Üretici firmaların yıllık planları ve bu planlara uygun bütçeleri vardır. Bu bütçe ve plan dâhilinde, yıl içerisindeki planlı faaliyetlerin kaç personelle gerçekleştirileceği de tahmin edilir ve bütün senaryolar bu doğrultuda tasarlanır.
Plana uyum sağlamak veya ihtiyaçlara cevap verebilmek amacıyla işten çıkarmalar yapılır veya yeni personeller istihdam edilir. Ancak yıl içerisinde yaşanan ani üretim değişiklikleri, planlama hataları, üretim hattında meydana gelen arızalar gibi birçok sebep planları bozabilir. Üretim aksayabilir, eksik stok oluşabilir, siparişler artabilir ve acilen personele ihtiyaç duyulabilir. Bu acil ihtiyaç geçici bir süreliğine olabileceği gibi, belirli bir dönem içerisinde dengesizlikler de arz edebilir. Bu gibi durumlarda üreticiler hızlı çözümler üretemezler ancak alt işverenler, hâlihazırda istihdam havuzunda yer alan personellerden bir ekip oluşturabilirler ve acil iş gücü talebine kısa süre içerisinde cevap verebilirler.
Örnek olay
Yedi gün 24 saat esası ve %80 kapasite ile üretim halinde olan Simsel Yapıştırıcı fabrikası, üretim hattında meydana gelen bir arıza nedeniyle dokuz gün üretim yapamadı. Bu süre içerisinde tüm stoklar boşaldı, siparişler birikti, taleplere cevap verilemedi ve pazar kaybı gibi son derece önemli bir tehdit baş gösterdi. Bu durum fabrikanın yeni çalışanlarında huzursuzluk yarattı ve işten ayrılanlar oldu. Bir yandan talep birikiyor, diğer yandan ise iş gücü kaybı yaşanıyordu. Arızaların giderildiği dokuzuncu günün sonunda yapılan değerlendirmede, müşterileri rakip firmaya kaptırmayacak tek senaryonun, üretime en az %90 kapasite ile başlamak olduğu görüldü. Bunu yapabilmek için ek 20 kişiye ihtiyaç vardı fakat bu mümkün değildi. Çalışmaya gönüllü ve işe uygun 20 kişi hazır bekliyor olsa dahi, evrak hazırlama ve yasal süreçlerin 3 günden önce tamamlanabilmesi imkânsızdı. Muhtemel gereksinimleri not almak amacıyla toplantıda bulunan genç idari işler çalışanı Kutay V’nin aklına bir fikir geldi ve çekinerek de olsa dile getirdi.
“Yanılmıyorsam, temizlik hizmeti aldığımız alt işveren firmanın kendi kadrosunda yevmiyeci (gündelikçi) olarak istihdam ettiği ve ihtiyaç duyulan tesislerde görevlendirdiği bir ekibi olmalı. Hatta geçen ayki sosyal denetime hazırlanmak için, beş günlüğüne sekiz personel desteği almıştık. Acaba 20 kişilik bir ekip için onlardan destek alabilir miyiz?”
Derhâl alt işveren ile iletişime geçildi ve iki gün sonra 17 kişilik bir ekip işbaşı yaptı. Ekip tamamlanana kadar mesai ile desteklendi ve %90 kapasite ile üretime başlanarak bu önemli sorun çözüme kavuşturuldu.
Sorular
Alt işverenin kendi SGK siciline kayıtlı bulunan personeller ile temin edilen bu hizmet bir taşeronluk ilişkisi mi yoksa alt işverenlik ilişkisi midir?
Bu ilişki hangi tür bir sözleşme ile güvence altına alınmalıdır?
Yanlış ilişki türü tespitinin ve yanlış hizmet sözleşmesinin muhtemel riskleri nelerdir?