Geleceğin bu kadar hızlı geleceğini hiçbirimiz tahmin etmiyorduk. Yapay zekanın, robotların, dijital paranın aynı anda hayatımıza girdiğini görüyoruz.

Robot olarak evinizde dolaşan süpürgeleri düşünmeyin. Bizlerin görmediği yerlerde kocaman makinelerin birbirleri ile bağlanarak oluşturduğu devleşmiş robotlar var. O robotlar bilgisayarınızda, telefonunuzda, tabletinizde yazdığınız birkaç harf ile ne istediğinizi ne aradığınızı anlıyor ve buna göre düzenlenmiş sonuçlar, reklamlar, tanıtımlar çıkarıyor karşınıza.

Size uygun görüntüler ve reklamlarla tüketim duygunuzu körüklüyor. Okuduklarınızdan, yazdıklarınızdan duygusal, siyasi eğilimlerinizi birkaç mili saniyede çözümleyerek sizi analiz edip “seçimlerinizi” etkileyecek manipülasyonu başlatıyor.

Artık sosyal medya denen gayya kuyusundan yardım alınmadan kolay kolay seçim kazanmak mümkün değil.

Facebook kurucusu; seçimleri manipüle ettiği yönündeki suçlamayla İngiltere’de mahkemeye çıkarılmıştı. Bir de bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri düşünün.

Arka planda “robotların” yönettiği ve yönlendirdiği bir Dünyada yaşıyoruz.

Dünya üzerinde zenginliğin tamamının birkaç yüz insanın elinde toplanması korkutucu değil mi? Vahşi Kapitalizm denen dönemi yarım yamalak yaşayarak çoktan Hiper Kapitalizm dönemine geçmiş bulunuyoruz. Hiper Kapitalistler üretim araçları ve hammaddelerin yanında insanları yönlendirebilecekleri sosyal medya platformlarına da sahipler.

Yapay zekanın, bilgi teknolojilerinin bu denli hızlı gelişmesi köleleşmeyi de hızlandırıyor. Dijital para köleleşmemizin son noktası olacak. Sizi özgür kılan birikimleriniz onların makinelerine kaydedilen birkaç bitlik sayılardan ibaret olacak. Yemeğimizi güle oynaya kabul ettiğimiz telefonumuza ya da kredi kartımıza yerleştirilen çiplerle yiyeceğiz. Yakıtımızı o chiplerle alacağız. Evimizin kapısını elimizdeki chipli kartlar açacak.

Bizler; yani köleleşen insanlar bize hükmetmeye çalışanları kızdırdığımızda “göklerden” yani uydulardan gelen bir emirle kartlarımız çalışmayacak. Evimize giremeyeceğiz, yiyecek alamayacağız, toplu taşımayı kullanamayacağız.

Kısacası yaşamak için “yukarıdaki” ne derse onu kabul etmek zorunda kalacağız. Peki sizce yukarıdakiler kimler olacak? Bence Hiper Kapitalistler. Yani senelik ciroları dünya üzerindeki yüz ülkenin gayri safi milli hasılasının toplamından fazla olan şirketler ve sahipleri.

Eğer fiziki paranız ya da altınınız varsa direnme şansınız da olur. Sistemin dışına çıkabilirsiniz. Ama paranız yoksa kaç gün hayatta kalabilirsiniz?

Distopik bir dünyadan bahsediyorum sizlere. Çok uzakta olmadığını biliyorum. Hatta kapımıza geldi dayandı bile o karanlık.

Bir parça toprağı olup o toprak üzerinde tarım yapan insanlar biraz daha direnebilecek bu köleleşmeye. Takasla çözecek birçok sorunu. Buğday verip giysi alacak, tamir yapıp karşılığını belki de ayakkabı olarak alacak. Meslek sahipleri, tamirciler, terziler yani tek başına küçük üretim yapabilen insanlar bir şekilde en son köleleşecek gruplar.

Onlar bunun farkında değil mi sanıyorsunuz? Farkındalar. Microsoft’un sahi Bill Gates sürekli arazi topluyor dünyanın her yerinden. Ülkemizden de çokça toprak aldığını biliyoruz.

Çünkü taklit edemeyecekleri, üretemeyecekleri, yaratamayacakları tek bir şey var o da toprak.

Bu koskoca Dünya üzerinde güç birkaç yüz kişinin eline geçerse güç zehirlenmesi kaçınılmaz olacak.

Öncelikle toprağımıza sahip çıkmalıyız. Tek kurtuluş yolumuz bu.