Alt işveren firmalar ile çalışmanın bir diğer sebebi de, asıl işveren nezdinde sağladığı sendikal avantajdır. Sendikalar ile sorunlar yaşayan firmalar alt işveren firmalarla çalışarak esneklik oluşturmaya çalışırlar. Alt işveren işçileri de sendikaya üye olabilirler ve sendikal faaliyetlerde bulunabilirler. Bunda herhangi beis yoktur. Ancak ülkemizdeki mevzuat alt işveren işçilerinin sendikal haklardan yararlanması için yeterli alt yapıya sahip değildir. Bu durumu basitçe üç maddede (A/B/C) açık
A- Alt işveren firmalar sendikal durumlarda asıl işverenden bağımsız ve ayrı bir işveren olarak değerlendirilirler. Dolayısıyla, bir sendikanın alt işveren çalışanları adına temsil yetkisi alabilmesi için, alt işveren işçilerinin bir sendika çatısı altında örgütlenmeleri, o sendikanın ise %50+1 çoğunluk ve işkolu barajı unsurlarını sağlamış olması gerekir. Bir alt işveren firmada bu iki durumun gerçekleşme olasılığı yok denecek kadar azdır ancak gerçekleştiğini kabul ettiğimiz bir senaryoyu tahayyül ettiğimizde dahi engeller bitmez.
B- Alt işveren çalışanlarının örgütlenmiş olduğu sendikanın, yeterli şartları sağlayarak yetki belgesi aldığı bir senaryoda süreç şu şekilde ilerleyecektir. Sendika yetki belgesini aldıktan sonra alt işveren firma ile görüşerek taleplerini iletecektir. Alt işveren firma, söz konusu sendikal taleplerin maliyetlerini tek başına üstlenemeyeceği için bu talepleri asıl işverene iletecektir ve sendikal talepler nedeniyle değişen şartları kapsayan yeni bir sözleşme talep edecektir. Kritik nokta burasıdır. Asıl işveren ile alt işveren arasındaki hizmet sözleşmeleri genellikle yıllıktır ve belirli bir süre önceden haber vermek şartı ile asıl işveren tarafından her zaman ve sebepsiz fesih edilebilir. Yeni dönemin sendikal maliyetlerine katlanmak istemeyen asıl işveren, sözleşme süresinin bitmesini bekleyerek veya sözleşmedeki fesih maddesini kullanarak alt işveren ile bağını koparacaktır. Bu durumda alt işveren firmanın yapacağı şey ise, sözleşmenin sona ermesi gerekçesi ile tüm çalışanların iş sözleşmelerini fesih etmek olacaktır. Mevzuat gereği bir işçi sendikal faaliyetlere katıldığı için işten çıkartılamaz. Ancak alt işverenlik sözleşmesinin iptali geçerli fesih sebebidir. Bu durum ilgili üst mahkeme kararları ile sabittir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
“Davalılar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin sonlandırılması dolayısıyla asıl işveren alt işveren ilişkisinin bitmesi sebebiyle davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddi yönünde verilen karar isabetlidir.”
C- Doğru yapılandırılmış bir alt işverenlik ilişkisinde, alt işveren firma asıl işlerde faaliyet göstermez ve sadece asıl işe yardımcı işlerde faaliyet gösterir. Diğer bir ifade ile o işyerinde çalışan asıl işveren işçileri ile alt işveren işçileri aynı işi yapmazlar ve aynı iş kolunda yer almazlar. Bu nedenle, o işyerinde çalışan asıl işveren işçileri ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir sendikanın çatısı altında örgütlenemezler.
Devamı sonraki yazıda…