Takip edenlerin bildiği üzere yazılarımın kahir ekseriyeti alt işverenlik üzerinedir. Bunun ana sebebi ise ülkemizde çok sayıda alt işveren çalışanı bulunması ancak buna rağmen alt işverenliğin yeterince anlaşılamamış olmasıdır.

Uygulama sahası yanlış yapılandırılmış alt işverenlik ilişkileri ile doludur ve bunun sebeplerine önceki yazılarımda defaatle değindim. Bu yazıda ise söz konusu sebeplerden ve ara sonuçlardan biri olan “alt işveren seçiminde sıklıkla yapılan hatalar” konusunu ele alacağız.

Bu hataları kabaca dört ayrı başlıkta ele alabiliriz.

1-     İstihbarat çalışması yapılmaması

Alt işverenlik sektörü ülkemizde özellikle 2000’li yılların başlarında hızlı ve sağlıksız bir gelişim göstermiş ve o zamandan gelen sorunların birçoğu hâlâ çözüme kavuşturulamamıştır. Günümüzde çoğu meslek adaylarının meslek belgesi alabilmek için tâbi tutuldukları kurs ve sınavlar göz önünde bulundurulduğunda, herhangi bir sektörel kriteri, kuruluş şartı, sermaye sınırı, meslek örgütü vb. olmayan alt işverenlik sektörünün art niyetli kişiler için ne kadar uygun ancak iyi niyetli kişiler için ne kadar uygunsuz bir zemin üzerine inşa edildiği daha net anlaşılacaktır. Sağlıksız zeminde sağlıklı bina olmayacağı ise muhakkaktır.

Bu nedenle, iş birliği planlanan alt işveren firmanın geçmişi hakkında detaylı araştırma yapılması kritik önemdedir. Aksi takdirde art niyetli veya yetersiz firmalar tespit edilemez ve her sorun bizzat yaşanılarak öğrenilir.

2-     Sürekli ve mantıksızca daha düşük fiyat arayışı

Rekabet çağında olduğumuz da, maliyet kontrolünün yaşamsal önemde olduğu da doğrudur. Her hizmeti daha iktisadi şartlarla edinmek her kişinin ve işletmenin arzusudur. Fakat alt işverenlik söz konusu olduğunda bu iktisadi bakışın makul derecesini aşmak, çok büyük tehditler doğurduğu gibi, en iktisadi hizmetleri ansızın astarı yüzünden pahalı hâle getirebilir.

Alt işverenlik firmalarının ana giderleri işçilik ve kanuni ödemelerdir. Yani; asıl işverenler alt işverenlerin o işyerinden ne kadar gelir elde edeceğini rahatlıkla saptayabilirler. Fakat bir de diğer giderler vardır ki, alt işveren firmanın hizmet kalitesini, istihdam ve yönetim gücünü belirler. Bünyelerinde uzman personeller (insan kaynakları, hukuk, iş güvenliği, muhasebe vb.) bulunduran alt işverenlerin hizmet maliyetleri diğerlerinden yüksektir. Ayrıca, istihdam gücü oluşturmak için merkezi konumda bir ofis seçilmesinin veya tanıtım mecralarına düzenli olarak personel ilanları verilmesinin görünmez maliyetleri vardır. Yani; uzmanlık ve istihdam gücü, maliyetleri artırır. Alt işveren seçiminde bu hususların da dikkate alınması ve uzmanlığın maliyetine saygı duyulması son derece önemlidir.

Devamı sonraki yazıda…