Ürdün’ün Coğrafi Özellikleri Eski Filistin topraklan Samiriye ve Yahudiye ovalarının büyük kısmıyla.
Kudüs’ün doğu semtlerini içine alırdı, içinde Ürdün ırmağının vadisi bulunan tektonik Gor çöküntüsü bugün ülkenin merkezidir.
Çöküntü güneye doğru Lut gölü hendeğiyle ve Akabe körfezine dökülen vad Araba ile devam eder.
Bu bölge, dibi deniz seviyesinden 739 m aşağıda bulunan Lut gölü kıyılarında deniz seviyesinin altında 392 m’ye kadar alçalır.
Gor’un aşırı yükselme geçirmiş doğu kenarı hem hendeğe hem de Arabistan’ın çölsü ovalarına doğru yumuşak bir eğimle alçalan hamad’a hâkimdir.
Bu kalkerli ve tebeşirli yaylanın yüzey şekillerini kalıntı engebeleri ve yamaç şekilleri meydana getirir.
Siyah renkli bazalt akıntıları Ürdün’ün kuzeyinde Suriye Havranı’nı devam ettirir.
Ürdün toprakları esas itibariyle yüksek bir çöl ve dik bir yayladan meydana gelir.
Arazinin büyük bölümünün deniz seviyesinden yüksekliği 600 ila 900 m arasında değişmekte olup, bazı yerlerde 1500 m’yi aşar.
Ülke, Büyük Arabistan Yaylasının bir uzantısı durumundadır.
Ürdün az da olsa Kızıldeniz’deki Akabe Körfezinde 25 km’lik bir kıyıya sahiptir.
Ülkenin batı kısmını kuzeyden güneye doğru Ürdün Nehri Vadisi, Lut Gölü ve Vadi-al-Araba kesmekte olup, bu uzantı boyunca Ürdün toprakları deniz seviyesinden aşağıdadır.
Vadinin genişliği 16 ila 23 km arasında değişir ve kenarlarında dik uçurumlara yaslanır.
Ürdün Nehrine ve Lut Gölüne birçok küçük nehir dökülmekte olup, bunların çoğu yazın kurumaktadır.
Şimdi İsrail’in işgali altında bulunan Ürdün Nehrinin batısındaki topraklar verimli olup, doğu tarafa nazaran daha alçaktır.
Nehrin doğusundaki toprakların beşte dördü çöl halindedir.
Suriye sınırına yakın yerlerin büyük bölümü püskürmüş lavlarla kaplıdır.
Volkanik yüzey şekilleri Akabe bölgesinde Serah’ın (Tihama’nın yukarısında Arap yaylalarının devamı) uzantısı olan billûrsu Maan kütlelerini de içine alır, iki tektonik çöküntünün çok yüksek kenarlarıyle korunan Ürdün’ün beşte dördü çöller ve bozkırlarla örtülüdür.
Ender yağmurlar yalnız kışın yağar.
Vahalar azdır ve tarım yapılan alanlar ülkenin toplam yüzölçümünün yüzde 5’ini aşmaz. Tarım metotları ilkeldir ve tarımın verimi çok düşüktür.
Bununla beraber, çok uzun süren yaz mevsimi boyunca Ürdün vâdisinde hüküm süren nemli sıcaklık, zengin tarımlara (muz ve turunçgil) ve iki kere tahıl ürünü alınmasına imkân verir.
Gor ile çöl arasında, bugün çok gerileyen muşaa sistemine göre teşkilâtlandırılmış olan büyük köylerde, tahıl (buğday, arpa, darı), sebze (bezelye, mercimek, fasulye) ve susam yetiştirilir.
Bu köyler zeytinlikler, bağlar ve meyve bahçeleriyle çevrilidir.
Balka ve Karak illerinin batısında çölü gerileterek tahıl alanları açmayı başaran Araplar, kaba tarım usulüyle tahıl yetiştirirler.
Doğu Ürdün’de koyun ve deve sürülerini yaz mevsiminde bozkırın kenarına götüren göçebe bedeviler yaşar. Bugün Ürdün’deki, bütün kabileler tarım yapmaktadır.
Ama Beni Şahr’lar, Huveytalar ve Sirhanlar hâlâ kışı sürüleriyle birlikte çölde geçirir; Beni Hasanlar ve Hacayalar çok dar çaplı bir alanda yer değiştiren ve yerleşik yaşamayı benimseme yolunda olan yan göçebelerdir.
Kuzeybatıdaki eski göçebeler artık kışın vad Sirhan ve Suudi Arabistan’a gitmez, yerlerinde kalırlar ve gor çiftçilerinin tarlalarında geçici işçi olarak çalışırlar.
Tarım üretimi Ürdün’ün başlıca gelir kaynağıdır.
Sanayi faaliyeti çok azdır: tarım ürünlerinin işlenmesi, Lut gölünde potas ve Amman’ın kuzeyindeki Resayfe’de potas işletilmesi.
Aceun’daki demir filizi, Fenan ve vad Dana’daki bakır işletilmez.
Denize ancak Akabe körfezi kıyısında dar ve ıssız bir bölgede açılan kara ülkesi Ürdün, dışarıyla bağlantı kuramamaktan zarar görür.
Karayolları azdır ve Şam-Maan demiryolu kullanılmaz, Aramco’nun Dahran (Suudi Arabistan) ve Sayda (Lübnan) arasında döşediği «Tapline», Ürdün’e önemli gelir sağlar.
Kerkük (Irak) – Hayfa (israil) boru hattı 1948’den beri petrol taşımamaktadır.
Akabe’nin trafiği, limanı Amman’a bağlayan karayolunun yapılmasından beri büyük ölçüde artmıştır; fakat ihraç edilen ürünler (fosfat, potas, tahıl, kurutulmuş meyve, yün, deri) hâlâ kısmen Beyrut’a gönderilir.
Devamı haftaya…