Duygusal ilişki sizin için ne ifade ediyor? İlişkiden ne bekliyorsunuz? Karşınızdaki kişinin neyini seviyorsunuz? Size ne katıyor ve siz ona ne katıyorsunuz?

Şöyle bir çevrenize bakın. Herkes kendine uygun birini bulamamaktan şikayetçi…

Var olan ilişkilere bakın bir de…

Onlar da anlaşılamamaktan şikayetçi. Evliler bekarlığını özlüyor, bekarlar evlenemediği için üzülüyor. Devam eden ilişkileri kadınlar evliliğe nasıl eviririm derdinde, erkekler ise kadının kafasında kurduğu dünyada bir piyon. Sonuç olarak bakıyorsunuz boşanma oranları artıyor, mutlu evlilik yok. İlişkiler birkaç yıl içerisinde kendini yok ediyor.

Peki duygusal ilişki sizin için ne ifade ediyor?

İlişkiden ne bekliyorsunuz?

Karşınızdaki kişinin neyini seviyorsunuz?

Size ne katıyor ve siz ona ne katıyorsunuz?

Belirli erişkinlik yaşına gelmiş herkes ilişkisi olsun istiyor, aradığı kriter sayısı da bir hayli fazla. İlişkiyi yürüten nitelikler mi nicelikler mi öyleyse? Günümüzde artık iki gönlün bir olunca parka bile gidemediği malum. Bir de insan olmanın vermiş olduğu hırs, ihtiras, doyumsuzluk, inat gibi duygular sebebiyle hayatı kendimize daha da zorlaştırıyoruz. Hayatımızdaki partnerimize tüm evrene olan sinirimizi, öfkemizi, inadımızı kusalım ancak yine de yanımızda olup, bizi bırakmamasını istiyoruz. Ama ne yazık ki gerçekler öyle olmuyor.

Altın kural: İletişim

İletişim, herkesin bildiği çoğu zaman hafife aldığı ancak nadiren başarılı olduğu stratejik bir süreç. Tarihimizde iletişimin önemi üzerine birçok atasözü de bulunuyor. Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkarması aslında söylemin ikna gücünü anlatıyor bize. İletişim denildiğinde sürekli olarak “ne demeliyim” kısmına odaklanılır. Ancak iletişimdeki ilk unsur “siz”sinizdir. Yani kişi içi iletişiminizdir. Kendinizi ne kadar tanıdığınızdır. İlişkilerde mutlu olmanın ilk sırrı da kendinizi tanımaktan geçiyor. Partnerinizde aradığınız her özellik aslında sizin geçmişiniz, beklentileriniz ve karakteriniz hakkında ipucu veriyor. Herkes mutlu olmak istiyor ancak herkese göre mutlu olma eylemi farklı. Bazıları partnerine sorumluluk vermeyip daha çok fedakârlık yaparak mutlu olurken bazıları ise sorumluluğunu tamamen başkasına verdiğinde mutlu oluyor.

Öyleyse size bu haftanın sorusu: Kendinizle aranız nasıl?

Oturup düşündünüz mü aynaya baktığınızda gördüğünüz ile aranızın nasıl olduğunu? İletişim, zihninizde başlar. İlişkilerimizde mutluluk reçetenizin ilk ilacı “kendiniz”siniz. Mutlu olmaya giden yolda aşılacak ilk engel zihniniz. Başarılar diliyorum.