Hükümet ile yetkili memur sendikası Memur Sen arasında yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri yapılıyor.

Hükümet 2024’ün ilk altı ayında yüzde 14, ikinci altı ayında yüzde 9, 2025’in ilk altı ayında yüzde 6 ve ikinci altı ayında yüzde 5 zam teklif etti. Memur Sen kabul etmeyince hükümet güya teklifini güncelledi.

Hükümetin yeni teklifi 2024’ün ilk altı ayında yüzde 15, ikinci altı ayında yüzde 10 oldu. 2025 için yine aynı oranda zam teklif edildi.

Memurların, hatta işçi sendikalarının bile toplu sözleşme görüşmeleri ne yazık ki göstermelikten öteye geçemiyor.

Merkez Bankası, 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’e yükseltti. 2024 yıl sonu tahmini yüzde 33, 2025 yıl sonu tahmini ise yüzde 15…

2024 sonu için enflasyon beklentisi bile yüzde 33, hükümetin güncellenmiş teklifi ise 2024 yılı için toplam yüzde 25…

Enflasyon beklentisinin bile 8 puan altında zam teklif ediliyor. Merkez Bankasının tahmin ve beklentilerinin bugüne kadar hiç tutmadığı düşünülürse memurlara teklif edilen zam, enflasyonun yarısı bile değil.

TÜİK tarafından enflasyonun yarı yarıya aşağı çekildiği düşünülürse memurlar yine açlığa mahkûm edilecek demektir.

Yarın için toplu sözleşme görüşmelerinde önemli gün olduğu söyleniyor. Belki hükümet teklifini yüzde yarım puan daha artıracak, yetkili sendika da üzerine düşen vazifeyi yerine getirerek toplu sözleşmeyi imzalayacak!

Ancak imzalanacak toplu sözleşmenin memurları da memur emeklilerini de memnun etmeyeceği şimdiden anlaşıldı.

Enflasyonun çok hızlı arttığı düşünülürse, memur ve memur emeklilerine altı ayda bir zam verilmesi yerine her üç ayda bir zam verilmesi daha doğru olacak.

Toplu sözleşme görüşmelerinde memur zamları için bir oran üzerinde anlaşmak yerine enflasyon artı refah payı şeklinde zam yapılmalıdır.

2024 yılı Ocak ayında memur ve memur emeklilerine, açıklanan enflasyon üzerine yüzde 3 eklenerek zam yapılsın. TÜİK zaten enflasyonu düşük açıklıyor, ayrıca memurlara refah payı için de fazladan zam yapılması zorunludur.

2024 yılı Nisan maaşları için üç aylık enflasyon, yine artı 3 puan zam; Temmuz ve Ekim maaşlarında da yine enflasyon artı üç puan zam verilsin. Bu şekilde zam yapılırsa, memurların ve emeklilerin reel kaybı daha az olacak. Her üç ayda bir zam alacakları için enflasyon karşısında maaşları fazla erimeyecek.

Toplu sözleşmede şu an konuşulan rakamlar kabul edilirse memurlar enflasyonun yarısı kadar bile zam alamayacak. Memur ve emekliler daha da fakirleşecek.

Memur gerçekten enflasyon karşısında ezdirilmeyecekse üç ayda bir enflasyonun en az üç puan üstünde zam yapılmalıdır.

Aksi halde memur ve memur emeklileri açlık sınırının altında yaşamaya devam edecek.

****

 Şişedeki yılan!

Bir işportacı…

İşportacının elinde bir şişe…

Şişede bir yılan…

İşportacı şişenin içindeki yılanın konuşabildiğini iddia ediyormuş…

“Şimdi bu şişenin kapağını açacağım ve ona sorular soracaksınız. O cevap verecek” dedikten sonra “Ancak şişeyi açmadan önce şu jiletlerden size hediye etmek istiyorum. Hediyesi 50 lira” diyormuş.

Çevresinde ağzı açık izleyenler, bir an önce yılana soru soracaklar ya; jiletler kapış kapış…

Adam bir yandan jilet satıyor, bir yandan da yavaş yavaş şişenin kapağını açıyormuş gibi yapıyor.

“İşte açıyorum…”

O arada biraz daha jilet…

Ardından “Evet! Şişe açılıyor, yılan çıkacak, sizinle konuşacak…”

Biraz daha jilet… “İşte şişe açılıyor. Soruları hazırlayın!”

Biraz daha jilet…

Ve tam şişe açılacakken, kalabalığın içinden bir ses…

“Zabıta… Zabıta geliyor.”

Yılancı adam elindeki şişeyi yerdeki çantasına koyuyor, şapkasını tutarak, ardına bakmadan kaçıyor.

Birkaç kez aynı olaya tanık olan vatandaşlar dert yanar: “Bu nasıl bir tesadüf! Biz çok şansızız. Adama kaç kez denk geldiysek hep şişeyi açacakken zabıta geldi!”
***

 TEBESSÜM

 Rüya tabiri

Adam bir rüya görmüş. Gördüğü rüyayı bir rüya tabircisine gidip sormaya karar vermiş. Tabirciye gitmiş ve anlatmaya başlamış:

- Ben bir rüya gördüm ama o kadar kötü ki sorma gitsin. Önce bir ağaç gördüm; ağaç mı desem, söğüt mü desem, çınar mı desem... Bir yeşillik gördüm; yeşillik mi desem, çayır mı desem, çimen mi desem... Sonra bir su gördüm; nehir mi desem, çay mı desem, dere mi desem…

Adamın her şeyi üç kez söylemesine sinirlenen tabirci şöyle demiş:

- Anladığım kadarıyla Allah senin belanı verecek ama bugün mü desem, yarın mı desem, öbür gün mü desem bilemedim…

****

 GÜNÜN SÖZÜ

 Ancak cücelerdir ki küçüldüklerini hissetmezler.

Cenap Şahabettin