Adana’da Gezilip Görülecek Yerler

Adana Merkez İlçesi Seyhan, Adana’nın en kalabalık ilçesi Çukurova, Hitit ve antik çağ kalıntılarının bulunduğun Ceyhan ilçesi, Ziya Paşa Bulvarı, Varda Köprüsü manzaralı Karaisalı Kasabası, Varda Köprüsü, Seyhan Nehri, Göksu Nehri, Merkez Park, Kapıkaya Kanyonu, Yerköprü Mesire Alanı, Sabancı Merkez Camisi, Sevri Adası, Anavarza Antik Kenti, AVM Park Alanı, Tarihi Taş Köprü, Aladağlar Küp Şelalesi, Kazancılar Çarşısı, Ceyhan Nehri, Türkiye’nin en uzun köprüsü Çatalan, Tarihi İpek Yolu üzerindeki Yılan Kalesi, Adana’nın en eski Yaylası Kızıldağ, Akçatekir Yaylası, 1250’de yapılan Yağ-Eski Cami, Meydan-Aladağ Yaylası, Adana Atatürk Parkı, Adana Sinema Müzesi, Dinozor Parkı, Ramazanoğlu Medresesi, Adana Optimum AVM, Adana Ulu Camisi, M1 Adana AVM, Adanalıların Güneş-Kum-Deniz özlemini çıkardıkları Yumurtalık Plajı, Adana Arkeoloji Müzesi, Ulukışla’dan Seyhan Nehrine kadar uzanan Çakıt Çayı Vadisi, Adana Büyük Saat Kulesi, BebekliKilise, Pozantı Belemedik Vadisi ve Mesire Alanı, Karaisalı’da Dokuzoluk Kanyonu, Çoban Dede Türbesi, Bahçecik Şelalesi, Çatak yaylası, Mavi Su Akuapark, Horzum Yaylası, Karataş Plajı, Çakmak Caddesi, Zeytinbeli Plajı, Tufanbeyli’de Şar Antik Kenti, Adana Mısır Çarşısı, Akyatan Gölü, Ceyhan ilçesinde Kurtkulağı Kervansarayı, Yumurtalık Lagünü, ŞakirPaşa Konağı ve Sanat Müzesi, Ceyhan ilçesinde Tumlu Kalesi, Ayas Antik Kenti, Abidin Dino Sanat Parkı, Karataş ilçesinde Magarsus Antik Kenti, Ceyhan İncirli Plajı, Adana Atatürk Evi, Tepebağ Höyüğü, Misis Mozaik Müzesi, Sagıp Sabancı Parkı, Karataş Tabiat Parkı, Ceyhan Botaş Plajı vb. pek çok turistik yerleri gezmeniz için, en az iki haftanızı Adana’ya ayırmanız gereklidir. İsterseniz, mutlaka gezip görmeniz gerekli bazı yerler hakkında detay bilgiler vermek isterim…

Şekerpınarı ve Akköprü

Şekerpınarı ve Akköprü Pozantı’nın simgesi olarak görülebilecek önemli değerlerdir. İç Anadolu ve  Çukurova arasında yolculuk yapanlar  için burada serinlemek ve yemek molası vermek bir gelenek haline gelmiştir.

 Şekerpınarı

Şekerpınarı, Çakıt Çayının önemli bir kısmını oluşturan güçlü bir su kaynağıdır. Dağın içinden çağlayarak çıkan kocaman nehir; sesiyle, görüntüsüyle ve serin esintisiyle ziyaretçileri büyülemektedir. Şekerpınarı’nın kaynağının hemen yakınında çeşitli firmalara ait hazır su dolum tesisleri bulunmaktadır. Su kaynağının etrafında bulunan ve etinin lezzetiyle ülke çapında ün kazanmış restoranlar yemek molasını burada vermek için iyi bir nedendir. Yine dinlenme tesislerinde bölgenin meşhur halka tatlı, taş kadayıf gibi tatlılarının sıcak ve taze olarak satıldığı işletmeler de çokça tercih edilmektedir.  Şekerpınarı’nın hemen aşağısında Şapkalının Köprüsü olarak bilinen asma köprüyü geçerken ırmağı ve üzerindeki Akköprü’yü fotoğraflamanızı, köprüden geçince karşıda bulunan oluktan su içmenizi tavsiye ediyoruz.

Akköprü

Akköprü ‘nün ortaçağda yapıldığı düşünülmekle birlikte tam yapım tarihi bilinmemektedir. Abbasi halifesi Me’mun’un Bizans’a karşı yaptığı seferde buradan geçtiği yazılı kaynaklarda belirtildiğinden köprünün 833 yılından önce yapıldığı tahmin edilmektedir. Hemen yanındaki Şekerpınarı’ndan dolayı buraya Şekerpınarı Köprüsü de denilmektedir. Çukurova’dan Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde bulunması nedeniyle 14. Yüzyılda Karamanoğulları tarafından gümrük noktası olarak kullanılmıştır. Akköprü, 83 metre uzunluğunda 5,70 metre genişliğindedir ve kemer açıklığı 10,35 metredir. Tek gözlü yapısı ve mimari tarzıyla Bosna’daki Mostar Köprüsü’ne de benzetilmektedir. Köprü sarımtırak renkli kesme taşlarla yapılmıştır. Çeşitli tarihlerde aslına uygun onarımlar geçiren ve en son 1991’deki selde büyük hasar gören Akköprü, 2000-2001 yıllarında gerçekleştirilen son restorasyonla bugünkü halini almıştır. 

  

Devamı yarın…