Son yıllarda casusluk, özellikle –ve doğal olarak- teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte büyük bir dönüşüm geçirdi. Uzak doğudaki internet bağlantılı CCTV kameralarının Hindistan'daki elektrik şebekeleriyle açıklanamayan bir şekilde iletişim kurduğu tespit edildi. Bu durum neticesinde Çinli casusların elektrik şebekesine gömdükleri kötü amaçlı yazılımlarla iletişim kurmak için dolambaçlı bir yol kullandığını da ortaya çıkardı.
Ne ilginçtir ki bu çok karmaşık ve enteresan siber saldırı herhangi bir ülkenin ulusal istihbarat birimi tarafından değil, ABD merkezli bir siber güvenlik firması tarafından ortaya çıkarıldı. Şirketin CEO'su dünya üzerinde en fazla komuta ve kontrol denetleme bilgisine sahip olduklarını iddia ederken firma, her gün dark web ortamında milyarlarca çalıntı oturum açma bilgisi topluyor ve dünya genelinde binlerce “özel” müşterisi de bulunuyor.
Teknolojinin Casusluğa Etkisi
Günümüzde internet bağlantılı cihazlar her yerde gözetim, sabotaj ve gizli operasyonlar için neredeyse sınırsız imkânlar sağlıyor. Bu cihazların oluşturduğu geniş gözetim ağı, istihbarat görevlileri ve ajanları için de aynı oranda zorluklar meydana getiriyor. İstihbarat servisleri, başkalarının sırlarını elde etmek, kendi sırlarını korumak ve gizli faaliyetlerde bulunmak için çalışırken, teknoloji her zaman önemli bir rol oynamıştır. Nazilerin kullandığı şifreleme sistemini ve kodlarını kırmak için geliştirilen programlanabilir bilgisayarlar, casusluk teknolojisinin erken örneklerinden biri olarak sayılabilir.
Günümüzde ise dijital teknolojinin hayatın her köşesine sızmasıyla casusluk daha da karmaşık hale geldi. En basit yaklaşımla dünya genelinde 8,5 milyar akıllı telefonun bulunduğunu ve bu cihazların, kameralar, mikrofonlar, GPS alıcıları ve diğer sensörlerle donatılmış olduğunu düşündüğümüzde “imkânların” veya “tehditlerin” hangi seviyede olduğunu anlamak zor olmayacaktır. Üstelik cihazlardaki bu sensörlerin, küresel internet kullanımının artmasıyla birlikte, her cepte ve her sokakta adeta “istihbarat fabrikaları” inşa ediyor. Elde edilen veri yığınının/akışını anlamlandırmak için kullanılan algoritmalar ve bilgi işlem gücü de katlanarak daha yetenekli hale geliyor/getiriliyor.
Bu teknolojik yaygınlık, istihbarat servislerinin ilgi alanlarını da değiştirmesine neden oldu. Artık sadece rakiplerinin teknolojik gelişmelerini izlemekle kalmıyorlar, aynı zamanda bu teknolojilerin nasıl kullanılacağını da şekillendiriyorlar. Batılı güvenlik servisleri, Çin'in internet bağlantılı ürünler üzerindeki etkisinin veri toplama, siyasi müdahale veya savaş zamanı sabotajı için bir araç haline gelmesinden endişe ediyor.
Casusluk Yöntemlerinin Evrimi
Teknolojinin yaygınlaşması, casusluğun uygulama alanlarını, yöntemlerini, amaçlarını vb. kriterlerini de şeklini de değiştirdi. Bazı operasyonlar daha kolay hale gelirken, diğerleri zahmetli hale geldi ve daha da zorlaştı. Sanal operasyonlar, fiziksel operasyonlardan daha ucuz ve üstelik daha güvenli hale geldi. Ancak, uçtan uca şifrelemenin yaygınlaşması, istihbarat görevlilerinin kimliklerini gizlemelerini de zorlaştırdı. "Her yerde bulunan teknik gözetim" sisteminin büyümesi, istihbarat görevlilerinin takma adlar altında seyahat etmelerini ve ajanlarla gizli görüşmeler yapmalarını zorlaştırdı.
Bu dinamiklerin sadece casusluk oyunları ile sınırlı olmadığını da bilmek gerek. Büyük güç savaşlarının arttığı bir dünyada, iyi istihbarat istikrar sağlamaya yardımcı olabilir. Soğuk Savaş döneminde NATO, karşı tarafın niyetlerini ve kabiliyetlerini anlamak için iyi bir istihbarata ihtiyaç duyuyordu. Varşova Paktı sinyallerinin iyi veya makul olması, NATO'nun bu sinyalleri daha etkili bir şekilde analiz edebilmesini ve anlamlandırabilmesini sağlıyordu. Bu durum, karşılıklı caydırıcılığı ve istikrarı artırarak, büyük bir çatışmanın önlenmesine yardımcı oluyordu çünkü bu, caydırıcılığa yardımcı oluyordu.
Teknolojik ilerlemeler, veri tufanı ve yapay zekâdaki gelişmeler, casusluk sanatının her alanında kullanılabilir oldu. Coğrafi analistlerden, büyük ölçüde şifrelenmiş bir dünyayı dinlemek zorunda olan sinyal ajanslarına kadar tüm casusluk alanları bu değişimden etkilenmiştir. Ancak her şeyin merkezinde hala insanlar, yani casuslar ve onların kullandığı “teknolojik” araçlar yer alıyor.
Bu vesile ile çağa ayak uydurmanın, gelişmenin dolayısıyla bilim ve teknolojinin sürekli ilerletilmesinin önemi tekrar ortaya çıkmıştır. Çağın gerisinde kalmadan bilimin ışığında ilerlemenin önemini büyük önder Mustafa Kemal Atatürk şu sözlerle ifade etmişti: “Hayatta en hakiki mürşid (rehber, yol gösterici) ilimdir.”