Bir önceki yazının devamıdır.

Daha önce de bu tarz durumlarla defalarca karşılaşmış biri olarak açıkçası şaşırmadım. Fakat Türkiye’nin en büyük gruplarından birisinin, Türk Dış Ticaretinde başı çeken ürünlerinin üretildiği fabrikasında bu çapta bir vaka yaşamayı da açıkçası beklemiyordum. Ofisime döndüğümde mesleki bir merakla ve hata yapmış olma korkusuyla bütün maliyetleri tekrar tekrar inceledim. Sadece Trakya bölgesi değil, ülkedeki en düşük fiyatlara ulaştım. Yaptığım hesaplamalara göre ulaştığım sonuç daha da şaşırtıcıydı çünkü ihaleyi kazanan firma yılda en az 1.76milyon ₤ zarar etmeliydi.

Söz konusu ihale, Kamu İhale Kanunu çerçevesinde yapılıyordu ve karşılaştığım sonuç aklıma 38. maddeyi getirdi.

“İhale komisyonu verilen teklifleri (…)[36] değerlendirdikten sonra, diğer tekliflere veya idarenin tespit ettiği yaklaşık maliyete göre teklif fiyatı aşırı düşük olanları tespit eder. Bu teklifleri reddetmeden önce, belirlediği süre içinde teklif sahiplerinden teklifte önemli olduğunu tespit ettiği bileşenler ile ilgili ayrıntıları yazılı olarak ister.

İhale komisyonu;

a) İmalat sürecinin, verilen hizmetin ve yapım yönteminin ekonomik olması,

b) Seçilen teknik çözümler ve teklif sahibinin mal ve hizmetlerin temini veya yapım işinin yerine getirilmesinde kullanacağı avantajlı koşullar,

c) Teklif edilen mal, hizmet veya yapım işinin özgünlüğü, gibi hususlarda yapılan yazılı açıklamaları dikkate alarak, aşırı düşük teklifleri değerlendirir. Bu değerlendirme sonucunda, açıklamaları yeterli görülmeyen veya yazılı açıklamada bulunmayan isteklilerin teklifleri reddedilir.

(Ek fıkra: 20/11/2008-5812/12 md.; Değişik üçüncü fıkra: 6/2/2014-6518/47 md.) Kurum, ihale konusu işin türü, niteliği ve yaklaşık maliyeti ile ihale edilme usulüne göre aşırı düşük tekliflerin tespiti, değerlendirilmesi ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlenmesi amacıyla sınır değerler ve sorgulama kriterleri belirlemeye, ihalenin bu maddede öngörülen açıklama istenilmeksizin sonuçlandırılabilmesine, ayrıca yaklaşık maliyeti 8 inci maddede öngörülen eşik değerlerin yarısına kadar olan hizmet alımları ile yapım işleri ihalelerinde sınır değerin altında olan tekliflerin bu maddede öngörülen açıklama istenilmeksizin reddedilmesine ilişkin düzenlemeler yapmaya yetkilidir. İhale komisyonu bu maddenin uygulanmasında Kurum tarafından yapılan düzenlemeleri esas alır.”  (4734 sayılı Kamu İhale Kanunu / Aşırı düşük teklifler / Madde 38)

Sonuçta şöyle bir tablo ile karşılaşmıştım. Mevcut firmanın üç aydır işçilik ve kanuni ödemeleri yapmaması nedeni ile yenilenen bir ihale, yemek ve servis maliyetleri düşüldükten sonra asgari ücretin altında kalan bir bedelle, yeni kurulmuş ve bu kapsamda bir iş için fazlasıyla tecrübesiz bir firmaya verilmişti. Buna benzer durumlarla da defalarca karşılaştığımdan, doğması en muhtemel sonuçları tahmin edebiliyordum.

-        İşçilerin SGK ödemelerinin yapılmaması

-        Günde 12 saat çalıştırılarak mesai alacaklarının ödenmemesi

-        Maaşlarının eksik ödenmesi ya da hiç ödenmemesi

-        İşçilere yemek, iş kıyafeti ve servis imkânı verilmemesi

-        Kıdem tazminatı, yıllık izin ve hafta tatili haklarının gasp edilmesi

-        İhaleyi alan firmanın Gelir veya Kurumlar Vergisi, KDV, işveren primi gibi yasal ödemeleri yapmaması

Aradan yaklaşık olarak bir yıl geçti ve yine aynı ihaleye katılım davetiyesini aldım. Yine aynı prosedürü izledim ve fabrikaya giderek İsmet N ile görüştüm. İlk diyaloğumuz şu şekilde gerçekleşti:

Ben: Geçen seneki ihale sonunda bir + bir yıl opsiyonlu sözleşme imzalanmış olmasına rağmen neden ilk yılın sonunda yeniden ihaleye çıktınız?”

İsmet N: İhaleyi alan firma zarar ettiğini ve bu işi sürdüremeyeceğini söyledi. Sözleşmedeki opsiyonun kullanılmamasını ve ilk yılın sonunda sona erdirilmesini istedi.

Ben: Çok iyi niyetli bir alt işverene denk gelmişsiniz. Zararı kabullenmiş, hak kaybına yol açmamış ve sorunsuz bir devir işlemi için gönüllü olmuş. Bu durumun çok daha ağır sonuçları olabilirdi.

Devamı sonraki yazıda…