Muazzez Tahsin Berkand, Türk edebiyatının popüler roman türünün en önde gelenlerindendi. Bir dönem, adı simgeleşmişti. Bizim kuşağımız toz pembe yıllarını, onun romanları ve romanlardan çekilen yaşamıştı.
Kalbimizde tomurcuklanan aşk tohumlarını onlar saçtılar. Dün Kerime Nadir’in olduğu gibi bulabildiğim Muazzez Tahsin’in bulabildiğim roman ve filmlerinden kolajlar yaparak bir nostalji rüzgârı estirmek istedim. Umarım, gönül teli okşananlar vardır:
Kırk elli yıl öncesine kadar, romanlar önce gazetelerde tefrika hâlinde yayınlanmakta, sonra kitap olarak basılmaktaydı. Cumhuriyet devrine gelindiğinde popüler roman tefrikalarında ve kitaplarında bir patlama yaşandı. Özellikle kadın yazarlarımız, popüler aşk romanlarının öncüsü oldular. Bunlardan biri de Muazzez Tahsin Berkand'dı.
Muazzez Tahsin Berkand’ın asıl adı Muazzez Meryem’di. Avukat Hasan Tahsin Bey’le Ayşe Hanım’ın kızı olarak 1899 yılında Selanik’te doğdu. 1912 yılında, Balkan Savaşı’ndan sonra İstanbul’a göç ettiler. Özel hocalardan ders alarak Fransızca ve İngilizce öğrendi. İstanbul Feyziye Lisesi’ni bitirdikten sonra bir süre Kumkapı’da Fransız rahibelerin okulunda okudu.
Daha sonra Kız Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Kısa bir süre Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Derin bir hayranlık duyduğu Halide Edip Adıvar’ın önerisiyle çalışmak üzere 1917’de Suriye’ye” gitti. Beyrut Kız Sultanisi ve Darülmuallimatı’nda iki yıl Türkçe öğretmenliği yaptı.
Kurtuluş Savaşı sonrası, İstanbul’a dönen Berkand, birkaç yıl Şişli Terakki Lisesi’nde Fransızca ve ahlak dersleri verdi. Öğretmenlik mesleğini bıraktı. 1956 yılına kadar Osmanlı Bankası’nın Hukuk İşleri Bölümü’nde çevirmen ve daktilo-sekreter olarak görev yaptı.
Muazzez Tahsin Berkand’ın ilk romanı, Sen ve Ben 1933 yılında yayımlandı. Yirmi biri telif, yirmi biri uyarlama roman ve bir öykü kitabı kaleme almıştı. Romanları Akşam, Cumhuriyet, Tan, Son Posta gibi gazetelerde tefrika edildi.
Romanlarında hep aşkı ve duygusal konuları işledi Kahraman olarak ele aldığı kişilerin büyük çoğunluğu dönemine göre çağdaş, ilerici kadınlardı. Bu kadınlar sadık, erdemli, onurlu, gururlu, çalışkan, dürüst kişilerdi.
Berkand, popüler Türk romanı ve sineması açısından önemli bir yere sahip olmasına rağmen eserleri, şimdiye kadar Yeşilçam kültürü olarak algılandığı için Türk edebiyat tarihinde ikinci plana atıldı. Romanlarını kolay okunan, hoş bir olay örgüsüne sahip ve akıcı bir dilde yazdı.
Örneğin, Muazzez Tahsin Berkand’ın, “Saadet Güneşi”’yle Kıvılcım ve Ateş romanlarında, Cumhuriyet ideolojisinin yaratmak istediği kadın tipinin inşasına katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Canlandırdığı genç kız ve kadınlar, kendilerine güvenen, namuslu, sadık ve erkeği ile neredeyse eşit tiplerdi.
Mualla’da romanın başkahramanı Mualla’nın kişiliğinde, güçlü bir sevginin, tutkulu sarsılmaz bir aşkın, kocasına koşulsuz bir bağlılığın, hiç karamsarlığa kapılmadan ve hiç ödün vermeden, kararlı bir ilerleyişin, bir insanı mutluluğa ve başarıya ulaştıran öyküsünü anlatıyor. Mualla, aşk çilesi çekile çekile erişilen bir duygu fırtınası.
Belli başlı kitaplarını şöyle sayabiliriz: Aşk Fırtınası, Aşk Tılsımı, Aşk ve İntikam, Aşkla Oynanmaz, Ateşli Kalp, Bahar Çiçeği, Bir Genç Kızın Romanı, Bir Gün Sabah Olacak Mı?, Bir Rüya Gibi, Bulutlar Dağılınca, Bülbül Yuvası, Büyük Yalan, Çamlar Altında, Çiçeksiz Bahçe, Dağların Esrarı, Garip Bir İzdivaç, Gençlik Rüzgarı, Gönül Yolu, İki Kalp Arasında, Işık Yağmuru, Kalbin Sesi , Kezban, Kırılan Ümitler, Kıvılcım ve Ateş, Kızım ve Aşkım (Perdeler),
Küçük Hanımefendi, Lale, Mağrur Kadın, Mualla, Nişan Yüzüğü, O ve Kızı, Saadet Güneşi, Sabah Yıldızı, Sarmaşık Gülleri Sen ve Ben, Sevgim ve Gururum, Sevmek Korkusu, Sonsuz gece, Uğur Böceği, Uzayan Yollar, Yabancı Adam, Yılların Ardından…
Yarınki yazımda, Muazzez Tahsin Berkand’ın topluma vermek istediği mesajlardan söz edeceğim.