Son günlerde özel okulların astronomik fiyatları çok konuşulur oldu. Bir yıllık eğitim için ortalama 500-600 bin lira ücret talep ediliyor. Hatta 1 milyon lira isteyen özel okulların da olduğu söyleniyor.
Devam eden öğrencilere fiyat artışı yüzde 57 ile sınırlandırıldı ama çoğu okul buna uymuyor. Bir kısmı da eğitim bedelinde zam sınırına uyuyor, ancak yemek, kaynak kitap ve kıyafet ücretlerine astronomik zam yapıyor.
Sadece yemek ücreti için 100 bin lira talep eden özel okullar var.
Bir eğitim yılında eğitim süresinin ortalama 180 gün olduğu düşünülürse, araya tatil ve öğrencinin devamsızlık yaptığı günler de eklenince bir öğün yemek bedeli 600-700 liraya denk geliyor. En lüks lokantalardan bile pahalı…
Çocuğunu özel okula verme diyebilirsiniz ki bizde usulsüzlük ve hukuksuzluk genelde bu tür gerekçelerle savunuluyor.
Her türlü haksızlık ve hukuksuzluk yapanın yanına kâr mı kalsın?
Yemek, kıyafet ve kaynak kitap ücretleri için de sınırlama getirilemez mi?
Çocuğunu özel okula gönderiyorsan parasını da vereceksin anlayışından vazgeçsek de özel okullara da düzgün kural koysak, uymayanın da kapısını kilit vursak çok mu zor?
Kaldı ki sorun sadece özel okullarla sınırlı değil.
Dershanelerde de fiyatlar uçtu. İstanbul’da üniversiteye hazırlık için dershane fiyatları erken kayıt olursa 200 bin liradan başlıyor. Yaz döneminde fiyatlar ne kadar yükselir Allah bilir.
Bir de yayın bedeli altında zorunlu olarak kitap parası alıyorlar.
Denemesi ve testi için ayrıca alınacak kitaplar hariç tabii…
Güya öğrenci çekmek için bursluluk sınavı yapıyorlar. Nasıl oluyorsa sınava giren herkese belli oranda burs verdiklerini söylüyorlar.
Kitap parasında indirim yok, sadece eğitim bedeli üzerinden burs indirimi yapıyorlar.
Bir dershane 2024-2025 eğitim dönemi için Ocak 2024’te kayıt olmak kaydıyla ücretini 200 bin olarak söyledi. 40 bin lira ise kitap parası. İndirimini 160 bin lira üzerinden yapıyor.
Yüzde 50 burs verse bile eğitim bedeli 80 bin lira, kitap parası ile 120 bin lira oluyor.
Yüzde 50 burs da öğrenci çok başarılı ise ve Ocak 2024’te kayıt yaptırırsa veriliyor.
Çocuğunuzu özel okula göndermediniz, devlet okulunda okuyor.
Hiç dershaneye göndermeden veya özel öğretmen tutmadan iyi bir lise ya da iyi bir üniversite kazanma ihtimali var mı?
Çok iyi devlet okullarında bile bazı derslere hiç deneyimi olmayan ücretli öğretmenler giriyor.
Hiç tecrübesi olmayan ücretli öğretmenlerle mi çocuğunuzu üniversiteye hazırlayacaksınız…
Özel ders aldırayım derseniz büyük şehirlerde saati 500 liradan başlıyor. Matematik, Fizik, Kimya derslerinden haftada ikişer saat ders aldırsanız, haftada en az 3 bin lira ödemeniz gerekecek.
Aylık en az 12 bin lira…
Tabii saati 500 liraya ders veren iyi bir öğretmen bulabilirseniz…
Özel okulların tercih edilmesinin sebebi çocukları lise ve üniversite sınavlarına da hazırlıyor olmalarıdır. Özel okula gidenlerin çoğunluğu ayrıca dershaneye gitme ihtiyacı duymuyor. En azından özel okullar o şekilde reklamını yapıyor.
Devlet okullarında eğitim seviyesi en azından vasatı yakalasa özel okullara bu kadar ihtiyaç duyulmayacak.
Ancak bizde ısrarla özel eğitim teşvik ediliyor.
Eğitimi paralı yapmanın değişik bir yolu olsa gerek.
***
İlmin değeri
Fatih Sultan Mehmet, bir gün veziri Mahmut Paşa’yı yanına alarak hocası Akşemseddin’i ziyarete gider. Akşemseddin, Padişah içeri girdiği halde ayağa kalkmaz.
Bir süre sonra Akşemseddin, Fatih’in huzuruna gider. Padişahın yanında Mahmut Paşa da vardır. Fatih hemen ayağa kalkarak hocasına yer gösterir.
İki olayı kıyaslayan Mahmut Paşa dayanamayıp sorar:
- Hünkârım, hocanız geldiğinde siz ayağa kalktınız. Hâlbuki siz onun yanına gittiğinizde o ayağa kalkmaz. Sebebi ne ola?
Fatih şöyle cevap verir:
- Hocam Akşemseddin’e saygı göstermemek elimde değil. O yanıma geldiğinde gayri ihtiyari bir heyecan kaplar ve farkında olmadan kendimi ayakta bulurum. O ise ilmin izzetini (değerini, yüceliğini) korumak için bana ayağa kalkmaz.
***
TEBESSÜM
Açlıkla yaşamak
Eşeğine verdiği samana zam gelince Temel, buna bir çare arar: ne etsem ne eylesem diye düşünür. Eşeğine günde bir balya saman yerine yarım balya saman vermeye karar verir. Böylece masraflarını düşürecektir.
Biraz zaman geçer, bakar ki eşekte bir değişiklik yok, aynı şekilde çalışmaya devam ediyor.
Temel biraz daha hesap kitap yapar ve eşeğe yedirdiği yarım balya samanı da yarıya indirir.
Bakar eşek yine bir şey yokmuş gibi çalışmaya devam ediyor. Eşek bildiği eşek çıt çıkarmıyor. Ertesi günlerde de verdiğinin yarısını verir, eşek çalışmaya devam eder.
Temel, hesaba kitaba oturduğunda “Geçmişte bu eşeğe ne kadar da masraf ediyormuşum” diye iç geçirir.
Derken bir sabah kalkar bakar ki eşek ölmüş. Temel, hüzünlenir, ölü eşeğinin başında “Biraz daha dayansaydın sana aç karnına çalışmayı da öğretecektim” der.
***
GÜNÜN SÖZÜ
Hiçbir şey yapmadan da adaletsizlik yapabilirsiniz.
Marcus Aurelius