Amerikalı dijital yayın ağı Disney Plus, Ermeni lobisinin isteği doğrultusunda Atatürk dizisini yayınlamama kararı aldı.

Atatürk dizisi, tüm dünya yerine Türkiye’de bir televizyon kanalında ve sinemalarda yayınlanacakmış.

Her cepheden Disney’e karşı çok haklı olarak tepkiler artıyor.

Ne yazık ki, tepkilerin tümü sözlü açıklamalardan öteye geçmiyor, geçemiyor…

Olayın Türkiye ve Türk milleti açısından hazin olan birkaç boyutu var…

En önemlisi Türkiye’nin ve Türk milletinin Amerika dahil, dünyada bir avuç Ermeniler kadar bile lobisi yok…

Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri haricinde yurt dışında yaşayan Türkler kadar bile nüfusu olmayan Ermeniler, özellikle Amerika ve Avrupa’da istedikleri gibi at koşturuyor. Biz ise Ermenilerin yaptıklarına tepki göstermekten öteye geçemiyoruz.

Atatürk dizisi bunun son somut örneği oldu…

Dünyada Türk lobisi olmadığı gibi ülke olarak da dış politikada ağırlığımız ne yazık ki yok…

Dış politikada biraz ağırlığımız olsaydı bugün Disney’i konuşmazdık…

İkinci önemli bir husus, Türkiye’nin ve Türk dünyasının kendi sesini duyurabilmesi için dünya çapında bir yayın organı olmadığı gibi dijital alanda da varlığı yok.

TRT Avrasya, TRT Türk ve TRT World kanalları var ama bizden başka haberi olan yok. Türk dünyasında bile seyredilme oranları yerlerde sürünüyor.

Dijital alanda o bile yok… Var olan üç beş dijital platformdan kimsenin haberi yok.

Sıradan kişilerin dijital platformları bile daha çok takip ediliyor

Diğer bir husus ise ülkemiz aleyhine bir olay olduğunda önce büyük tepki gösteriliyor, gün geçtikçe tepkiler azalıyor ve sonra unutuluyor.

Kınıyoruz, yanlarına bırakmayacağız” söylemleri dışında somut hiçbir adım atılmıyor.

Bir ara büyükelçileri geri çağırmak modaydı, şimdi uçak biletleri pahalı olduğundan olacak, o bile yapılmıyor!

Emin olan Disney’e karşı tepkiler de birkaç gün sonra unutulacak. Hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam edeceğiz.

Bu kadar gündür konuşuluyor, tepkiler gösteriliyor, çok basit birkaç somut adım atılamaz mıydı?

Disney Türkiye’de yasaklanabilir miydi, tabii ki yasaklanabilirdi ve hatta yasaklanmalıydı…

Yasak olmasın denilebilir, o zaman aboneliklerin en az yarısı iptal edilseydi, Türkiye’den tek bir reklam alamamış olsaydı, yapılan reklam anlaşmaları iptal edilseydi…

Disney yalvara yalvara Atatürk dizisini tüm dünyada yayınlardı…

Kahvehane köşelerindeki muhabbetten öte tepki gösterilmeyince Disney de Ermeniler de tüm dünyada at koşturuyor…

****

Atatürk’e hediye!

Sir Percy Loraine, İngiltere’nin 1933-1939 Ankara büyükelçisi.

Kahire’de büyükelçi iken, Paris’e tayin olmuş, Atatürk hayranlığı nedeniyle Ankara’yı tercih etmiş.

1936’da Kral 5. George ölüyor. Yerine 8. Edward geçiyor.

Aralık 1936’da 8. Edward istifa ediyor. Yerine kardeşi 6. George (Kraliçe 2. Elizabeth’in babası) geçiyor.

Kral 6. George, Atatürk Türkiye’sine büyük değer veriyor. Yaklaşan 2. Dünya Savaşında, Türkiye’nin mutlaka İngiltere’nin yanında yer alması için büyük gayret gösteriyor. İlişkileri sıcak tutmaya çalışıyor.

Bu arada da Atatürk’e bir armağan vermek istiyor. En üst düzeyde verilen bir armağan, üstü pırlanta ve elmaslarla bezenmiş; Diz Bağı Nişanı. Bunu vermeyi düşünüyorlar…

Büyükelçi Loraine’e soruyorlar. Kesinlikle karşı çıkıyor; “Kabul etmez; yabancı bir ülkenin nişanını katiyen takmaz, kıymetli taşlarla bezenmiş pahalı hediyelere karşıdır. ‘Beni kiminle karıştırıyorsunuz?’ diye tepki koyar, ilişkileri bile tehlikeye atabilirsiniz” der.

Bunun üzerine, bir başka formül ararlar… Oxford veya Cambridge üniversitelerinden biri acaba Atatürk’e, barış konusunda tüm dünyaya yaptığı katkılar nedeniyle bir doktora payesi verebilir mi?

Her iki rektör de “Memnuniyetle ancak; bizler bin yıllık gelenekleri olan üniversiteleriz. Doktora diplomasını burada, üniversitede veririz, doktora cübbesini de rektörümüz burada, üniversitede giydirir” derler.

Büyükelçi Loraine; “Gitmez ki!” diye cevap verir.

Bunun üzerine Kral; “Peki ne verelim?” diye sordurur.

Büyükelçi Loraine’den cevap gecikmez; “Kitap verin; onu büyük bir keyifle alır.”

Atatürk’ün, kendi nezdine tayin edilmiş yabancı bir büyükelçi üzerinde bıraktığı intibaya bakar mısınız? Kitap…

Kral, bunun üzerine büyük bir jest yapıyor. Çanakkale’de bulunmuş, iki tarihçi generalden “Gelibolu Savaşları” diye bir kitap yazmalarını, bu kitapta Mustafa Kemal’e neden ve nasıl mağlup olduklarını anlatmalarını istiyor.

Bu kitabın kapak içi şöyle:

Büyük bir kumandan, asil bir düşman ve alicenap bir dost şerefine, Türkiye Cumhuriyeti Reisi Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine… Haşmetli İngiltere Kralı Hükümeti tarafından takdim edilmiştir.”

Kitabın İngilizce ismi; “Gallipoli Wars” yani “Gelibolu Savaşları”

Anıtkabir’de sergilenen bu kitabı mutlaka görünüz.

Daha fazla bir şeyler yazmaya, söz söylemeye gerek var mı?

Dünyanın önünde saygıyla eğildiği eşsiz devlet adamı, büyük komutan, dünyada özgürlük ve bağımsızlık savunucusu, örnek lider, önderimiz Atatürk işte bu….

(Prof. Dr. İlber Ortaylı’dan alıntıdır)

***

TEBESSÜM

Tabela

Temel, İdris’e oğlu Dursun’u över:

- Oğlum Dursun’un maşallahı var, yazdıklarını binlerce kişi okuyor.

İdris sorar:

- Ne işle meşgul Dursun, yazar filan mı?

- Tabelacı!

****

GÜNÜN SÖZÜ

Bilgi, büyük adamı alçak gönüllü yapar, normal adamı şaşırtır, küçük adamı ise kibirlendirir.

Brigitte Labbé