi. 1,5 sezonluk Galatasaray macerasının ardından Malaga'ya kiralanan Amrabat, daha sonra Malaga'ya 3,5 milyon euro karşılığında satıldı.

Tobias Linderoth-Galatasaray

Galatasaray için o “Cam Adam”dır. Galatasaray taraftarı içinse sakatlığın öbür adıdır. Galatasaray'a gelene kadar pek sakatlanmayan, iyi de bir grafik çizen Linderoth, 2007 yılında Galatasaray'a geldikten sonra sakatlıklardan dolayı forma şansı bulamadı. Galatasaray kariyerinde 3 sezonda toplam 13 maça çıkabilen Linderoth'un mukavelesi 2010 yılında tek taraflı olarak feshedildi. Linderoth aynı yıl futbolu bıraktı.

Jean-Jacques Misse Misse-Trabzonspor

Misse Misse Trabzonspor'da forma giyen ilk siyahi futbolcuydu. Charleroi takımındaki üstün performansı ile Sporting Lizbon'a transfer oldu. Burada pek forma şansı bulamayan Misse Misse, Trabzonspor'a geldi. Taraftarlar için Misse Misse'yi unutulmaz yapan, Trabzonspor-Bochum maçında, boş kaleye giden topa ofsayttayken dokunup golün geçersiz sayılmasına sebep olduğu için turun kaybedilmesinde günah keçisi olarak gösterilmesiydi. 10 resmi maça çıktığı Trabzonspor kariyerinde 1 gole imza atan Misse Misse; Trabzonspor'dan ayrıldıktan sonra İskoçya, İngiltere, Belçika ve Yunanistan liglerinde top koşturdu.

Kiki Musampa-Trabzonspor

Ajax, Atletico Madrid, Malaga Bordeux, Mancester City gibi takımlarda oynadıktan sonra Trabzonspor'a gelen Musampa; sadece 14 maçta oynadıktan sonra gönderildi. Gayet iyi giden kariyeri vardı. Ancak Trabzonspor’da Teknik Direktör Ziya Doğan'la bir türlü anlaşamadı. Yurtdışına kaçan Musampa'ya sürekli ceza verildi. Musampa ise bu cezaları Fifa'ya şikayet ederek tazminat kazandı.