İşsizlik tüm ülkelerin stratejik planlamalarında ilk sıralarda yer alan bir konu. Çözülememesi durumunda hükümetleri hatta devletleri felakete sürükleyebilecek olan işsizlik kavramı aslında çöküşe giden yolun ilk adımı olarak değerlendirilebilir.
Kitlesel huzursuzluğun sadece başlangıç aşaması olan işsizlik katlanılabilir ölçeği aştığında toplum sağlığından suç oranlarına kadar birçok şeyi etkileyen tehlikeli bir kartopuna dönüşerek ciddi bir çığ tehlikesi yaratır. Bu nedenle ülkeler işsizliğin her türlüsüne karşı önlem almaya çalışarak eğitim, sanayi ve hizmetler başta olmak üzere tüm politikalarını işsizlik oranını makul seviyelerde tutmak üzerine inşa ederler. Mekanik sanayinin arttığı dönemlerde meslek liselerinin, bankaların çoğaldığı dönemde işletme fakültelerinin ve yazılım teknolojilerinin önem kazandığı bugünlerde mühendislik bölümlerinin artması da bu politikaların yansımasıdır. Turizm okullarından ziraat fakültelerine, aşçılık okullarından meslek edindirme kurslarına kadar örnekler çoğaltılabilir lakin anlaşılması gereken husus işsizlik tehdidinin ciddi, çözüm çabalarının ise yaygın olduğudur. Neredeyse tüm devletler ellerindeki tüm enstrümanlarla işsizliğe karşı önlem almaya çalışırlar ve gördükleri tüm tehditlerle savaşırlar. Peki ya tehdit ansızın ortaya çıkarsa? Yapay zeka denen olgu birkaç yıl içerisinde inanılmaz bir hızla gelişerek insan mesleklerinin çoğunun yerini alırsa? Dünya ve ülkemiz buna hazırlıklı mı?
Yapay zekayı anlamak için önce blockchain teknolojisini anlamalıyız ancak bu başlı başına bir makale konusu. Bu nedenle ne olduğuna değinmekle yetiniyoruz. Blockchain onaylama, kaydetme, saklama ve koruma yetkisini kurumlardan alarak insanlara veren, şeffaf ve güvenilir bir teknolojidir. Herkesin bir kimlik no.suna sahip olduğu, aracılara ihtiyaç duymadan karşılıklı ve değiştirilemez sözleşmeler imzalayabildikleri bu teknolojide tüm veriler kriptolu biçimde saklanarak %100 veri güvenliği sağlanır. Merkezi bir sunucu olmaksızın dağıtık ve merkeziyetsiz şekilde çalışan bu teknoloji sayesinde devasa sunuculara ihtiyaç olmadan bilgisayarlar arası iletişim ve işbirliği sağlanır. Bu da yapay zekanın gelişmesi için gerekli altyapıyı oluşturur.
Konumuza dönersek; Blockchain teknolojileriyle desteklenen yapay zeka platformu kurmak için çalışmalar yürüten bir yapay zeka uzmanı olan SingularityNET'in kurucusu ve CEO'su Ben Goertzel, yapay zeka teknolojisinin önümüzdeki birkaç yıl içinde 10 insan işinden 8'inin yerini alabileceğini düşünüyor. Siz ona katılmayabilir ve “o günlere daha çok var” diye düşünebilirsiniz ancak yapay zeka dünyasında işlerin ne kadar hızlı ilerlediğini bilseniz bu uyarıyı ve tehdidi ciddiye alırdınız. ChatGPT (yapay zeka destekli bir chat robotu) ve ardından gelen yapay zeka devrimleri, yüzleşenleri şimdiden şaşırtıyor. ChatGPT ile aklınıza gelebilecek her konuda tartışabilir, farklı yapay zeka uygulamaları ile daha önce var olmamış resimler, romanlar, şiirler, şarkılar ve sanat eserleri yaratabilirsiniz. Nobel edebiyat ödüllü yazar Mo Yan, bir ödül töreninde yaptığı konuşmanın metnini ChatGPT’ye hazırlattığını söyleyerek ilgiyi kısmen de olsa bu yöne çekmeyi başardı. Nobel ödüllü bir yazarın konuşmasını hazırlatabileceği bilgi ve donanımda olduğunu kanıtlamış olan yapay zekanın istihdam dünyasında yapabileceklerini hayal edebiliyor musunuz? Fabrikalardan çağrı merkezlerine, okullardan hastanelere kadar sayısız sektör çalışanını tehdit eden yapay zeka sandığımızdan daha tehditkar olabilir.
Yazımızın başlığı olan yapay zeka ve kitlesel işsizlik hakkında ne düşündüğünü yapay zekanın bizzat kendisine (chatGPT’ye) sordum ve cevabının bir kısmını aşağıda paylaşıyorum.
ChatGPT yapay zekası: Bazı uzmanlar, yapay zekanın ilerlemesi ve otomasyonun yaygınlaşmasıyla birlikte kitlesel işsizliğin ortaya çıkabileceğini düşünmektedir. Otomasyonun belirli işleri insanların yerine yapabilmesi, bazı sektörlerdeki iş gücünün azalmasına ve dolayısıyla işsizlik oranlarının artmasına yol açabilir. Özellikle, rutin, tekrarlayan ve fiziksel işler yapay zeka tarafından daha verimli ve ucuz bir şekilde gerçekleştirilebilir hale gelirse, bu tür işlerde çalışanların işlerini kaybetme riski artabilir. Bu tür bir dönüşüm sürecinde, eğitim ve yeniden eğitim önemli bir rol oynar. İnsanların yapay zekaya uyum sağlamaları ve değişen iş dünyasına adapte olmaları için sürekli olarak becerilerini geliştirmeleri önemlidir. Ayrıca, politika yapıcılar, iş dünyası ve toplumun bu değişime hazırlanması ve sosyal güvenlik ağlarının güçlendirilmesi gibi önlemler almalıdır.
Yapay zekanın kendisi bile bizi bu konuda uyarıyor. Becerilerimizi geliştirmemiz ve politikalarımızı yapay zekanın varlığına uygun hale getirmemiz gerektiğini iletiyor. Değişim kapıda. Yok olan mesleklerin mensuplarının başlarına gelenin bizim de başımıza gelmesini istemiyorsak değişimi takip etmeli ve ayak uydurmalıyız. Aksi halde mail çağındaki elçi misali fonksiyonsuz ve atıl kalmamız kaçınılmaz.