Bu unsurları, “güven, geçmiş, referans, istihdam gücü, teknik bilgi ve yeterlilik” şeklinde kabaca beş ayrı başlıkta ele alabiliriz.
1- Güven
Kanaatimce, bazı kavramların yüzdesi olmaz ve güven de bu kavramlardan biridir. “Sana yüzde 99 güveniyorum” ifadesi kimseyi memnun etmez, aksine işkillendirir. Günümüzde alt işverenlerin gerçekleştirdiği hemen tüm işlemler, kanunen asıl işverenin müteselsil sorumluluğunda gerçekleşmektedir. Bu durum asıl işvereni alt işverenin yaptığı birçok işlemin kefili konumuna getirir ve büyük bir tehdit kapısını aralar. Diğer bir ifade ile, asıl işveren alt işverene imza yetkisi vererek “asıl işveren adına personel alma, çalışmalarını hesaplama, maaşlarını, mesailerini, sigortalarını ödeme, yıllık izinlerini kullandırma, ihbar sürelerini ve kanundan doğan tüm haklarını takip etme, izin isterse izin verme, disiplin suçu işlerse ihtarname çekme, gerekirse işten çıkarma” yetkileri tanımış olmaktadır. Bu kapsamlı yetki kesinlikle güvenilir bir firma ile paylaşılmalı, geçmişi bilinmeyen veya şaibeli bir firmayla katiyetle iş birliğine gidilmemelidir.
2- Geçmiş
Arkamızda bıraktığımız izler, hangi yoldan gittiğimizin göstergeleridir. Alt işveren firmaların içerisinde hiç de azımsanmayacak sayıda art niyetli firmalar bulunmaktadır. Bu firmaların ortak yöntemi; bir ihaleyi ne şartla olursa olsun bir veya birkaç yıllığına almak, işin ifası için gereken malzemelerden kısmak, mesai çalışması yaptırıp bedelini ödememek, kanuni ödemeleri gerçekleştirmemek veya eksik gerçekleştirmek, işten ayrılışlarda kıdem, ihbar ve yıllık izin gibi birikmiş ödemeleri yapmayarak şirket kârını maksimize etmeye çalışmaktır. Bunun bir yansıması olarak da bu tarz firmaların arkalarında hem kurumlar hem de mahkemeler nezdinde aleyhlerine açılmış onlarca hatta yüzlerce tazminat ve işe iade davası bulunur. Bu tür firmalar genellikle dört beş senede bir iflas ilan edip yeni isimlerle faaliyetlerine devam ederler. Alt işveren firma seçerken ciddi bir istihbarat çalışması yapılmalı, kurumlardan (SGK, İŞKUR, Vergi Dairesi vb.) ve bankalardan, firma ve kurucuları hakkında bilgi istenmeli, haklarında açılmış davalar olup olmadığı ve bu davaların içerikleri kontrol edilmelidir.
3- Referans
Ciddi insanlar (veya firmalar) ciddi insanlarla (veya firmalarla) çalışırlar. Özellikle çalıştıkları firmalarla uzun süreli ilişkileri olan alt işverenlerin tercih edilmesinde fayda vardır. Bunun nedeni ise şudur: Alt işveren firmalar genellikle birer (veya birkaç) yıllık sözleşmeler ile çalışırlar. Bir alt işveren firmanın herhangi bir işyeri ile uzun süreli çalışmalar yapmış olması, o alt işverenden memnun olunduğu ve bu sebeple de sözleşmesinin uzatıldığı anlamına gelir. Memnun olunmazsa sözleşme uzatılmaz ve iş başka bir alt işverene devir olur. Yani, alt işverenlik söz konusu olduğunda referans kelimesine doğru bakış “hangi firmalar ile çalışıldığı” değil, “hangi firmalar ile, ne kadar süre çalışıldığı” şeklinde olmalıdır.
Devamı sonraki yazıda